bu yıl içinde bulunduğum durumdur. 19 yılımı da istanbulda geçirdikten sonra üniversite vesilesiyle istanbuldan ve beni koruyup kollayan ailemden uzaklaşmak benim için iyi oldu diyebilirim. ha zorlukları var mı evet. ama hayatın neredeyse tamamen kendi kontrolüne geçiyor canlı olduğunun farkına varıyorsun. evdeyken yemek yeme eylemi benim için bir zevkti, yemek seçer yemezdim. şimdi ise yaşamak için yemek zorundayım ve kendi yemeğimi kendim pişirmek. yalnız yemek yapmak çok hoşuma gitti ne yalan söyleyeyim besinlerin pişmesi bana büyük bir haz sağlıyor artık. yerken de doymak için yiyorum sadece.
zordur zor. aklınız varsa tıp, öğretmenlik vb bölümleri şehir dışında okumayın derim. Diğerlerindeyse aralarında çok fark varsa yazın derim lakin şehir dışındayken farketmeden çok para harcayacaksanız ileride bunu geri dönüşümü olmayacaksa neden şehir dışına çıkasınız ki.
sikerim amk istanbulda okumak varken bi hata ettik gittik edirneye..
Aaaa pişman mıyım hayır ama istanbulda okumak bir başka güzel olurdu amk...
şerefini sikiyim devlet okulunda okumama sebep olan cimrilik..
heyecanla başlar fakat sonra işin işinden cikilmayacak bir halede aile büyüğü aranır ve yardım istenir. bu tip kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan kişidir.
yeni bir sevgili bulabilirsiniz. o sevgiliyi kolunuza takamazsınız zira mahallenin ağır abileri "hoop dur bakam sen nabıyon bea?" diye geliverir yanınıza.
aileden uzaksınızdır bir süre sonra ailenizin evine yabancılaşırsınız. ama en kötüsü de yaban ellerde şu an benim gibi hasta olmanızdır.
38.5 derece ateş ve hastane de baya uzak. çünkü okuduğun okul dağın tepesinde ve hastane şehir merkezinde. bu saatte otobüs de yok. taksi desen 50 milyondan fazla tutar. hah işte ekonomi yapayım demekle sağlığım demek arasında kalırsınız.
sonuçta bir şekilde parayı tutarlı harcamayı, hayata sıfırdan başlamayı ve insanları tanımayı öğrenirsiniz. hepsinden ziyade adam olursunuz.
Parayı dikkatli kullanma sanatını Öğrenmek için birebir olan eylem. O zamanlarda yapılan herşey güzel. Şu an son sınıfım ve şimdiden bu ortamım, okulum ile ilişkim kesileceği için şimdiden mutsuzum.
yaşanılan şehrin dışında üniversite okumak zor olduğu kadar güzeldir de. hayata bir adım daha yaklaşmak gibi; ama eğer senin okumak istediğin yer şehir dışındaysa ve gerçekten istiyorsan orada okumayı, stresi de yemek ve uyku düzensizliğini de göze alman gerekir bazen. kimse kimseyi zorla üniversiteye de sokmuyor istemezsen stres falan da yapmazsın, mis gibi uykunu da uyursun, yaşarsın çok da zor değil.
sacmaliktan baska bisey degildir. hayati falanda ogrendiginiz yok heleki anadolu sehirlerine gittiyseniz ogrendiginiz hayati bile unutursunuz. vucut yapmak icin sabah aksam protein yutan adamlarmi dersin makyaj diye badana yapan kiz mi dersin bokum gibi bi yasam tarzi iste. gittiginiz okul cok iyi degilse kendi sehrinizden cikmayin bosuna dellenmeyin oralarda.
Aileden önceden kısa sürelide olsa ayrıldıysanız daha önce onun gibi sanmayın adama otobüse binip gittiğinde koymaya başlar.ilk 1 2 hafta yok gidicem yatay geçiş yapacam falan denio ama o öle olmu sonradan alıştığınız için siz gitmiosunuz memlekete.
zevklidir, büyüdüğün şehirde bir de okursan ne anlamı var, kalk git bir kaç şehir gör insan tanı. sonuçta hayata atılacak yaşta insansın. bunlar hep hayat dersi, ne kadar insan tanırsan kültürel olarak da artısı var.
mükemmel bir şeydir. üniversite hayatını her anlamıyla yaşarsınız. elbet rezil olursunuz, paranız kalmaz, çok sıkıntılar çekersiniz ama ne olursa olsun asla pişman olmazsınız başka bir şehirde okuduğunuz için. o sıkıntılar da zaten çok güzel anılar olarak kalır ileriki yaşlarınızda.
Eğer babasız büyüdüyseniz ve annenize aşırı düşkünseniz çok zor olan eylemdir. Aklın hep annende olur. iyi mi, kötü mü ? Bensiz ne yapar ? Yalnızlığa alıştı mı ? Gibi sorular beyninizi kemirir. Bir zamanlar yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmeyen, canınızın bir parçası olan annenizle arada kocaman mesafeler vardır. Sarılmak istersin sarılamazsın. Kokusunu özlersin, özlemekle kalırsın. Sevgisine hasret kalırsın. Her gece gizli gizli ağlarsın. Tatil olsa da görsem diye can atarsın...
soğuk kış günlerinde 6-7 kişi bi odaya sıkışıp birbirinin nefesiyle ısınmayı,
ketılda makarna yapmayı,
batağı, 101'i,
yurttan kaçıp, yakalanma korkusunu,
kredi/burs yatar yatmaz o parayla ziyafet çekmeyi,
iyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı kendi başına öğrenmeyi,
ve sayamadığım birçok şeyi tecrübe edersiniz.
elbette aile yanında okumanın da artıları vardır ancak genç yaşta şehir dışında öğrenci olarak yaşanmalı.
Özlemdir.
Aile özlemi. Anne özlemidir.
Bunalmışken, ruhen kötü durumdayken annenin hissedip aramasıdır.
Annenin telefonda özledim seni demesidir.
Boğazda yumrudur.
Aslında kötü olmaya rağmen anneye çok iyiyim demektir.
Gözyaşları her daim akmaya hazır biriyseniz, ağlamamak için, komşunun bebeğinin doğup doğmadığını sormaktır.
Annenin yatmadan önce dua oku demesiyle dua okumaya gerek kalmadan huzur dolmaktır.
Telefonu kapatmak istememektir. Ama aksine çabuk kapatmak için uğraşmaktır. Ses analizi bile yapan bir anne ise.
Şehir dışında üniversite okumak anne özlemidir.
kim ne derse desin , nerede olursa olsun güzel bir duygudur. o şehri o kadar çok kabulleniyorsunuz ki kendi evinizde yabancı gibi hissediyorsunuz kendinizi.