hazmı zayıfladı midemin tanımadı tadını.
tadın başkasında kalmış bendeyse adın.
tanıdık gibi bu koku? gelsin bırakın.!
tutsak olmuştum kokuna ama hatırlamadın.
hatırın mı? katır bile daha samimi. sen yalansın.
beni güzel hatırla
bunlar son satırlar
farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından
ya da bir yağmur sel oldum sokağında
sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim
beklide bir rüyaydım
senin için..
uyandın ve ben bittim
beni güzel hatırla
çünkü sevdim seni ben her şeyini
sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın
yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini
beni üzdün kınamadım
alışıktım vefasızlığa el oldun aldırmadım
beni güzel hatırla
sayfalarca mektup bıraktım sana
şiirler yazdım her gece
çoğunu okutmadım
sakladım günahını sevabını içimde
sessizce gittim senden öncekiler gibi sende anlamadın
beni güzel hatırla
sana unutulmaz geceler bıraktım
sana en yorgun sabahlar
gülüşümü gözlerimi sonra sesimi bıraktım
en güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka
söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye
vedalar bıraktım duraklarda
ne arasan bir sevdanın içinde
fazlasıyla bıraktım ardımda
beni güzel hatırla
dizlerimde uyuduğunu düşün
saçını okşadığımı üşüyen ellerini ısıttığımı
mutlu olduğun anları getir gözünün önüne
anlından öptüğüm dakikaları
birazdan kapını çalan kişi olabileceğini düşün
şaşırtmayı severim biliyorsun
bu da sana son sürprizim olsun
şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
beni güzel hatırla
gidiyorum.
somurtuş gibi bıçak, nara gibi tokat
zift dolu gözlerde karanlık kat kat
yalnız seccademin yönünde şefkat
beni kimse okşamaz madem
öp beni alnımdan, sen öp seccadem.
Keşmekeşinde dünyanın biraz da soluklanmak istiyor insan.
Nefes almak.
Yaşamak.
Yaşadığını hissetmek!
Çırılçıplak kalıncaya kadar yüreği; dökmek istiyor üstündekileri.
Ruhunu arındırmak.
Alkolle bezenmiş damarlarında akan kana;
yeniden bir şeyler hissettirmek.
Acı,
Sevgi,
Hüzün,
Belki mutluluk...
Ama en çok acımak istiyor şimdilerde canım.
Kanadıkça biraz daha huzur bulacak çünkü ruhum.
türk şiir'ine vurulmuş bir darbedir.
bir lanettir.
bir kültürü hiçe saymaktır büsbütün.
üç beş kelimeyi bir araya getirip altına şiir sokakta yazanları önemsemedim de,
şairin mısrasını alıp şairin adını değil de yine şiir sokakta yazmak nedir?
haysiyetsizlik...
mısra mısra, sayfa sayfa şiirleri olan şairlerimize bir saygısızlıktır.
insanların, şiiri, bir attila ilhan' dan , ahmet hamdi' den yahut bir falih rıfkı ve yahut nazım'dan değil de, altına #şiirsokakta yazılmış bir cümleden ibaret sanmaları o kadar acıtıyor ki içimi..
insanların, özellikle gençlerin, oturup uzun uzun okumak yerine bir cümleyle aşkını anlatma çabasında olması, sosyal medyada bütün bunları başlı başına bir şiirmiş gibi paylaşması ve popüler olanı, aslında ilgisi olmasa bile, herkes seviyor diye sevmesi ne kadar da yürek parçalayıcı.
bu dediklerimi anca sen anlarsın sözlük..