gezi direnişiyle başladığı iddia edilse bile, geziden sonra ortaya çıkmıştır. bir grup şiir sever gençlerin duvarlara yazdığı mısralarla doğmuştur. dünyanın en güzel akımlarından biridir.
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin altında öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim! #şiir heryerde
neyin eksikliği şu ellerimin soğukluğu
bir bilsem hemen edinirdim eksiğimi
ellerimi bir çift kanatla değiştirmek isterdim
evinin önünden geçerken dolaşıyor romantik bacaklarım. #şiirsokakta.
bildiğim kadarıyla duvarlara yazı yazmak suçtur. anlamsız şiirlerinizden birisini yazarken ''ihihihi ne kadar da entelim'' kafasını yaşıyorken oradan tesadüfen geçmekte olan bir polis tarafından yaka paça gözaltına alınırsanız yırtınmayınız. para cezası kesip yollarlar. bazı şiirler gerçekten güzel oluyor ama pek çok şiir bir boktan çakmayan aklı evveller tarafından yazıldığı için antipatik duruyor.