doksanlı yılları ortalarında fethullah gülen hoca efendi hazretlerinin vaaz ettiği gibi, sistemin can damarlarına sızarak, tehlikeli bir virüs gibi can damarlarında dolaşıp bağışıklık sistemini çökerterek, adliyeyi mülkiyeyi ele geçirerek yapmaya çalıştıkları devrim olmalı sanırım.
basbakanın deyimiyle su akmış mecrasını bulmuştur. birileri de kıçlarını tutarak gezerken hala höykürüyorlar, biz hala burdayız diyorlar. bin yıllık geçmiş yüzelli yılda yıkılacak mı sandıydınız. dışarıdan ithal edilen dinsizlik, müslüman düşmanlığı, dinsiz insan yetiştirme ideolojisi ancak bu kadar yaşardı. her şey aslına döner. dünya bunu kabullenmişken birkaç zavallı hayallerde yaşamaya devam ediyor. sadece acıyorum.
doğru bir tespittir. fakat dünyada içinde bulunduğu ülke için en faydasız devrim olarak tarihe geçecektir. aslında tersine bir devrimdir bu. yani şakirtler safları sık tuttukları için aslında kendilerini becermektedirler, beyinlerin sık tutulmadığı devrimde kan değil döl akar ama kendi içine.