"güvendiğin dağlara kar yağdığı zaman en iyi yol onu bırakıp gitmektir, gün gelip o karlar eridiğinde dağ senin yolunu gözlediğinde, en iyi yol başka dağdan ona el sallamaktır"
cümlesi ile her zamanki sevgiyi hak eden çok üstün insan.. hep ona benzediğimi söylemişimdir bir kaç yönden..
Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her sey susuyor. Anladım ki susan her şey derin ve heybetli.
"Şu hayatta tek başına inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankısını duyarak, Hakikat’i keşfedemezsin. Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin."
"Hakiki Allah aşığı bir meyhaneye girdi mi orası ona namazgah olur ama bekri aynı namazgaha girdi mi orası ona meyhane olur. Şu hayatta ne yaparsak yapalım, niyetimizdir farkı yaratan, suret ile yaftalar değil."
"Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. ikisi de şu an burada mevcut. Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz aslında. Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak; nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak cehenneme düşüveririz."
Din felsefesi yapan şiirler yazan birine neden bu derece ağır anlamlar yüklenir anlamış değilim.
Dini bir figür olarak neden gösterilir? Veya neden müslüman olup eleştirene "mürted" muamelesi yapılır?
Şems ve mevlana üzerine yapılan eleştiriler ve iddialar temelsiz değildir. Kaldı ki bu iki tarihi kişilik bir dini önder veya figür değil felsefecidir.
Sadece Mevlana'ya değil bütün insanlığa ışık olması gereken büyük bir ilim adamı. Büyük alim. Sivri dili yüzünden çoğu kişi tarafından sevilmemiş, ki zaten onun istediği de sıradan insanlarca sevilmek değil, bir yoldaş, bir dost bulabilmek, kalbindekileri ona dökebilmekmiş. Öyle de olmuş Mevlana ile kavuşmuş tabi ama her güzel şeyin bir bedeli var, o da bu bedeli canıyla ödemiş.. Çekemeyenler tarafından katledilmiş. Allahım şefaatine nail etsin.