yürüdüğüm bu sokaklar, yaşlı duvarlar, parça parça olmuş salınan hayatlar, ben başka söyler gecenin şarkısını, bir başka oynar bu son perde de, ben artık gidiyorum, çırılçıplak yürüyorum...
bak dinledim seni, dokunmadım sana. Dokunmadım kalan rüyalara. zarar, ziyan döküldü ortaya. Ölüm kadar rahatmış ayrılık. Ufak, tefek birkaç sorun mu var? Geçer, geçer zaman şu an yalan.
bazen bu şarkıları çok sevdiğiniz bir hatunla paylaşmak istersiniz, o da dinlesin bu melodileri diye düşünülür ama nasip olmaz zaman dolmuştur, akılda kalan cümleleri onunla paylaşamamanızın açık halidir.
karanlık gecenin soğuk gölgelerin, yarım kalmış hayallerin telaşlı sesleri, karışıyor gecenin kör ışıklarına, kaybolan giden bu puslu hava da.
"ah seviştiğim,sevildiğim,yenildiğim, sevemiyormuş meğer katı kalbim,
doya doya."
"içerim ki güzelleşsin bu çirkin dünya"
"aynada yüzüm hazırladı,
tel tel ayrı ayrı topladı,
yalnızlığın kadınıyım
alma beni el adamı"
"denize doğru
üç beş dakika yeter derdimi anlatmaya,
bazen çoğu şey değmez hiç konuşmaya,
denize doğru."
edit: bülent ortaçgil görmesin kovalar beni, tam aklımda kalmamış uzun süredir dinlemiyordum da.
bazen değil,
"zaten"miş. ayrıca,
hiç değil "çok"muş.
affet ortaçgil.