şiir

entry942 galeri38 ses1
    291.
  1. "Şiir ki benim en güzel sahtekarlığım"

    alova
    1 ...
  2. 290.
  3. benim bir şiirim var :
    Ağlıyorum

    Nedensiz yere ağlama geliyor sen gidince .
    Eski günleri hatırlıyorum .
    Beni koşulsuz sevmeni ,
    Her derdimde yanımda senin olmanı ...

    Ama artık yoksun .
    Niçin bırkatın beni ?
    Neden şimdi sen yoksun yanımda ?
    Neden sol tarafımda bir sızı var ?

    Neden gün bu kadar karanlık ?
    Her yer anlamsız .
    Ve niçin renk yok etrafımda .

    Ağlıyorum ....
    Şımarık bir çocuk gibi
    Şekeri elnden alınmış bebek gibi ...
    Ama seni getiremiyorum ...

    Her gün bu acıyı bize çektirenlere
    Lanet okuyorum ...
    Ama sen yine yoksun
    Ve ben yine yalnızım .

    Ve şimdi yanına geliyorum .
    Artık bu pis dünyadan ayrılıyorum .
    Sana geliyorum sevgilim ...
    Mutlu olmaya geliyorum ...
    0 ...
  4. 289.
  5. türkçesinde bile bazı kelimelerin ardındaki göndermeleri çözümlemek yeterince zorken, ingilizcesi kabusa dönüşebilen ve özünde pek güzel olan edebi türdür.

    sadece okusak, hislensek ve geçsek ya... niye her kelimenin yüzyıllar önceki göndermesine geri dönmek zorundayız?

    not: başka bir dile çevirmesi hepten delirten güzelliktir ayrıca.
    1 ...
  6. 288.
  7. türkiye'de basitleştirilmiş, sığlaştırılmış bir kavram. çünkü herkes yazıyor. yani yazdığı sanrısında kaybolup gidiyor maalesef. şiir, "sen gittin, ben bittim" tarzında kelime öbeklerinden çok çok uzak, herkesin nefesinin inmeye yetmeyeceği kadar derindir. herkesin okuyarak anladığı bir şey, şiir değil sadece yazıdır. kapalı olmalı en başında. beş kere altı kere hatta daha fazla okuduğunda anlayabilmelisin ya da her okuduğunda farklı anlamlar çıkartabilmelisin. bunu yapan adamlar var. yok değil. ama az. diğerleri sadece yaptığını zannediyor. mesela bir şiir okudum geçen yıl, ah muhsin ünlü şiiri. başlığını hala düşünüyorum. hala düşündüğümde de farklı bir anlam çıkartıp cebime koyuyorum. "senin bıraktığın yerden allahu ekber" diyor o başlıkta. şiir böyle şeylerdir. kapalı anlatım, imge bombardımanı. ibrahim sadri gibi pavyon şairlerinin ciddiye alındığı bir ülkede şiirin basitleşmesini yadırgamamak lazım aslında. kapalı, keskin imge her zaman iyidir.

    şiir de öyle herkesin yazabileceği türden bir metin değildir. göt ister. bilgi ister. birikim ister. yaşanmışlık ister. ister ha ister. yazık. bu ülkede şiirin düştüğü kaldırımlar. ciddi anlamda şiir seven insanları üzüyor. üzmeli de zaten. ah ulan ah.
    2 ...
  8. 287.
  9. maddi karşılığı olmayan, ruhani iş. yazmak mı ? kime niyet kime kısmet.
    0 ...
  10. 286.
  11. şiirim güzel bir şey olduğunu orta son zamanlarında keşfetmiştim.bir kız vardı,ön sıralarda oturup hocanın ağzının içine bakan cinsten, gariptir ön sırada oturduğu ve çalışkan olduğu halde güzeldi,yani o zamanlar öyleydi.ben ve diğer çocuklar baya baya aşıktık kıza.herkes kızla kantine inmek için neredeyse sıraya giriyor.bir akşam ablamın şiir kitaplarından birisini alıp ,içinden en beğendiiğimi çalakalem bir müsfetteye yazıp sabahına ilk tenefüste o kıza verdim.onun için yazdığımı söyledim,hayatın da ilk kez biri onun için şiir yazmış,işin gerçeğiyse benim gibi onun da daha önce hiç rimbaud okumadığıydı.o tenüfüsten mezun olacağımız en son tenefüse kadar hep ikimiz indik kantine,diğer çocuklara bu gizli sırdan hiç bahsetmedim,çünkü bütün sınıf bir an da şaircilik oynmaya başlayabilrdi.ben şiir denen şeyin araba dolusu orkidelerden bile daha etkili olduğunu ozaman anlamıştık.bütün o şiir kitaplarının neden ablamın odasının en güze yerinde durduğunu ve o kızın neden benimle kantine inmeye karar verdiğini.şiirin sihir olduğunu rimbaud'dan öğrenmiştim.teşşekkrer rimbaud.
    0 ...
  12. 285.
  13. --spoiler--
    ''Şiir kişileri uyutmak için değil, uyandırmak için yazılır.''

    Tomas Tranströmer
    --spoiler--
    2 ...
  14. 284.
  15. --spoiler--
    ''Burjuva şiiri toplumsal değişim için gerekli olan köklerle ilgisini yitirmiştir. Özü kısırlaşmış, etki alanı daralmıştır. Bir halkın, hatta bir sınıfın sesi olmaktan çıkmış, dar bir arkadaş çevresinin uğraşı olmuştur şiir. Burjuva ozanı sanatına yeni bir yön vermeyi başaramazsa çok geçmeden şiirlerini okuyabileceği kendinden başka kimse kalmayacaktır çevresinde.''

    george thomson
    --spoiler--
    0 ...
  16. 283.
  17. dilin, kalbin, beynin ulaşabileceği son noktadır.
    0 ...
  18. 282.
  19. herkesin harcı olmayan edebi bir biçimdir.

    bugun pazar.
    bugun beni ilk defa güneşe çıkardılar.
    ve ben ömrümde ilk kez gökyüzünün bu kadar benden uzak,
    bu kadar mavi, bu kadar geniş olduğuna şaşarak,
    kımıldamadan durdum.
    sonra saygıyla toprağa oturdum.
    dayadım sırtımı duvara.
    bu anda ne düşmek dalgalara,
    bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
    toprak, güneş ve ben,
    bahtiyarım.

    nazım hikmet ran
    0 ...
  20. 281.
  21. ölçülü düzenlenmişse ve çeviri değilse okunması enfes olandır. ıraklı şairin de dediği gibi: "çeviri şiir arada cam varken birini öpmeye benzer".
    4 ...
  22. 280.
  23. orhan veli : şairin yaptiği iş.
    0 ...
  24. 279.
  25. şiir, şairin gerçek aşkını içine akıttığında şiirdir. bütün kainat aşk ile döner, kainattaki her şey gerçek aşk ile salınır, titreşir. gerçek aşkın gücü, şiirin konusu ne olursa olsun o şiiri gerçek bir şiir yapar; hangi ölçüde hangi kalıpta yazılırsa yazılsın.
    0 ...
  26. 278.
  27. kelimelerle adeta dans etmektir. türkçe öğretimi dersi. 4 temel öğesi vardır: vurgu, tonlama, duruş, ritim.
    0 ...
  28. 277.
  29. yüksek sanattır. edebiyatın zirvesine oturmuştur. insana başka bir dünyanın da mümkün olduğunu gösterir. orada bir yer var uzakta... duyuyorum görüyorum anlatamıyorum...
    1 ...
  30. 276.
  31. --spoiler--
    ŞiiR
    Kadın kendini gösterdi usulcana
    Çekingenlikle koşulu beyaz usulcana
    Gittiler gözleri aşka yaşamaya yangın
    Gidip gelenler oldu gitti geldiler.

    Kadın saçlarını getirmedi uzakta tuttu
    Umutsuzlukla dolu soyunmak uzakta
    Düştüler karanlıkta aralık aralık
    Düşüp ölenler oldu düştü öldüler.

    Kadın gözlerini koydu ortaya
    Bir mavi bir gökyüzü aldı çevrelerini
    Sevdiler sonsuz bir maviyle alıngan
    Sevip yaşayanlar oldu sevdi yaşadılar.

    CEMAL SüREYA
    --spoiler--
    2 ...
  32. 275.
  33. herkesin yazamayacağı. ahmet mithat efendi'nin nesirde denemediği tür yok, yüzlerce eseri var, ama şiire elini bile sürmemiş.
    demek ki his, hayal, musiki öyle ha deyince gelecek şeylerden değil.
    demek ki roman, hikaye vb. yazmak bir sanat, şiir yazmak ise bambaşka bir sanat.
    0 ...
  34. 274.
  35. 273.
  36. patika yollarda yürüyorum şimdi,
    çisil çisil yağmur yağar buralara,
    her menekşede sen varsın bana bakarsın,
    gözlerin ağlamaklı,
    yanarsın,
    bilseydin seni sevişlerimin her daim olduğunu,
    bu aşkın içimde sonsuz oluşunu,
    bu patika yollarda yalnız kalışımı,
    terkederdim olsaydım seninle,
    bu yalnızlık yolcusunu...
    1 ...
  37. 272.
  38. binmedigim hiçbir otobüs
    beklemedigim hiçbir durak kalmadi bu sehirde
    gittikçe azaliyor hayat
    neyi erken yasadiysam
    hep ona geç kaliyorum
    sana göçüyorum her sonbahar
    yollarin çikmiyor askima
    unuttugun yagmurlarin adi saklimda
    seni içimden terk ediyorum
    susmaktan yoruldum
    kuslar ve sarkilar bu sehri terk edeli beri
    efkar demliyorum gözlerimde
    yaslarimi yanagima varmadan öldürüyorum
    tam sancagimdan yaraliyorum kendimi
    alnini yüregime dayadigin güne bakip
    seni içimden terk ediyorum
    ne unutacak kadar nefret ettin
    ne hatirlayacak kadar sevdin
    yikik bir duvar kadar bile pisman degilsin
    biliyorum
    beni hep bulmamak için aradin
    yanilgimdin
    yandigimdin
    yangindin
    .................
    ...........
    ne tuhaf degil mi
    içimi acitan da sendin
    acimi dindirecek olan da
    ya öldür beni dedim
    ya da git benden
    içi bulanik bir sevdanin ucunda seni kaybettim
    aldirmadin aldirmalarima
    bir gecede yakip yârini
    safaklara sattin ihanetini
    külüme basanlar bile utandi yaptigindan
    iste soluk bir ömrün
    son nefesi
    benden,
    seni
    içimden
    terk ediyorum
    *
    1 ...
  39. 271.
  40. kızların çok sevdiği fakat sanatı icra eden kişi sayısı bakımından erkeklere oranla çok az olduğu sanat dalı.
    --bundan yola çıkarak şu genellemeyi yapabiliriz;
    erkekler daha hassas daha duygusal ve daha kırılgandır*~
    1 ...
  41. 270.
  42. şiir mahremiyet olup, insanın kendi odacığında o anki ruh haline yazmaya çalişabildiği ve kim ne anlam çıkartırsa çıkartsın aslında onu demek istemediği hüzün ve huzurdur.
    1 ...
  43. 269.
  44. türkiye de insanların çoğu cümleleri alt alta yazmaya tamahkardır. üzücü olan bunlara şiir denmesidir.
    1 ...
  45. 268.
  46. ilhan berk şiir üzerine şöyle hoş bir tanımlama getirmiştir.

    'şiir bir tuğlacının düşürdüğü tuğlanın yere düşmesinde değil, havada asılı kalmasındadır.'
    1 ...
  47. 267.
  48. "bir kitabı okuduğumda bütün bedenim hiçbir ateşin ısıtamayacağı kadar üşürse bilirim ki o, şiirdir."
    emily dickinson
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük