otobüsün koltuğuna oturduğunda aşağıda gözünde hayatın boyunca büyüttüğünden çok daha küçük görünen, tek başına kalmış, ve hüngür hüngür ağlayan, gözlerini kaçırmaya çalışırken sana bir parça daha bakabilmek için yukarı kaldırdığında başını göz göze geldiğin ve ilk kez ağladığına tanık olduğun babanı gördüğünde kaçınılmaz olarak gerçekleştirdiğin eylemdir.
özellikle gece yolculuğuysa ve ışıklar sönmüşse sessiz sessiz yaşları akıtmaktır boynunuza. yine de kimse görmesin diye çabalarsınız ve camdan yansıyan yüzünüzü sizden başka kimse görmez, göremez. ama siz de o cama her baktığınızda yalnız kendinizi değil geride bıraktıklarınızı da görürsünüz. garip bir andır, garip hislerle dolu.
92 yaşındaki büyük amcamın, 87 yaşındaki dedemi son yolculuğuna uğurlamaya giderken içli içli, sessiz sessiz yaptığı.
Hiç birimiz onun kadar sessiz ve onun kadar içli ağlayamadık sanırım.
daha cok kücükken ilk defa annenizden babanizdan ayri, tek basiniza sehirler arasi otobüse bineceksinizdir, "bir sey olmayacak merak etme, her seyi ayarladim, deden seni gardan alacak tamam mi" diye avutuluyorsunuzdur anneniz tarafindan, yaninizda hayatinizda ilk defa gördügünüz biri oturacaktir yol boyunca ve ona emanet edilmissinizdir, sonra otobüsün kalkma saati gelmistir, camdan baktiginizda el sallayan insanlar görürsünüz, birisi de annenizdir ve ilk ayriligin verdigi aciyla gözden damlalar düser istem disi, anneniz sizi o an o otobüsten indirmek istese de otobüs hareket etmistir bir kere.
yaşayanlar için vazgeçilmez bir terapi yöntemi. hele bir de otobüs gece yarısı mola verdiğinde ağlamaktan şişmiş gözlerle sigara içmek vardır ki anlatılmaz yaşanır adeta.
otobüse binerken zorla gülümsemeye çalışırsınız. herkes sizi çok güçlü kız bilir. hatta babanız bazen size '' aslan kızım benim der''.** bu yüzden onların yanında ağlamak zor gelir. '' hadi artık gidin beklemeyin. bak otobüsteyim'' artık deseniz de '' hayır'' cevabını alırsınız. hareket vakti geldiğinde dua edersiniz. lütfen allahım ağladığımı görmesinler diye. otobüs hareket ederken sadece babanızın size o el sallaması bile ağlamaya yetecek olaydır. güvenle bakar. bakışlarında bile o vardır. ve gidilecek on üç saat boyunca sırf bu bakış için bile ağlanılabilir.
arkada bırakılan sevgiliyse ve uzun bir süre görüşülemeyeceği biliniyorsa dayanamayıp araba haraket eder etmez kendini salıverir insan.yolculuk boyuncada geri dönmek ister oraya ama yapamaz tabi...
yanınızda oturan kişi başta olmak üzere muavin ve kaptan şöförler de dahil olmak üzere otobüs içerisindeki diğer kişilerin ilgi duymasına ve merak etmesine neden olan ağlama olayı. bir yakınınızı kaybettiyseniz ve cenaze evine gidiyorsanız açıklaması daha da zor olan durum.