belkide şevval sam'ın bu söyleminin üzerine, henüz daha gündemdeki sıcaklığını koruduğu için, konserlerde başka türlü şeyler yaşanmasına sebebiyet vermemek için konserlerinin iptal edilmesine karar verilmiş olabilir, belkide o nun için şu durumda bu karar daha hayırlıdır.
her türlü şarkıyı, türküyü söylemeyi beceremeyeceğini bi idrak etmesi gereken kişi. zira sesi çok kısıtlı bir aralıkta ve zorladığı her bir şarkıyı aslında yere gömüyor.
bunun dışında son çıkışları ile güzel insan olduğu düşüncesini pekiştirmiştir.
iki tek albümüyle yine beni benden almıştır. bu kadın tsm'nin hakkını veriyor, bence. ayrıca sek albümündeki ninni şarkısı en sevdiğim musikiler arasındadır.
hiç öyle kendini ortalara atmadan, isim, sıra, ego kavgası yapmadan, hiç çaktırmadan yerini sağlamlaştıran ve iz bırakan şarkıcı. bir de söylemeden edemeyeceğim nasıl güzel bir kadınsınız siz öyle. annesinin ve soyadının ekmeğini nasıl yedi acaba diye de düşünmeden edemiyorum. bizi aydınlatsanız da biz de bilsek.
bir zamanlar bazı kurumlardan cesaret alarak toplumun büyük çoğunluğunu ulu orta aşağılayan, medya desteğiyle elinden gelen her şekilde bu çoğunluğu küçümseyen ve daha da önemlisi kışkırtmak için elinden geleni yapan bir azgın azınlık vardı. nüfusun en fazla %5-10'luk dilimini oluşturan bu sözde modern, özde modernist, sözde özgürlükçü, özde statükocu azgın azınlık halktan beklediği yasadışı tepkiyi göremedikçe daha da azgınlaşmış, işi çığrından çıkarmıştı. türbanı sümerde mabed fahişeleri takıyordu diyeninden tutun da daha ne rezilliklere arsızca imza atıp bu pisliğin üstüne 'mahalle baskısı' gibi safsatalarla tüy dikmeyi de ihmal etmiyordu.
gün geldi, bu dinozor zihniyeti, bu batı özentiliği ile özü arasında kalıp ne batılı ne de doğulu olamamış hilkat garibeleri demokrasinin tokadıyla yerin dibini boyladı. sonra 'ordu göreve' gibi akıl baliğ her insanın utancından yüzünü kırmızıya boyayacak bir slogana umut bağlayarak alçalmanın hudutlarını tahayyüller ötesine taşıyıp bayrak diktiler.
zaman geçtikçe bu zihniyet, ağzının üstüne yediği şamarla sesini kesti, geriye birkaç dinozor ve yumurtaları kaldı.
...................
belki hedefinde islam emri olan baş örtme değil de islamı belki en çok yozlaştıran araçlardan biri olan süslü türbanlara eleştiri getirmiştir ve eğer öyleyse haklıdır da. ama ideolojisi yeryüzünün en kanlı geçmişine sahipken başkalarının yozlaşmasına değinmeden önce dönüp kendi kokuşmuşluğuna bakması gerekir.
kendisi de sesi de güzel insan. müzeyyen senar ve zeki müren'den sonra türk sanat müziği dinleme sebebimdir kendisi. * sek ve ıı tek albümleri tavsiyemdir.
inanılmaz sempatik ve mütevazi bir insan.sadece 3-4 kere aynı masaya oturmuşluğumuz olmasına rağmen aşık olduğum kadın. bir insan bu kadar narin bu kadar tatlı olamaz. sabaha kadar saçlarıyla oynayabilirim.
troll kadın. sanatla gündeme gelemiyor, ancak türklük ve de islama hakaret ederek kendi reklamını yapıyor.
sadece bunlar değil, merhum kazım koyuncu'nun da sırtından prim yapıyor. terbiyesiz ve aciz bir insanımsıdır.
tez zamanda türk islam topraklarını terketmesi dileğiyle.