Şaşılacak eleştirilere maruz kalan insanlardır. Gerçi bunu hiç sallamazlar ama kendi adıma konuya açıklık getirmek istiyorum.
Neymiş efendim, sorgulamazlarmış, dogmatiklermiş... en başta onlarca yıldır evirip çevirip aynı lafı söylemekten sıkılmayan sözde değil özde dinazorlara hayret ettiğimi söylemeliyim.
şimdi gelelim sorgulama mevzusuna:
bu şakirt tayfası insan denilen canlının şu koca kainatta ne işi var, neden buradayız sorusunun cevabını arar durur. akıl denilen ihtişamlı fenomenin efendisi olan insanın bir şeyleri algılamak için varolduğu üzerine ipuçlarını değerlendirip bir sonuç çıkarma çabasındadırlar. akıl sadece yaşamaya yarasaydı hem haz hem de yaşam kalitesi açısından çok daha rahat olan bir elma kurdu, bir sinek olmak insan olmak için akla gerek yok. şakirt, veya şakirt nezdinde müslümana yöneltilen 'sorgulamıyor' lafının, sahibine ne kadar küçültücü surette geri döndüğünün en büyük kanıtı işte bu tarzda felsefi çabalarla her daim 'ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum'un cevabını arıyor olmasıdır.
peki bu eleştiriyi yapanlar sorguluyor mu? sabahtan akşama kadar karı-kız peşinde koşup, güzel şarkı söylediği için birilerinin konserlerinde çıldırıp manasız hareketler yapan, futbol için kavga edip tartışan, beyin, göz, kulak, kalp, el, ayak, akıl, vicdan, mutluluk, nefret, hüzün gibi her biri ayrı ayrı paha biçilmez olan binlerce uzvunu ve istidadını basit ve ucuz şeyler peşinde boşa kullanıp israf edenlerin, bunların hepsini ulvi bir amaç yolunda kullanma çabasındakilere 'sorgulamıyorlar' demesi ne kadar da eblehçedir.
sessiz sedasız, silik tiplerdir. toplum için fedakarlık yaparlar çünkü plastik cennet anahtarları vardır boyunlarında sohbetlerdeki maklubenin içinden çıkan.
süper ağlarlar bunlar çünkü sessiz sedasız ve siliktirler.
kadınlara da bakmazlar kesinlikle ama ne olur ne olmaz diye ama yine de ısrarka kapatırlar kendilerine benzetilen kadınları neden çünkü kadınlarına değil etrafındakilere güvenmezler bunlar.
sessiz sedasızlardır bu aslında ses çıkması için düzgün cümleler kurmaya yarayacak bir beyne sahip olmadığını ezberletilenler ile kayıt aletinden farksız olunduğunu gösterir. bas oynat düğmesine ses-seda çıksın.
bir de feda öyle karın tokluğuna cemaate adam kazandırmak değildir. feda ömrü bozdurmak için, bugünlerde olmayı sağlayanlara saygı ile başlayıp tek-tek, kalem-kalem bedel ödemekle devam eder. ve gözünü kırpmadan hiç tanımadığın insanlar için ölmek demektir feda. bunların büyük bir kısmı da sana sırf düşüncenden dolayı düşmandır.
bıyıkları 1 numara traşlı-yuvarlak yüzlü yazıklardır bizim şakirtler, mazotları çay sevdaları sümüklü öylesine bir acayip yaratıktır bizim şakirtler.
kareli gömlek, kumaş pantolon ve kösele ayakkabı giyerler. saçları soldan sağa doğru yatık, bıyıkları ince ve gür olur. futbol en sevdikleri spordur. zaman gazetesi okurlar. küçük abdesti (bkz: çiş) oturarak yapmayı tercih ederler. kandillerde fettullah gülen dinler, bol bol zikir ve tevbe ederler. akp'ye oy verir, atatürkü pek sevmezler. chp'ye oy verenleri kafir diye nitelerler. genellikle badaktırlar.
eskiden nurcuların yatılılarında kalırkan gerçektende birbirlerine şakirt diye seslenirlerdi. bazen öğretmenler arasında da olur bu şakalaşma. şaka gibi söylerler. söylenince gülünmesi makbuldür. abiler da kullanır neyse tüm nurcuların küfürsüz şakalaşma biçimi küfür etmedikleri için bunu kullanıyorlar.
yurtta karşılaştığınızda size selamum aleyküm mübarek diye seslenen ve akşam bayram abilerinin sohbetine çağıran badem bıyıklı yaratıklardır.(bayram abileri çok feyizli bir zattır).
*şakiiiiiirt!! oğlum şakiirttttt!!
-buyur abi?
*gel ulan gel, ne yapıyorsun lan şakirt?
-şükür abi ne olsun, alışverişe gidiyorum. çok şükür hala alışveriş yapabiliyoruz.
*lan şakirt bak bakayım nereye gidiyorsun alışverişe?
-carfour yakındı ama orda türbanlı çalışmıyormuş biz gidemiyormuşuz.
*neden?
-orya bizim zengin olanlarımız gidermiş,
*şakirt sence de bi terslik yok mu evladım?
-bilmem ben abi, şükür bim imiz var bizim, ordan alırız. zaten münafıkmış oralar falan.
*hımm anladım şakirt gidebilirsin.
-şükür abi allaha emanet!
00===================================00
*şakirt bak hele koçum!
-söyle abi?
*olum sizin bu oy verdikleriniz vatan haini ne diyorsun bu işe?
-yok abi vatan haini mi neden ki hepsi müslüman, namazında niyazında abi çok şükür!
*oğlum arsız da lan ayrıca, sen evine başka bir adamı alır mısın?
- tövbe abi, allah hakkı için alınır mı?
*e bizim incirlik, malatya-kürecik falan amerika'nın füze kalkanlarıyla dolu!
-abi bize mi kalkıyorlar ama?
*yokda biz irana kaldırıyoruz amerikanın emri ile, rusaya da bize kaldırıyor!
-bilemedim ki abi yüksek sesle konuşmasak!
*neden lan şakirt.
-tayyibamcam kızıyo ülkeyi küçük düşürüyormuşuz.
*e olum amcan ülkeyi mi düşünüyor ise yapmasın bunca vatan hainliği?
-yok abi öyle demiyo, malı kötülemeyin daha sonra alıcı fiyattan kırıyo diyo.
*anladım şakirt gidebilirsin.
00====================================00
"68'lere kadar insanlığın düşünce tarihini tavaf eden bir şakirttim. Düşünmüyordum, başkalarının neler düşündüğünü öğrenmeğe çalışıyordum. Uzun süren bir çıraklık..." (Jurnal, 9.8.1975) cemil meriç
ciddi anlamda psikoterapik yardıma ihtiyacı olan zavallı.
(not: ya da siktiret gitsin pezevengi) ... eksi oy kalabalığı üzerine eğlenen edit:
çok mu alındın peygamberin gülü?
çok mu acıdı maklubem?
uf mu oldun şakirtim?
junkielere benzettiğim abiler diye bilinen çorapları kokan örgütün öğrencilerine taktığı isim.
genellikle ergenlikten önce gönderiliğiniz bu örgütte de uyuşmuş kişilikli insanların birbirine sesleniş biçimi.
