ülkeler arası bile yaşanabilir kimi zaman. zordur ama çok zordur. gelişini günler öncesinden beklemeye başlarsınız, hazırlık yaparsınız.
gelişinin sevincini yaşayamadan; bir kaç hafta sonra gidecek olmasının hüznünü yaşamaya başlarsınız tekrar sevdiceğinizin.
--spoiler--
sen orda bağrina bas dur en buyuk çileyi,
ben burda en buyuk çileyi doldurayım,
ekmeğe muhtaç, hürriyete muhtaç, sana muhtaç.
sen orda koparılmış bir zerdali gibi dur,
ben burda zerdalisiz bir dal gibi durayim.
insanın kendi kendine çile çektirmesinden başka bir şey değildir. bırakın bu özlem olmazsa aşk olmaz laflarını.en ihtiyacın olduğunda sevgilin yanında yoksa istediğin zaman sevgilini koluna takıp zaman geçiremiyorsan en özlediğin zamanda ona bakıp dokunamıyorsan ne biçim aşktır bu ancak telefonla ilişki yaşarsın sürekli mejlaşmalar o başka yerde gezer sen başka yerde. az görüşmeler sonucunda da sıkılırsın ve tadı kalmaz hiçbir şeyin.
ilişkinin nasıl başladığı önemli olan aşk türüdür.çoğu kimseler anlayamadığı için tırt vırt ölürsün yataklara düşersin inanmazsın güvenmezsin,ne biliyon başkasıyla çıkmadığını falan gibilerinden konuşur ama eğer sizin aklınızda olan tek kişi oysa ve yalnız kaldığınız her an aklınıza o geliyorsa iş bitmiş demektir unutmayın siz ona ne kadar güvenirseniz bunu ona ne kadar hissettiriseniz o da bu güvene layık olmaya çalışacaktır.**
başa dönersek eğer ilişki facebook,forum ya da bilimum chat siteleri sayesinde başladıysa işte bu zordur zira eğer beni tanıdıysa başkasını da bu yolla bulur başkasıyla da bir şeyler yaşayabilir diye içinizi kemiren bir şeyler hep var olacaktır.
ama yok eskiden başlamış bir ilişkinin tarafları olası bir nedenle uzak düşmüşse aslında bu mesafe ilişkinin sınavı için bir şanstır.eğer hala onu düşünüyor onun da siiz düşündüğünden emin olabiliyorsanız bunu size hissettiriyorsa güzel şeyler olacaktır.* aranızda saat farkı varsa* telefonla konuşmak bir hayal olabilir belki ama onun müsait olduğu bir sırada gecenin 3ünde 5inde uykudan uyanıp aynanın karşısına geçer bi çeki düzen verirsiniz kendinize sonra kameranın karşısına geçer hayaliyle yatıp rüyasıyla uyandığınız sevgilinizin gözlerine arada kilometreler olsa dahi kavuşmuşsunuzdur.tamam ağlamayın lan bitiriyorum,bitti.
3 senedir yaşadığım olay. öğrencilikten dolayı şehirlerimiz farklı ama kalplerimiz aynı. gerçi 200 kilometre var arada. yani direk akıllara birisinin edirne de birinin kars da olduğu sanılır ya. öyle değil bizimkisi. tabi zor oluyor. eyvah ne olacak şimdi dediğimiz anlar oluyor. ama 3 senedir sevam ediyorsa demek ki doğru yaptığımız şeyler daha fazla. doğal olarak sevgimizde.
yukarıdaki entryleri okudum da ne kadar boş lakırdı yapan millet lduğumuzu bir daha farkettim. hemen alaya vurun. sapıklaşın pisleşin siz. ben böyle iyiyim.
şehirler arası aşk yaşamak ayrılıktır her daim. otobüsün içinde cam kenarında bir kız, camın hemen altında gözlerinin içine bakan bir çocuk, şöförün keyfi gelene kadar birbirine bakar. bilirler ki taş olduğu için erimiyor, çocuğun ayağının altındaki kaldırımlar.
zordur, meşakatlidir, vuslat zamanları tadından yenmez ama hasret zamanları da problemler bitmez. telefonun geç cevaplanması, sms'e geç yanıt verilmesi, zamansız ve habersiz uykuya dalındığı anlar karşı taraf için zor anlardır. aynı zamanda kavga sebebidir. mümkünse uzak durmalı bu tür birlikteliklerden.