şalgamın babası ali göde'ye gidin de biraz gülün. hazır gitmişken bi acılı da yuvarlayın.
ilk defa tanıştığım adamın birine dedim ki "kendime çay yapıyorum ama sallama, içer misin?", bana verdiği cevap " almayım, sallama çay delikanlı adamı bozar."
e senin delikanlılığın sallama çaya kaldıysa zaten...
neyse, kitabın kapağıyla değil içinde yazanlarla ilgilenin, küçük hesaplar peşinde olmayın, kimseye de artizlik yapmayın.
deneli mi olsun denesiz mi? diye sorardı, eskiden çukurova sokaklarında üstü ortasından ikiye ayrılan cam kapaklı, beyaz emaye kovalarda şalgam satanlar.
Adanalı tanıdığım olsa birkaç galon getirtirdim. Ama yok. Markettekiler icilmiyor. Adanalilar çok şanslı. Hem iyisi hem ucuzu orda yiyecegin. Burda 50 tl lik kebap orda 15 tl ne güzel. Şans.
SARS HASTALIĞININ TEK ÇARESi OLARAK UZAK DOĞUYA TONLARCA GiTMiŞ BiR GIDADIR. YiNE DE TUZ VE SiRKE MiKTARINDAN DOLAYI MiDE RAHATSIZLIĞI BULUNANLARIN DiKKATLi TÜKETMESi GEREKiR.
5 litre suya ;
1 adet portakal büyüklüğünde şalgam turpu ( ince ince doğranacak )
1 adet portakal büyüklüğünde kırmızı pancar ( ince ince doğranacak )
4 adet mor havuç ( her biri diklemesine 4 e bölünecek )
2 y. kaşığı iri tuz.
1 y. kaşığı toz şeker.
1 bardak dolusu bulgur ( bez torba içinde )
1 limon. ( sıkılacak )
7-8 gün sonra gerçek şalgamınız hazır / adanalıdan.
Bir iki ufak çaplı marka haricinde Marketlerde satilanlarin cogu tırışka. Ama ev yapimi olani bardak bardak icerim, lezzet ve şifa birarada. Cok da güzel yaparim.
Türk insanının aşırı abarttığı milyonlarca şeyden bir tanesi.
Tamam ben de içiyorum, tamam fena değil. Ama çok abartmıyor musunuz?
Sanki bana Susurluk ayranı.
