mezun olunca ne bok yiyeceğimi. potansiyel işsiz miyim? işini ciddiyetle yapan bir memur mu? maaşım bana veya ailemi geçindirmeye yetecek mi? asker falan mı olsam ulan parası da iyi? bunları düşünüyorum ve düşünürken saçlarım dökülüyor mnkym. ey yeni türkiye, psikolojimi bozdun.
öyle uzaktan uzaktan bakmakla olmayacağını, uzaklara gidince her seyin daha iyi olacagini, basima ne geldiyse uzakliktan geldigini ve sabah 6da nasıl uyanacagimi.
hayatımın ne kadar iğrenç olduğunu düşünüyorum. her şey bulanık. gözlerim hep buğulu. kafamda binbir çeşit tasa. bıktım yeminlen. biri kiralık katil tutsun da kurtulalım.
Bi saatim vardı severek takıyordum. Ama son zamanlarda artık bileğimden kayıyordu. Sonra yeni bir saat aldım, beğenmedim. Sonra yeni bir saat daha aldım, beğenmedim. Sonra bir başka saat daha aldım, beğenmedim. Yeni aldığım saatleri sadece ilk saatimin yerini doldursun diye almıştım halbuki. istediğim zaman günün hangi vaktinde olduğumu bilmem benim için önemliydi.
Sonra anladım ki ilk saatimin kordonunu biraz daha daralttığım zaman bileğimi biraz sıkacaktı ama düşmeyecekti, ben o küçücük acıya katlanmayıp o saatimi çekmeceye attım. Sonra kayboldu. Bir daha o saati bulabilir miyim bilmiyorum.
Ama bulursam kolumdan düşmemesi için kordonunu sıkacağım.