ataturk'e saygım vardır, çünkü bilimi ve modernizmi önemsiyordu. lakin bu yaptığı şey, işte bu zorbalıktır. insanların zihni üzerinde yaşanan travmalara sebep olmuştur. hindistan'da dileyen dilediğini giyer ve türkiye'den daha gelişmiş bir ülkedir. giyilen giysiyle bilimsel ilerleme olacağı varsayımını şu örnekle çürütebilirim. varsayalım ki uzaylılar var ve uçan araçlarıyla gezegenimizi incelemek için geliyorlar. modern giyiniş tarzını oldukça komik bulup, arap halkınınkiniyse gayet şık buluyorlar. kemalistlerin varsayımının uygulanabilirliğini bu varsayımımla çürüttüm. mesele zihniyettir. tüm ateist bilim adamları arap giyiniş tarzını benimsediği ve müslümanlar yarı çıplak giyindiğinden gericilikle suçlandığı bir evren varsayalım. işte kemalizmin varsayımını yine çürüttüm. lakin bu türk halkının neredeyse tamamının modern bir zihniyete kavuşmamış olduğu gerçeğini değiştirmez. konuşma, tartışma, araştırma, düşünme üslûbunu bilmeyen köktenci insanlardan ne hayır ki gelir bilime. kimisi dinde, kimisi sahip olduğu felsefi düşünce akımında, kimisi milli ideolojilerde köktenci ve sığ olan insanlardan oluşan bir ülke; türkiye.
'anaysaya fırlattı diye kriz çıktı', 'şiir okudu diye hapse attılar' sanan sığ, eğitimsiz ve kör cahil kitlenin eleştirdikleri kişidir.
kardeşlerini öldürmenin vacip olduğu ve tüm toprakların tek bir hanedana ait olduğu bi dönemde, bu sistemi kaldırıp, bu sistemi savunanlar için kurulan istiklal mahkemeleri ''diktatör'' işiyse bugun bırakın insan hakları ihlalini 2-3 ağaç için kıyametin koptuğu bi dönemde kurulan özel yetkili makhemeler diktatörlüğün tam karşılığıdır.
bunların derdi ağaç değil başka diye milleti coplatan günümüz diktatörlerine ve yalamalarına hitafen; onların da derdi sadece şapka değildi. amına kodumun oğulları şapkadan adam mı asılır kafanız basmıyor mu?