yanyana yaşanan aşklardan daha zor yaşanan aşklardır. yanında olmasını istediğin an yoktur sevdiğin, tartışmalarda kendini doğru bir şekilde anlatamayabilirsin, yanlış anlaşılma olasılığı yüksektir. durmadan ne yaptığı düşünüldüğü için psikopata bağlanılma oranı da yüksektir. aşk zordur ama böyle yaşanan aşk daha zordur. yaşayan ve mutlu sonla bitirenlere helal olsun.
bitmemesi için ortada çok büyük bir aşk, fedakarlık, bağlılık olması gereken aşktır. sıradan bir aşktan çok daha fazlasını barındırmalıdır bünyeler. çünkü yasananlar her geçen gün daha da zorlasacaktır. gözükara olup her fırsatta sürpriz yapmak, sürekli telefonda konuşmak, her dakika sevdiğini hissettirmek, buram buram özlemek gerekmektedir. bu bakımdan zordur, herkes basaramaz. o yüzden sonuç genelde hüsrandır.
gsm operatörlerine para kazandırmanın yollarından biridir. şahsen öyle vıcık vıcık devamlı yan yana olmak istemesem de ayrı şehirlerde olacak kadar uzak olmak da iyi değildir şayet kavga-gürültü barındırır içinde, " sen benden soğudun " gibi serzenişler arttıkça soğunur cidden, " en son ben geldim sen hiç gelmedin " tarzı hesaplar ortaya çıkar belli bir zaman sonra. hadi bunlar bazı hallerde gerçekleşmez fakat en kötüsü sevgilinin olduğu şehire gözünü kırpmadan taşınmaktır, onun için hayatını değiştirmektir. aman diyeyim..
çok fazla fedakÂrlık gerektiren bir ilişkidir. telefonla problemleri halletmek çok zor olduğundan en ufak bir pürüz günlerce küslüğe neden olbilir, kıskançlık hat safhadadır.
böyle bir ilişki sürmüyor. en az haftada iki gün beraber olmak gerekiyor.
"gözden ırak olan gönülden de ırak" oluyor.
galiba bu bir ateş, bir meşale... tek kişi değil iki kişinin dudaklarıyla, gözleriyle, bedenleriyle yanabiliyor.
o yüzden ateşi yoğun tutmalı.
maddi külfeti, imkansızlıkları bir yana, en kötü yanı, o anda birlikte olsanız asla büyümeceyek, bir öpüşüne bitecek kavgaların günler geceler sürmesi, onsuzluğun acısını onu acıtarak çıkarmaya çalışmaktır.
kendini gün geçtikçe tanıyamamak, her konusmanın sonunda telefonu kapatıp ağlamak, güvensizliği tavana vurdurmaktır.
aynı dertten muzdarip bir arkadasla oturup "yahu ben bu aynı sehırde oturan sevgililer niye ayrlıyorlar hiç anlamıyorum" gibi son derece manasız konusmalar yapmaktır.
aynı şehirde olmana rağmen kazık atacak insanları tercih etmek yerine, uzakta olan ve sana güvenen, seni dış görünüşünle değil kişiliğinle seven insanı seçme durumudur. ****
onunla aynı şehirde nefes almak bile mutluluk verir artık.. gelişleri tören havasında büyük sevinçle beklenirken gidişleri yüreğini burkar canını acıtır kolay değildir canının bir parçası senden uzak nefesi nefesinden uzak, yorar insanı özlemi... ama katlanırsın adı aşktır aşk ise sadece "o" dur...
olmaz diye bişey yoktur aşkta olur birgün ama birgün işte. istediğinde yanında olamaması, sürekli merak durumunda olmak, gözlerine bakmak isteyip de bakamamak, ona dokunamamak acı verir bi süre sonra. hele de kavuşma süresi uzun çok uzunsa. sürekli ha bitti ha bitecek vardır insanın aklında.
gözden uzak olanın gönülden de uzak olabileceği düşünülen, siz sağlamsanız mesafelerin aslında hiiiiçç önemi olmayan, ama uzun uzun sarılmaların tadına az varıldığı bir ilişki türü.
özveri ve güven isteyen, sana elinde olanla yetinmeyi öğreten, gemileri karadan itmeye benzeyen bir şey.
bu uzak 2 kişi kendilerini tolere edebiliyorlarsa ayrıca sorun yoktur. onlar bir çift cesur yürektir. alkışlamak gerekir.
