işinde başarılı bir türk vatandaşıdır. ülkemizin her alanda şenol güneş gibi sadece işini yapan, az laf çok iş düsturunu benimseyen insanlara ihtiyacı bulunmaktadır.
2002 yılında turnuvaya sadece gruptan çıkıp, ikinci tura yükselme umuduyla giden türkiye milli takımını üçüncü yapmış, ama gene de eleştirilmiş teknik direktördür. şampiyon yapamadığı için kızdıklarını düşünüyorum. 2004 avrupa şampiyonası elemelerinde letonya karşısındaki baraj maçında 5dk içinde iki bireysel hatadan iki gol yiyen takımımız elenince gönderilmiştir. yine aynı kafadaki insanlarca 2011-2012 şampiyonlar ligi sezonunda trabzonspor'un tur umudunu son maça taşıdığı için eleştirilmektedir. sanırım bu insanlar trabzonspor'un böyle büyük ve zorlu bir yarışın içinde ellerini kollarını sallaya sallaya üst tura çıkmasını beklemektedirler.
milli takımın başındayken "köylü bu, karizma sıfır, ırt vırt" deyu saçma sapan şekilde saldırılan adamdı. çok şükür şimdi birbirinden karizmatik teknik adamlarla başarıdan başarıya koşuyor milli takım.
mehmet demirkol kendisi hakkında çok güzel bir değerlendirme de bulunmuş.
--spoiler--
"Saha kenarında garip şovlar, korkunç kavgalar yapan Terim'in sergilediklerini, temsil ettiklerini değil, ilhan'ın golünden sonra küçük bir çocuk gibi zıplayarak sahaya koşan Şenol Güneş'in anlattıklarını seviyorum. Varsın vizyonu, misyonu olsun ve karizması olmasın. Ve ona yaptığım bir haksızlık varsa bir kez daha özür diliyorum.
Terim basın mensubu, şovmen ayırt etmiyor, ama ben ediyorum. Ben Emre ve benzerlerini değil, Hamit gibileri seviyorum ve bu takımı bunun için seviyorum. Ve inanın Güneş'i çok özlüyorum"
--spoiler--
yalanlarla örülü spor dünyasından, adamlığıyla gerçek yüzünü bizlere gösteren spor adamıdır.
2002 dünya kupası döneminde karizması yok, vizyonu yok gibi tartılmayacak laflarla eleştirilmiştir. ben de hakan şükür konusunda ısrarcı olmasını turnuvada çok eleştirmiştim, hala da o yılın iki gol kralını** kulübede tutup onu tek forvet oynatmış olmasını yanlış bulurum.
Ama bu işin bir boyutu, kişi olarak onu objektif olmayan değerlerle ölçmeye çalışmak ayrı bir boyut.
Kendisinin hikayesini bir belgeselde izledim. meğersem mahalle arkadaşları, spor akademisindeki arkadaşlarıyla falan bir araya gelip trabzonspor u yıllarca şampiyon yapan kadronun takım kaptanıymış. şu iradeye ve azme bakar mısınız? hala en uzun süre gol yememe rekorunu kıran olmadı, kaldı ki şimdilerde onun belki tonlarca fazlası para kazanan futbolcular cahil cühela gezinirken şenol güneş yüksek öğrenim yapmış bir insandır da aynı zamanda.
futbolculuğu başarılı, teknik direktörlüğü başarılı, özel hayatı başarılı. demek ki o karizması yok denilen adamın hayatı yığma başarıymış, karizması yoksa; ki çok eksik ve görece yanlış bir ifade; bu başarılı olmasına engel değilmiş.
kendisi emek vermediği hiçbirşeyi sahiplenmemiş, dünya üçüncüsü olduğunda bile böbürlenmemiştir. takımı 2011 yazında fenerbahçe yerine şampiyonlar ligi ne gittiğinde ne demiş bakalım:
benim için şok oldu. futbolda iyi kötü günlerimiz oldu ama böyle bir olayı ilk defa görüyorum. çok üzüntülü ve sinirliyim. uzun yıllarını futbola vermiş biri olarak, türk futbolunun bitme noktasında olduğunu düşünüyorum. çok kötü yönetildik ve yönetiliyoruz. birbirimizle kavga etme adına ülke futbolunu batağa götürdük. bundan hiç kimseni menfaati olamaz. suçu kovalayacağımıza birbirimizi kovaladık. bugünkü karar, türk futbolunun ayıbı ve türk futboluna vurulmuş önemli bir darbedir. bir çözüm yolu bulunmalıydı. suç varsa ortaya çıkarılmalıydı. çok ihmal edildi. galatasaray'ın yaptığı açıklamanın üzerine gidildi ama bugün galatasaray haklı çıkıyor. ülke futbolunu hep birlikte yok etmiş sayılıyoruz. burada fenerbahçe'ye veya başka takıma olmuştur diye bakarsak yine hata yapmış oluruz.
karizmatik adamlarla karı kavgası yapanlara, dedikodu kazanı kaynatanlara bundan iyi yanıt olmaz diye düşünüyorum.
Kendisi kupalarla ödüllendirilecek başarıları teknik direktör olarak yaşar ya da yaşamaz, bunu bilemiyorum. ama hatrı sayılır sayıda futbolcuyu yoktan var eden, spora değerleriyle beraber sahip çıkan bu aydın insanla ben gurur duyuyorum. trabzonsporluların da herkesten çok şenol hocaya sahip çıkmaları gerektiğini düşünüyorum. eminim kendisi tüccar zihniyetli göbekli adamların hepsinden daha iyi bir spor yöneticisi olur.
"volkan şen... varsayın ki formsuzdu, varsayın ki sakattı. tartışmanın zamanı değil. istesem oynatabilirdim" demiş teknik direktör. geçen sene emenike yüzünden kıçınızı yırtan siz değilmiydiniz arkadaş ? bu kadar mı dönebilir insan bir senede ?
röportajlarında verdiği o baba tavrı, takımın başarısıdır kanaatimce. bu kadar tatlı bir teknik direktör olamaz. genelde bizimkiler vurar dökerler falan ama şenol hoca'nın başka bir ses tonu var işte. sanki 2-3 yıldır trabzonspor'u asıl sırtlayan budur.
ne imparatordur ne sinyor... o'nun büyüklüğü anlatılamaz bir büyüklüktür. bu ülke insanına bu kadar değer veren biri daha olduğunu sanmıyorum ülke futbolunda.
türk futbolunda Fatih Terim'in, Mustafa Denizli'nin gölgesinde bırakılsa da güneş gibi doğuyor her sezon...
--şenol güneş--
"ben birey olarak işimi yaparken hep bunu söyledim, ben için en güzel iftihar ettiğim şey yaptığım işler değil bu ülkenin bir bireyi olmaktan mutlu ve gururluyum. Ülkemi temsil etme adına yaptığım işten çok mutluyum. Çünkü bu ülke bize çok imkanlar verdi, çoğu insan bunun tersini söyler, benim annem babam okuma yazma bilmiyordu ben imkansızlıklarla büyüdüm ama bu ülke bana yaşama şansı verdi."
--şenol güneş--
1975- 1976 birinci lig şampiyonluğu
1975- 1976 cumhurbaşkanlığı kupası
1976- 1977 birinci lig şampiyonluğu
1976- 1977 türkiye kupası şampiyonluğu
1976- 1977 cumhurbaşkanlığı kupası
1977- 1978 türkiye kupası
1977- 1978 cumhurbaşkanlığı kupası
1978- 1979 birinci lig
1978- 1979 cumhurbaşkanlığı kupası
1979- 1980 birinci lig
1979- 1980 cumhurbaşkanlığı kupası
1980- 1981 birinci lig
1982- 1983 cumhurbaşkanlığı kupası
1983- 1984 birinci lig
1983- 1984 türkiye kupası
teknik direktör olarak:
1994- 1995 türkiye kupası
1994- 1995 cumhurbaşkanlığı kupası
2009- 2010 türkiye kupası
efendiliğiyle, duruşuyla, günümüz türkiye futbol insanlarının en az 300 sene ilerisindeki dünya ve futbol görüşüyle alkışları hak eden futbol adamıdır. yurdum futbolla ilgilenen insanının "şimdi nobre fenerbahçeden 2 senedir tanıyoruz, e amoeugoeuyum..." şeklinde TV'lerde konuşan sözde spor adamlarını dinleyip de şenol hoca'yı beğenmemesi akıllara zarardır.
lakin şenol güneş'in tarafımdan eliştirilecek yönleri de yok değildir. mesela kulübün transfer politikasındaki pasifliği... trabzonspor'da transfer kendisinden genelde habersiz yapılır. oyuncu, komite ve yönetim tarafından beğenilirse alınır, hocam eti senin kemiği benim diye verilir şenol güneş'in eline. buna örnek olarak volkan şen transferi gösterilebilir. volkan şen trabzonspor'a transfer olduğu zaman yağtığı söyleşide kendisine sorulan "şenol hoca'yla görüştün mü peki transfer olurken?" sorusuna; "hayır, inşallah yarın trabzon'a inince görüşeceğim." diye cevap vermiştir.
türk futbolunda efendi adam çizgisini bozmamış nadir kişilerdendir kendisi, kendisi gibi ilk akla gelen biri de aykut kocamandır. bir fenerbahçeli olarak aykut kocaman'ın fenerbahçe camiası için şans olduğunun düşünülmesi gibi, şenol güneş için de kendisinin trabzonspor ve türk futbolu adına bir şans olduğu düşünülmelidir. futbolu skandala, siyasete, ucuz mafyaya bulaşmış ülkem futbolu adına şenol güneş ve aykut kocaman gibi adamların varlığı umut vaadetmektedir.