--spoiler--
ispanyada 20 ağustosta başlaması gereken ligler futbolcu haklarının yeterli ölçüde sağlanamaması sebebiyle ertelenmiştir,orada bunlar tartışılıp çözüme kavuşturulmadan diğer bir ifadeyle futbolcu hakları sağlanmadan ligler başlamıyor ama ülkemizde başka konular tartışılırken gerek futbolcumun başına gelen gerekse kulüplerimizin düştüğü bu durum gündeme getirilip çözüm aranmıyor futbol ailesinin bireyleri yalnızlığa itiliyor.
daha önceki yıllarda uluslar arası kulüp müsabakalarında tffnin bir yetkilisi kulüplerle birlikte deplasman maçlarına giderlerdi, böylece hem karşı ülke nezdinde bir güç oluşturulurdu hem de kulübün orada yaşadığı her şey gözlemlenirdi. oysa şimdi böyle bir durum söz konusu olmadı, bir tff yetkilisi gelseydi, bizle yaşasaydı, benim toplantıda ne demek istediğimi çok daha iyi anlardı ve sizlere aktarırdı.
--spoiler--
--spoiler--
sayın kurulunuzun da takdir edeceği üzere hakkın icrası kapsamında hukuka aykırılığı ortadan kaldıran sebeplerden biri de düşünce hürriyetidir. dudakları arasından veya parmaklarının ucundan dış dünyaya aktarılan fikirlerden dolayı bir müeyyideye maruz kalma; bu ifadelerin anayasanın 25 inci ve 26 ncı madesi ile yine anayasanın 90 ıncı maddesi uyarınca iç hukukumuzun bir parçası sayılan avrupa insan hakları sözleşmesinin 9 uncu ve 10 uncu maddelerinde güvence altına alınan düşünce hürriyetinin sınırlarını aşması halinde söz konusu olur. eğer düşünce hürriyeti sınırları aşılmamış, ifade edilenler bu hürriyetle insanlara sağlanan serbest alan içinde kalmışsa, artık onlar pozitif hukukun koruması altındadır ve devlet bu kimseleri cezalandırmak bir yana, bu fikirlerini açıklama hürriyetini temin etmek durumundadırlar.
--spoiler--
benfica maçıyla kader maçlarını kazanamama geleneğini sürdürmüş istikrarlı teknik adam.
kıt mutfak malzemesi ile 40 kişilik iftarlar düzenleyebilir bu adam, haşlanmış yumurtaya bile çok farklı tadlar katabilir. adı sanı duyulmamış yetenekleri bulup çıkartabilir, onlarla belli oranda başarılar da yakalayabilir. ancak vitesi artırması gerektiği her yerde tökezleyen ve ilk yokuşta hararet yapan bir arabadır gözümde. bir takımı idare edebilir, yarışa ortak da edebilir ama asla hayallerine ulaşmasını sağlayamaz.
zira hayal kurabilen bir teknik adam da değildir. onun işi gerçeklerledir ve her daim gerçeklere sığınmak ona aradığı bir mazareti verecektir. bütçemiz yok, tecrübemiz yok, tesisimiz yok, altyapımız yok, vs.
süper lig için konuşmuyorum ama dünya kupası maçlarından bu yana söyledikleri hemen hemen aynı. hakemler, iyi yolda olmak, tecrübe eksikliği... soma linyitspor süper lige çıksa o tecrübesizlikten dem vurabilir ama yapma be hoca. 40 yıldır türk futbolunun içindesin, 4. büyüğün de başındasın. hangi tecrübe?
ligi ikinci bitiren bir takım yayın geliri olarak ve federasyondan gayet de güzel bir gelir elde ediyor. takımda 17'lik bir genç yetenek olup da tecrübesizliğine sığınacağımız birini görmedim ben. fubolculardan herbiri tanınan, bilinen oyuncular. gidenlerin yerine alınanlar görülüyor ki onların ayarında değiller, yattara'nın coşkusu bile aranıyorsa şu kadroda o takımı kuran sorumludur. yattara'dan selçuk'tan gayet güzel gelir elde edildi. sadece bir tek takımı eleyerek şampiyonlar ligi'ne gireceksin ve ayak bastı parası bile senin için yüksek bir gelir demek. kaldı ki elinde maddi imkan da var. 5 orta düzey ve takımdan da gayet kolaylıkla bulunabilecek oyuncu yerine 2 nokta transfer yapsan ne olurdu be hoca? isimli olmaları da gerekmez sadece mevkisinin hakkını verecek ve baskıyı kaldırabilecek iki oyuncu.
"şampiyonlar ligi'ne çıkarsak alacaktık"tır eminim mantığı. avrupa kupalarında forma giyen bir oyuncu alamayacaktınız yine, statü gereği. söylesene hoca kimi alacaktınız? rooney'i mi?
karadeniz'deki su kadar mazeret var sizde.
benfica zor kura imiş. evet, zordur ama şampiyonlar ligi'nde karşılaşacaklarından daha kolay neden olsun ki? bu mudur vizyon? oynarsın ve yenilirsin hatta fark bile yersin, olabilir ama o mücadeleyi seyircine gösterdin mi ki mazeretlerin ardında saklanacak bir yer ararsın? sahaya çıkmadan kaybettiğin bir maçta neden insanlara elinden geleni yaptığını söylersin? doğru olan hiçbir şey yapmadınız siz hoca. tüm adımları yanlış attınız.
gruplara kalırsanız alacağınız oyuncuya söyleyiniz, seneyi beklesin o halde.
galatasaray keriz demek ki, avrupa'ya çıkmayacak bir takıma baksanıza kaç üst düzey futbolcu alındı. sabri'ye mustafa sarp'a hatta hakan balta'ya rağmen az buçuk takviye ile seneye ilk 2'ye bilemedin 3'e oynamaz mıydı takım. oynardı elbet ama bak sorunun kaynağını görmüş, futbolcu kalitesi.
dünya kupası'nda 3. olan bir hocanın dünya çapındaki hiçbir takımdan -milli ya da kulüp- teklif alamamasında anlamak gerekirdi bunu. belki yetenek keşfi konusunda bir arsene wenger'i anımsatan bir hoca ama asla şampiyonlukların ya da uluslararası zaferlerin adamı olmayacak. işte burada arsene wenger'le kaderleri ortak.
ligin bitiminden bir hafta sonra basının karşısına çıkıp, trabzonspor'a yapılan haksızlıklar konusunda verdiği demeçi "ilahi adalet mutlaka tecelli edecektir" diye noktalamıştı.
hz. allah c.c., şenol hocamızın duasını geçen pazar günü kabul etti ve adaletini konuşturdu. yani kendisi allah'ın sevgili bir kuludur vesselam.
türkiyenin en başarılı teknik direktörlerinden biri olmakla birlikte kesinlikle en naif, en beyfendi, en karakterli ve kaliteli olanıdır.
yapılan şikeyi bildiği halde sezon sonunda efendiliğine yakışır şekilde kırmadan incitmeden açıklama yapmıştır.
--spoiler--
süperligin % 70i adildi. adalet gün gelir herkese lazım olur. adalet yerini bulmazsa ilahi adalet mutlaka yerini bulur.
paraya karşı yetenek ve emeğin mücadelesini verdik.
--spoiler--
açıklamalarıyla afedersiniz ama sessizce s.kip atmıştır birilerini...
2010-2011 sezonu sonunda hiç şike operasyonları yokken adalet yerini bulmazsa ilahi adelet bulur diyerek fenerbahçeye tarihi ayar vermiştir.
neden büyük hoca olduğunu, neden futbol filozofu dendiğini anlamak istiyosanız sezon sonu basın toplantısını izlemenizi tavsiye ederim gün itibariyle söyledikleri daha anlaşılır olmuştur.
bundan 7 sene önce trabzonspor fenerbahçe ile şampiyonluk yarışı verirken,fenerbahçenin şampiyon olması ile takımdan gönderilen/istifa eden hoca.o gün şenol hoca'nın takımdan ayrılmasına camiası müsade etmeseydi zannediyorum ki aradan geçen bu 7 yılda trabzonspor en az 2 şampiyonluk kazanmıştı.eğer gerçekten şampiyon olmak istiyorlarsa,şenol hoca sizden nefret ediyorum ne haliniz varsa görün demeyene kadar onu takımın başında tutmaları gerekir.çünkü trabzonun genetiği şenol güneş ile fazlasıyla uyuşuyor.
bütün futbolcular tatil beldelerinde karı kız peşinde cirit atarken, futbolcularını toplamış kampa başlamıştır. disiplinlidir. türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük teknik direktörüdür. eline kimse su dökemez. ne efendilikte ne hocalıkta.
türkiye nin yetiştirdiği en başarılı teknik adamlardan biri olsada, en büyük adamı olduğu kesin olan teknik direktördür. kişiliğiyle, ahlakıyla, futbol bilgisi ve babacanlığıyla türkiye nin bana göre çok üzerinde olan bir adamdır.
allah başımızdan eksik etmesin dediğimiz teknik direktörümüz. gün itibariyle doğum günüdür, en içten dileklerimle doğumgününü kutlarım.
trabzona ve trabzonspora yaptığı katkılardan dolayı her trabzonlu gibi kendisine minnet duyuyor, başarılarının devamını diliyorum...
öyle bir adamdır ki selçuk gittiğinde bile " şenol güneş var, nasıl olsa bir çözüm bulur" dersiniz. öyle bir adamdır ki barış özbek transfer edildiğinde bile "lan bu adam burak yılmaz'dan engin baytar'dan milli takım oyuncusu yarattı. bir bildiği vardır" dersiniz.
soru: görünüşte 7-8 futbolcu gidecek. bazıları omurgayı oluşturan oyunculardan. ekonomik durum da ortada. gelecekte sizi nasıl bir zorluk bekliyor. bu kadro 3 sezonda oluştu
şenol güneş: yabancı konusu sorun değil. biri gelir biri gider. yerlide sıkıntı var. 'selçuk ve egemen gitmezse' bir sorun yaşamayız.