hala aziz yıldırım aklandı diyen mallar var. türkçeniz kıt değilse açın okuyun 682 sayfayı neler yazıyor. işte size karardan ispat. aşağıdaki ispatın üzerine hala şike ve teşvik yok diyenler varsa türkçe okuduğunu anlama ile ilgili ciddi sıkıntıları var demektir;
21.02.2011 günü saat:21.54;de (maç sonrası) AZiZ Yıldırım'ın, ilhan Yüksel Ekşioğlu'nu aradığı görüşme(tape:1444);
AZiZ:Bunlar söylememişler mi bir şey o Semih öyle söyledi,Semih bana söyledi şimdi sen söylemişsin ona bir şey bir şey söylememişler diye, ilhan: Bizimki aradı başkanım,bu şey onun var ya orada işçileri bir tane bir iki tane ,dedi ki yalnız tarladaki işçilerin dedi eğer bir şey yaptıysanız bir ekim yaptıysanız dedi hiçbir şeyden haberi yok dedi bak ben söyleyeyim size dedi,dedim şimdi o da şeyde bugün gelecekti yanıma da yarın sabah bir gel bir bakarız dedim, Aziz: Öğren bir bakayım da çok kötü oynadılar ya, Ömer Aysan o Diksın tamam mı o Kahe, ilhan:Sanki atılmak için oynadılar birde, Aziz: O Kahe bilhassa kendini attırmak için, Hikmet hoca da iyi bir maç Makakula'yı alıyor ha s.r lan, ilhan: Bir şey var başkanım bunda normal değil yani, ne zaman böyle dikim yapsak olmuyor;ben yarın bunu bir tam öğreneceğim başkanım söyleyeceğim, Aziz: Bunlarla Beşiktaş maçlarını şey yapmaları lazım yani konuşmamız lazım, ilhan:Yarın çağıracağım onu diyorum ofiste bir konuşacağım ben,;hatta yanımdan da bir şey yaptıracağım, Aziz: gel bir 15-20 dakika konuşalım ...,
Sanık ilhan Ekşioğlu kendi savunmalarında da belirttiği üzere tarım değil inşaat sektöründe faaliyet yürütmektedir. Oysa görüşmede ;tarladaki işçilerden;, üstelik ŞUBAT ayında ekim yapıldığından söz edilmektedir. Söz konusu konuşmaların bir tarımsal faaliyete ilişkin olmadığı ortadadır. Nitekim sanık Aziz Yıldırım;ın sonraki cümlede ;Öğren bir bakayım da çok kötü oynadılar ya,; Ömer Aysan o Diksın tamam mı o Kahe; sözleri, tarladaki işçilerin, boş zamanlarında tarım işçiliği yapmıyor iseler Manisasporlu futbolcular olduğunu göstermektedir. Sanık ilhan ise, bu defa ekim değil ;dikimden; söz etmektedir. Yapılanın;ekim mi yoksa dikim mi; olduğuna bir türlü karar veremeyen sanık ilhan ;ne zaman böyle dikim yapsak olmuyor; diyerek, Trabzonspor;un Manisaspor;u 2-1 yenmesi nedeniyle, yapılan teşvik girişiminin sonuç vermediğini sanık Aziz;e iletmektedir.
dipnot: hiçbirşey olmamış gibi davranan sözde istifacı aykut kocaman, şike varsa bir daha yorum yapmam dediği halde bugün bile tvde olan rıdvan dilmen, ne mahkeme kararı ile ilgili ne de gerekçeli kararla ilgili bir açıklama yapmayıp 3 maymunu oynayan federasyon başkanı yıldırım demirören, körler sağırlar birbirini ağırlar adlı tiyatroyu oynayan bu güzide insanlar vicdanlarınızı nereye koydunuz?
aslında şikenin büyüğü 3 temmuz 2011 öncesinde değil, 3 temmuz 2011 sonrasında yapıldı.
şike, şike ile kapatılmaya çalışıldı.
bunun ne demek olduğunu gerek iddianame'de, gerek 2 ayrı etik kurulu raporunda, gerek pfdk kararlarında, gerek de türkiye futbol federasyonunun değişen kanun maddelerinde ve gerek 6222 sayılı yasada yapılan değişiklikte gördük.
lobi oldukça güçlüydü. fenerbahçe kulübü hasır altından hükümeti ve cemaati hedef gösteren açıklamalar yaptırırken (ki bunu 12numara org gibi paralı çalışan taraftar sitelerinin eliyle yaptılar) taraftarın gazını alıp, hedef şaşırtmıştır. ancak iş bununla da kalmayıp zaten gerek hükümet gerekse de cemaatle oldukça yakın olan ilişkiler 3 temmuz sonrası çok daha yakın olmuştur. misalen : bir taraftan taraftarın gazını almaya çalışıp hükümeti ve cemaati hedef gösteren kulüp, diğer taraftan yeni yönetim kadrosunda cemaatin ve hükümetin önde gelen isimlerini kulüp yönetimine dahil ediyordu.
diyorum ya, benim gözümde şikenin büyüğü 3 temmuz sonrasında yapıldı.
bakınız; 58. maddenin değişmesi bir ara gündeme geldi. nasıl yapıldı o iş? her şey ama her şey fenerbahçe başkan vekili nihat özdemir'in "58. madde değişmezse türk futbolu batar" söylemiyle başladı. sonra gençlik ve spor bakanı suat akdağ "58. madde değişmeli" dedi ve mehmet ali aydınlar yönetimi maddenin değişmesi yönünde genel kurula gidileceğini açıkladıktan sonra kulüpler tepki göstermeye başladı, sonrasında ise aziz yıldırım isimli zat "58. madde değişemez" dedi.
(bakın burası çok önemli, zira 58. madde mehmet ali aydınlar yönetiminde değişmedi, fenerbahçe kulüpü "aklanmak istiyoruz" tepkisi verdi fakat yıldırım demirören yönetiminde gece yarısı değişen küme düşme maddesine tek kelime itiraz edilmedi.)
nerede kalmıştık? mehmet ali aydınlar'da... 58. madde değişmediği için yapacak bir şeyi kalmamıştı, ya küme düşürecekti ya da istifa edip süre kazanacaktı. istifa etti. zira elindeki etik kurulu raporu kabak gibi ortadaydı. ancak fenerbahçe taraftarı hâlâ "biz istifa ettirdik" diye hayal görür, halbuki öyle bir şey yok, zira yaptığı açıklamalar ortada.
ve yıldırım demirören dönemi başladı. trabzonspor'a "şampiyonluk sizin olacak" sözü veren ve bunu yalanlamayan demirören dönemi... kendi kulübünü milyonlarca dolar zarara uğratmış, zor duruma sokmuş, uefa'ya yanlış evrak yollamış, borcun içine sokmuş ve avrupa'dan men edilmesine neden olmuş demirören... bir gece yarısı saat 02 sularında bu ülkede şike yüzünden küme düşme maddesini değiştiren demirören...
pfdk kararları açıklandı... ancak, ben öncesinde etik kurulu raporuna değinmek istiyorum; kişiler ve maçlarla ilgili yaptığı değerlendirmede "maç sonucuna etki etmek" şerhi düşmüş olan etik kuruluna ve raporuna... bu fiillerin tamamı pfdk tarafından "maç sonucuna etki etmeye teşebbüs" olarak değiştirildi, yani değiştirilmek zorundaydı zira diğer türlü olsaydı değiştirilen kanunla uyumlu olmayacaktı.
ve yine pfdk kararları... fenerbahçeli idareci ve yöneticilerle beraber bir takım futbolculara ceza veren bu kurum aziz yıldırım'ı pas geçmiştir. biri de çıkıp "ulan bu adamlara bu talimatı veren bu zat zaten" diyememiştir, kaldı ki pfdk kararlarının ne denli büyük komedi olduğu tartışmaya kapalıdır.
velhasıl; en başta dediğim gibi, şikenin büyüğü 3 temmuz sonrasında yapıldı. aklımda daha fazla şey var fakat çok fazla yazmak istemiyorum, çok ayrıntıya girmek istemiyorum. zira biri çıkıp "ne şikesi yea ülke elden gidiyor amua goyim" diyecek diye korkuyorum. bakarsın asker kaçağıdır o kişi, bakarsın sahte çürük raporu almıştır ve vatan millet sakarya edebiyatı yapmaktadır.
not : şu başlığa kaç tane entry girdim bilmiyorum, bir tane karşı görüş okumadım, zira her şey ortada. mahkemenin gerekçeli kararı tartışmaya kapalı durumda, zira sorgu ve çapraz sorgular, kayıtlar, ellerdeki kanıtlar ve soru cevaplar ortada. sadece bir kez son girdiğim sezer öztürk ile ilgili entry'de "ne var bunda yeaa" diye bir mesaj aldım. yani insanlar sezer öztürk'ün mahkemeye verdiği yalan beyanı bile normal karşılıyorlar. pes yahu diyemiyorum.
hakkındaki tüm dosyaların girdiği kurumlar şikeyi kabul ettiği halde embesil taklidi yapanların şikeci aziz yıldırım'ı savunmaya devam ederek kendilerini kepaze ettiği karardır.
bu ne kadar büyük bir omurgasızlıktır ki, kulübünün ismini beş paralık eden, şampiyonlar ligi'nden men eden, daha da men edilme riskiyle karşı karşıya bırakan şahısın arkasından gitmek, o'nu kutsal ilan etmek çok büyük bir meziyettir.
"bu bizim iç meselemiz sizene" kıvırmaları da oldu...
gece yarıları bu ülkede küme düşme maddeleri değiştirildi, bize ne diye bir şey yok yani artık...
tff'nin kurumları oyun yapıyor, savcı oyun yapıyor, mahkeme heyeti oyun yapıyor, uefa zaten oyun yapıyor, yarın öbür gün yargıtay oyun yapacak ama tek oyun yapmayan pür-ü pak aziz efendi...
sahi, ne zaman gözünüz açılacak? sahi, siz kulübünüzün belli sayıdan oluşan yönetim kurulundan ibaret olmadığını ne zaman anlayacaksınız ve itaat etmeyeceksiniz?
Bir kısım sanığın savunmaları, spor kulübünün temsil ettiği büyük toplumsal kitlenin desteğini almaya ve tümüyle kendilerini suçtan kurtarmaya dönük çaba olarak değerlendirilmiştir.
aziz yıldırım'a fener taraftarının arkasına saklandın ama sobe demiş mahkeme.
hani hep derler ya "telefon kayıtları delil değildir" diye, o iş öyle değil işte... tek başına bir anlam ifade etmez ancak bu telefon konuşmasını başka bir kanıt ile desteklersen sana kol gibi girer.
velhasıl; (bkz: ilimizde kınıt yık) diye bir şey yok pampa, rahat ol yani, hatta sülaleniz rahat olsun.
- iletişim tespit karar ve tutanakları,
- fiziki takip tutanakları,
- arama, el koyma, yakalama,
- gözaltı karar ve tutanakları,
- telefon detay inceleme ve sim kart çözüm tutanakları,
- banka hesap dökümleri,
- şüpheli/tanık/müşteki ifadeleri,
- mahkeme sorguları, tutuklama,
- ekspertiz raporları,
- emanet eşya makbuzları,
- ayırma-birleştirme kararları,
- adli, sicil ve nüfus kayıtları,
- tffnin 06/06/2012 tarihli etik kurulu inceleme raporu (kls 104, dizi 65-115)
- lig tv ve trtden alınan dosyaya konu maç görüntülerinin yer aldığı cd ve dvdler,
- vergi denetim kurulu tarafından düzenlenen inceleme raporu (kls 92 dizi 1-20
- sermaye piyasası kurulu denetleme raporu (kls 102, dizi 471-487)
- 31/03/2011 tarihli futbolcu temsilciliği sınavı, sınav komisyon raporu (kls 102, dizi 399-400)
- tff tahkim kurulunun 11/09/2008 tarihli raporu (kls 102, dizi 196-209)
- futbolcu temsilcilisi sıfatının kazanılmasının koşulları ve temsilci sözleşmesi (kls 102, dizi 407-422)
- istanbul teknik üniversitesi fen edebiyat fakültesi doç.dr cevdet ceritin analiz raporu (kls 104, dizi 301-321)
- tff tahkim kurulunun 24/07/2009 tarihli raporu (kls 104, dizi 252-263)
- şüpheli spor kulübünün hesap harcama detayları
- spor toto teşkilat başkanlığınca şüpheli spor kulübüne yapılan ödemeleri gösterir belgeler (kls 65, dizi 1-347)
- şüpheli spor kulübünden temin edilen ve hesap bilgilerini içerir belgeler (kls 64, dizi 1-395)
- sanık olgun pekere ait diplomanın çevirisine ilişkin bilirkişi raporu (kls 76, dizi 631-677)
- sanık savunmaları,
- tanık, müşteki ve katılan beyanları,
yusuf turanlının adresinde;
- 2 adet ahmet dursun adına düzenlenmiş tapu senedi ve vekaletname,
- 1 adet mustafa koray avcı adına düzenlenmiş tapu senedi,
- föy dosya içerisinde okan buruk adına düzenlenmiş tapu senedi fotokopisi, vekaletname asılları ve fotokopileri ve çeşitli dokümanlar,
- 1 adet 17 ile numaralandırılmış ibrahim toraman adına düzenlenmiş türkiye garanti bankası a.ş. ekspertiz raporu,
- 1adetsn.yusuf turanlı ibareli zarf içerisinde 1den 11e kadar numaralandırılmış sedat pekere ait mektup ve fotoğraflar,
- 1 adet kabza kısmında sw ibaresi bulunan ve kabza alt kısmında 49680 ibareleri bulunan toplu olarak tabir edilen tabanca, 1 adet sürgü kısmında r.b. mod. 70 made in italy ve 5555 ibareleri bulunan tabanca, tabancaya takılı vaziyette 1 adet şarjör, şarjöre basılı vaziyette 8 adet m.k.e. 9p ibareli fişek, 4 adet m.k.e. 45 auto ibareli fişek ve bu fişeklerin basılı olduğu 1 adet pachmayr ibareli şarjör, 2 adet şarjör
mecnun otyakmazın adresinde;
- 9 adet 1den 9a kadar numaralandırılmış sedat peker isimli şahsa ait arka yüzünde notlar bulunan fotoğraf
nihayet açıklanmış kararlardır. kararın ilk 3 maddesi şöyle;
şike davasının gerekçeli kararından 1: mahkememizce yapılan yargılama ve verilen hüküm; spor kulüpleri ve yönetimleri değil, tüm spor camiasına yönelik suç işleyen sanıklar ve onlara yüklenen teşvik ve şike suçlarına yöneliktir.
şike davasının gerekçeli kararından 2: şike suçunun oluşması için, faillerin amacına ulaşmaları gerekmez. önemli olan müsabakanın sonucunu etkilemek amacıyla menfaatin sağlanması veya bu hususta anlaşmaya varılmış olmasıdır.
şike davasının gerekçeli kararından 3;telefon görüşmeleri tek başına delil olamaz ancak dosyada sadece telefon görüşmeleri bulunmamaktadır. şike ve teşvik girişimlerine ilişkin telefon görüşmeleri, buluşmalar ve para nakli sözkonusudur.
--spoiler--
06.03.2011 GÜNÜ BURSADA OYNANAN BURSASPORiSTANBUL BÜYÜKŞEHiR BELEDiYESPOR MÜSABAKASINDA TEŞViK PRiMi VERiLMESi
Süper Lig 2010-2011 sezonunun 24. haftasına gelindiğinde; Fenerbahçenin 51 puan ve averaj üstünlüğü ile lig birincisi olduğu, Trabzonsporun 51 puanla lig ikincisi olduğu, Bursasporun 48 puanla lig üçüncüsü olduğu ve Kayserisporun 43 puanla lig dördüncüsü olduğu, her 4 takımın da ligi şampiyonlukla bitirme ihtimalinin olduğu,
Fenerbahçenin liderliği koruyarak ligin zirvesinde yalnız kalabilmesi için rakibi durumundaki 3 takımın da ligin 24. haftasında yapacakları maçlarda puan kaybetmelerinin gerektiği, bu nedenle Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütünün 24.haftada bu takımların yapacağı maçların sonucunu etkilemeye yönelik girişimlerde bulunduğu,
Bu durumun örgüt lideri Aziz Yıldırım ile ilhan Yüksel Ekşioğlu arasında 02.03.2011 tarihinde gerçekleşen telefon görüşmesinde Ekşioğlu tarafından Vaziyet gayet iyi, 3 tarlayı da sürdük yani şeklinde sözlerle ifade edildiği, şahısların kendi aralarındaki konuşmada şifreledikleri üç tarlayı da sürdük ifadesinin; ligin 24. haftasında 04.03.2011 günü oynanan Kayserispor-Manisaspor, 06.03.2011 günü oynanan Bursaspor-iBB Spor, 06.03.2011 günü oynanan Beşiktaş-Trabzonspor müsabakalarında şike yapıldığı anlamına geldiği,
Bu bağlamda; 06.03.2011 günü Bursada oynanan Bursaspor i.B.B.Spor futbol müsabakası öncesi Aziz Yıldırımın, i.Ekşioğluna; Bursasporun i.B.B ile yapacağı müsabakaya müdahale edilmesi talimatını verdiği, i.Ekşioğlunun müsabakayla ilgili yürüttüğü çalışmalar kapsamında; Ali Kıratlı vasıtasıyla, ibrahim Akın ve iskender Alın isimli futbolcuların gayrıresmi menajerliğini yapan Yusuf Turanlıya ulaşarak kendisiyle anlaştığı ,
06.03.2011 günü Bursada oynanan müsabakada örgütün irtibatlı olduğu i.B.B. futbolcularının oynadığı,
Müsabakanın Bursaspor:1-i.B.B.Spor:1 şeklinde sonuçlandığı, bu sonuçla 24. hafta sonunda Bursasporun 49 puanda kalarak 54 puanla lig birincisi olan Fenerbahçe ile arasındaki puan farkının 5 puana çıktığı ve şampiyonluk mücadelesinde dezavantajlı duruma düştüğü,
ilhan Yüksel Ekşioğlu ve Ali Kıratlının, Yusuf Turanlı üzerinden irtibat kurulan futbolcuların müsabakadaki oyunlarından memnun kaldıkları, 07.03.2011 günü Ali Kıratlının i.Ekşioğlu ile irtibata geçerek şahıslara ödenecek parayı istediği, i.Ekşioğlunun da çalışanı Halil Köntek aracılığıyla Ali Kıratlıya 60.000 TL verdiği belirlenmiştir.
--spoiler--