umurumda değil kaşmir kazaklar ve repo
tuza boğulan hayvan leşleri gibi
ortada kalsın dünya malları
ben yan yana oturup
ayaklarımız denize uzatacağımız günü özledim
beni nasıl öldürmek istersen öyle hatırla
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
(bkz: cemal süreya)
bizi hep erdemlere ittiler
(bkz: behçet necatigil)
öyle bir uzaklaş ki, karda kalmasın izin
(bkz: cemal safi)
"ben hüzünlü küçük bir periyi biliyorum
okyanusta yaşayan
ve yüreğini tahta bir kavalda
usul usul çalan
küçük hüzünlü bir peri
geceleri bir öpücükle ölen
ve sabahları bir öpücükle yeniden doğacak olan."
aşkının güzelliğini, özelliğini, büyüklüğünü anlatan mısraları inandırıcı bulmam genelde. kimbilir, belki yeterince hissetmediğim için.
ben en çok ayrılığın ifadesini severim şiirlerde, şarkılarda. ayrılığı, yitirişi, acıyı daha derin, daha etkileyici, daha saplantılı bulurum. aslında negatif duyguların genel olarak daha 'tutkulu' olduğunu düşünürüm. bir cinayet bir erkeğin bir kadını çok sevmesinden olmamıştır mesela, cinayet sebebi kıskançlık ya da öfkedir, neticede acı çeken bir erkek vardır ortada.
yukarıda okuduklarımda genel olarak negatif duyguların hakimiyetinde ki mısralar.
çok vardır elbette. ama ben top listemde zirveyi şu iki şiirden ikişer mısraya vermişimdir:
"yıkıldı yolunu bekleyen gönlümdeki şehir
artık gelsen de bir, gelmesen de bir"
"Kalbimde senin için yok bile kinim
bence sen de şimdi herkes gibisin"
ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması.
ne kötüdür an kadar yakın bir asır kadar uzak olması.
ve bilir misin ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması
ben deyip susması, sen deyip ağlamaklı kalması
seni düşünmek güzel şey ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden,
en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
fakat artık ümit yetmiyor bana.
ben artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyorum.
Ne kadar üzüntülü geçiyor günler
Artık ne ateşler ısıtır beni,
Ne güneşler yüzüme gülümser,
Boş, dünyadaki bütün şeyler,
Bütün şeyler soğuk, insafsız şimdi.
Ve sevdiğim pırıltılı yıldızlar benim
Tesellisiz bakar durur halime.
Tâ sevginin ölebileceğini sezdiğim
Zamandan beri kalbimde . hermann hesse
Gözler önünde işte
Gittikçe arınıyorum kendimden
Her giden güzelleşir
Gidiyorum güzelleşmek için
Unutulsun diye çirkinliklerim
Gelecek birisi güzeldir
Gelince güzel değil
Hele gelmişse çirkin
Yaşam, ölüm gelecek diye güzel
Ey güzeller güzeli beklediğim
Kaç saatim, kaç dakikam ya da saniyem
Artık ne gelmek ne de gitmek
Yaşamın en zor yanı beklemek
Hiçbirimiz beklemedik doğmayı,
Doğduğumuzdan beri beklediğimiz
ÖLMEK...
Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok
sevdiği
acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım..
can yücel