dün akşamki bir televizyon programında* fazıl say'ın arabesk hakkındaki sözlerini eleştirirken "öyle ağzından tükürükler saçarak konuşacağına" diye başlayan bir laf etmiştir. kanımca ayıp etmiştir. kendisini severek dinleriz o ayrı bi konu tabi ki.
karadeniz şarkıları ile bir süre daha gitmek yerine, çok beklenmedik bir atılım ile arabesk söylemeye başlamış, güzel mi güzel insan. arabesk söylemesi bir hoş deneme olmuş. şaşırtacak yeni adımlarını beklemekteyiz. bu arada hiç çirkinleşmeyecek sanırım.
gerçek insan. bu kadına bakınca aslında insanın ne olduğunu, nasıl olması gerektiğini anlıyorum. bütün hırslarından arınmış öylesine dupduru, öylesine insan...
has arabesk albümü ile bünyelerde tekrar nostalji rüzgarları estirmiş, hatta direkt bizleri çocukluğumuza götürmüş yorumcu. sesi çok güçlü olmamakla birlikte yumuşak ve dingindir, o yüzden defalarca dinlenince bile baymaz. arabesk albümünü döndürüp duruyorum ...
(bkz: yalnızım dostlarım)
(bkz: bana sor)
(bkz: taht kurmuşsun kalbime)
(bkz: bir kulunu çok sevdim)
(bkz: sarhoş)
bu kadini hic guzel bulmadigim gibi, o kuyruguna basilmis kedi tizligindeki sesine ise hic mi hic katlanamiyorum. ayrica biraz daha repertuar calismasinda fayda goruyorum. *