şiir duyguları dışa vurmanın en kestirme yollarından biridir. eğer amatör bir şairseniz en kuvvetli duygularınıza yoğunlaşın. örneğin öfkeye.
"uzunca zamandır görmeyeli seni
bir başka kadın bir hoş olmuşsun
kollarıma alıp da sarmayalı seni
beyaz peynir gibiydin, kaşar olmuşsun." (bkz: mükremin yılmaz)
olmadık yerlere müstehcenlik serperek, şiirinizi daha çarpıcı kılabilirsiniz.
şiir sanatçı hassasiyetinin vücut bulmuş halidir. sanatçı hassasiyeti ise önce kendinize sonra sevdiklerinize, hatta komşularınıza bile ayıp etmemektir.
duyguların kapsülleşmiş halidir. öncelikle, vermek istediğin şeyin özü lazımdır; umut, umutsuzluk, aşk, mutluluk, çaresizlik, vicdan azabı, özlem vb duyguların özü itina ile alınır. aktarış sırasında; "öz" elde mevcut olduğu için, fazla şekil, boyut, düzen önemli değildir, sunuş önemlidir, kanımca da zaten duyguların özü elde olduğu için, pek kurala bağlı kalmaya gerek yok. en son; iyisinden, ufacık bitanesi; ağlatır, acı çektirir, güldürür, hatırlatır, düşündürür, geçmişe götürür...
insanların melankoliye olan düşkünlüğünden dolayı, genelde şiirler umutsuzdur veya daha kötü bir ihtimal, mutluluğun özüne sahip olamadıkları için, hüzünlüdür çoğu şiir, aksini anlatmaya çalışsa samimi olmaz.. sonuçta duyguların dışavurumu olarak çok büyük bir silahtır şiir, değerlendirilmeli...
bir senedir uzak durduğum edebi tür. birkaç kez karşıma çıktı bir sene içinde, hep kaçtım. yok dedim ya, şiir yazamıyorum ben hacı. başkalarının şiirleriyle kendimi avuttum. "yazmam daha aşk şiiri".
benim işim hikaye anlatmak zaten diye koydum kafaya. sonra onun da üstüne gitmedim zaten. kimse hikaye okumuyor çünkü lanet olası ülkede. şu da var: ben de okumuyorum ki kızmaya hakkım olsun. neyse işte hikayeyle de ciddi düşünmüyorum artık.
birkaç kişiye söyledim ben şiire dönüyorum tekrar diye. maksat söylemiş olayım ki yazmaya bahanem olsun. e yine bahaneler buldum yazmadım.
ben zaten bir süredir kendim olarak hiçbir şey yazmıyorum. kusanadam olmak daha kolay, daha samimi. kusanadam daha bir ben sanki benden. kusanadam olarak mı kalsam diye koydum kafaya. bir süre öyle takıldım. hala öyle takılıyorum galiba ama anlamış değilim. kafam çorba. kusmuk olmasından iyidir yine.
sabah bir şiire giriştim, çıkacak yakında bir şeyler. vay be bir sene olmuş. unutmuşum bu meretin zevkini. boşa kaçmışım. kaçtıkça yine yakalanıyoruz demek ki bizi saranlara. aman saran şiir olsun yoksa yine sigara sarıcam. lanet sigara.
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
Yaşama farklı bir pencereden bakmaktır görülmeyeni görmek ve göstermeye çalışmaktır herkesin pes ettiği yerde birilerine doğruyu perdenin arkasını göstermeyi başarabilmektir. Şiir, bak adam şiir yazmış denilen türden bir şey değildir (roman vs gibi. Format uydu tamam,değil.). Bak adam görmüş anlamış ve diğer insanların da görmesi için şiirin raflarda yer almasına izin vermiş, dediğimiz şeydir.
ne ararsın tanrı ile aramda
sen kimsin ki orucumu sorarsın
hakikaten gözün yoksa haramda
başı açığa neden türban sorarsın
rakı, şarap içiyorsam sana ne
yoksa sana bir zararı, içerim
ikimiz de gelsek kıldan köprüye
ben dürüstsem sarhoşken de geçerim
esir iken mümkün müdür ibadet
yatıp kalkıp Atatürk'e dua et
senin gibi dürzülerin yüzünden
dininden de soğuyacak bu millet
işgaldeki hali sakın unutma
atatürk'e dil uzatma sebepsiz
sen anandan yine çıkardın amma
baban kimdi bilemezdin şerefsiz
eşşeğe at semeri vurma
sanır kendini nimetten
ayırma birini milletten
sanır kendini kıymetten
dinleme kendini durmadan
ayılmazsın gerçek yüzüne vurmadan
bayat ekmeğe su vurursan yumuşar
tazeyken yemesini bilmeli
iş işten geçtimi geri dönmesini bilmeli
"Şair burada şunu demek istemiştir." denilip yoruma kapatılarak sınav kağıtlarında öğrenciyi öğretmenin dediğini yazmaya zorlayan, yazılmadığında puan kırılmasıyla sonuçlanan durumun Posta gazetesinde ayağa düşmesine neden olan Türkiye gerçeğinin adı. Aramayın şiirin tanımını filan. Az okuruz, çok konuşuruz. Huyumuz kurusun.