akp türkiyesinde şaşırmadığımız durumdur.
pkk'lı şerefsizler pkk bayrağı ile anınırken tek polis müdahale etmezken; son zamanlardaki ihaneti protesto etmek için meydana inen şehit ailelerine hışımla gelen polis müdahalesidir.
aa açılım vardı di mi. dağdaki teröristlerin serbest; onları vuran askerlerin ise hapse düştüğü bi ülke.
aman ha hazır mit-pkk görüşmesini savunan akp varken fazla söz söylememek lazım.
sonra uluğsözlük ve ben ergenekon iddianamesini boylarız.
bu ülke uğruna canlarını feda eden ailelere, yöneticilerinin layık gördüğü davranış biçimi.
hani ailelerde olur ya, iki kardeş(tamamen örnek, yoksa kardeş falan değiliz teröristle) sürekli kavga eder birisi isyan edip bağırıp çağırdığında sussun diye her şey yapılır, diğeri daha akıllıdır ama sabrı taştığında biraz olsun sesini yükseltirse tokadı yer... o hesap.
beynine oksijen gitmeyen tek hücreli canlıların " ergenekon " yaftası ile çamur atmak isteyeceği konudur ayrıca.
bu utanmaz ahlaksızlar yakında şehitler için " akp'yi kötülemek için öldüler " derlerse şaşmamak lazım.
hatta tutuklanacak asker kalmayınca ölenleri ergenekoncu ilan ederler.
zira bunlarda ar ve namus kalmamış. bunu gördük ve görüyoruz maalesef.
ulu önder, 27 ekim 1922 günü, türk ordusu'nun zaferi'ni kutlamak için istanbul'dan gelen öğretmen grubu ile bursa öğretmenlerine çocuk ve gençlere verilmesi gerekli olan ulus ve ülke sevgisini şu şekilde vurgulamıştır:
"kesinlikle bilmeliyiz ki, iki parça halinde yaşayan milletler zayıftır, hastadır. çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz tahsilin hududu ne olursa olsun, onlara esaslı olarak şunları öğreteceğiz: