aslında mesaj değil, sitemdir. çok da yerindedir. her şeyin ne kadar da göstermelik olduğunun kanıtıdır.
--spoiler--
Sadece 7 ay önce şehit edildi Muş Malazgirt Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız... Eşinin yanında... O'na da kurşun sıktılar...
Kaçımız hatırlıyoruz Binbaşı Kulaksız'ı ya da ailesini?..
Eşi Funda Kulaksız 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Hürriyet'e konuşmuş.
Bakmayın, "kadın hakları savunucularına" sitem etmesine, aslında şu sözleri hepimizin yüzüne indirilmiş bir "tokat" değil mi?
- Bana da kurşun sıktılar. Hangi kadın hakları savunucusu çıkıp ‘Senin göğsüne saplanan kurşun bizim göğsümüze saplanmıştır’ dedi? Hiç! Hangi kadın hakları?
- Biliyor musunuz, hani o feminizmden söz edenler var ya? Kadın haklarından, çocuk haklarından söz edenler. Sokağa çıkıp “Kadın hakları” diye bağıranlar... Hiçbiri... Hiçbiri aramadı. Bir telefon bile etmedi. Ama biz şehit eşleri olarak birbirimize sarıldık, Mehmetçikler aradı sordu bizi, asker eşleri ile birbirimize sarıldık. Bu ülke için canımızı verdiğimiz insanlar ise unuttu bizi.
- Acılı insanlar birbirlerine güç veriyor. Biz çok acılar yaşadık, yaşıyoruz. ilk günler haberlere konu olup, daha sonra unutuluveriyoruz. işte o unutulmak yok mu? insanı kahreden o oluyor.
- Bir gün bakıyoruz teröristler pusu kurmuş. Haberler, “Bir asker şehit oldu” diyor ve ertesi gün herkes unutuyor. Ama benim aklımdan çıkmıyor. Çünkü benim sevdiğim adamı öldürdüler. Benim çocuklarımın babasını, benim gözlerimin önünde öldürdüler.
--spoiler--