acıyorum bu adama. beyaz tv'de sunucu soruyor: "hükümet aleyhine slogan attığınız söyleniyor.doğru mu?" diye. adam mırın kırın ediyor. ulan desene "evet, hükümet aleyhine slogan attım. ama şimdi burdayım. hükümet istifa demek suç mu? yasak mı?" diye. ama yok diyemiyor. derse "alabora" olacağını düşünüyor çünkü.
-gezi parkı olaylarından sonra hükümet kesin düşer bunların yanında yer alayım da banada ekmek çıksın.
+gezi parkı olaylarından sonra hükümet düşmedi bu gidişle düşmez de bari özür dileyeyim de ekmeğimden olmayayım.
önce hacklenmiş numarası yapıp sonra şaka yaptım, sazan avıydı diyen sözde komedyen halk sana artık gülmüyor be şafakcığım acıyoruz sadece sana, ve halimize şükrediyoruz üç beş kuruş fazla kazanmak için halkımızı satmadığımız için...
Mahallede dolaşan deli misali, bütün mahalledeki veletler taş atmaktadır. - bak burdan herifle uğraşanlara laf ta sokabilirdim. Ama sevmem ki ben bunu. Niye laf sokayım şimdi -
Veya ilköğretimdeki bir öğrencidir, diğer sınıf arkadaşları kendisiyle alay etmekte, derslerde silgi atmaktadır.
Öyle bir dışlanış ki, yer yüzünde görülmeyendir.
Uğraşmayın artık beyler ya, onun yerine benim içim acıyor.
Duygusal bir androidim ben.
safak çok bozdu, bayagı bozdu yani öyle böyle değil. inanılmaz bozdu. cok fazla bozdu yani. öyle o kadar bozdu, önünü alamadık öyle kötü bozdu yani. bozdu, bozdu, bozdu, bir yerden sonra bozmaz diye bekledik, daha da bozdu. artık bozmasın dedik, iyice bozdu. artık inanamadık, bozdu, bozdu gitti yani. safak'i bıraktım ben de bu safak'i. "daha nasıl bozulur ya?" dedim, bu kadar daha fazla bozulmaz herhalde dedim ben. ben bi yerde duracak bunun bozulması diye bekledim ama gene bozdu.
Gezi direnisine destek veren butun sanatci insanlarin bir bir ekranlardan tasviye edilmesi ve itirbarsizlastigini gorup yusuf yusuf olan bir gunde 180 derece donen basbakanda ozur dileyen kolpacino serisinde cok sevdigim hatta fun ı oldugum komedyen (bkz: yazık ettin bee).
mesele insanların düşüncelerinin değişebilmesi değil. elbette değişebilir, normaldir de. yalnız bunu sağa sola davul çalıp "ağabey ver elini öpem" modunda yaparsan sana yalaka da derler dönek de, alınma boşuna şafak kardeş.
başbakanı sevmek suç değildir. şafak sezer bunu yapmıştır tamam eyvallah. iyi de kardeşim, başbakanı seviyorsun diye bu hiç eleştirmeyeceğin anlamına gelmez ki...çıkıp adam gibi deseydi ki " ey başbakan seni severim ama bu olayda hatalısın, anlayamadın sen bu halkı ve zulmettin." ha böyle diyeydi biz de derdik ki şafak sezer adamdır. ama şimdi diyemiyoruz napalım?
dönektir ve hatta korkak, haysiyetini üç otuz paraya satacak kadar alçalmış bir tiplemedir.
bunun körü körüne takım tutar gibi parti tutmakla falan alakası yok. caddelere çıkıp "hükümet istifa" diye bağırıp bayrak salladıktan 10 gün sonra başbakanın dizinin dibine çömelip "ver elini öpem" diyen biri korkaktır, kişiliği hakkında da olumlu tek kelime edilemez.
ama kendisi "malum" kitleden gereken saygıyı ve sahiplenmeyi görecektir, zira akp kitlesi döneklerden, fikrini, kişiliğini, kariyerini parayla-makamla satanlardan müteşekkildir. bu tip adamlar da bu camia için makbuldür. yalansa yalan de, buyur:
şimdi düşün bak, bu olaylarda son bir kaç hafta içinde başbakanı destekleyen biri saf değiştirip eleştiri yapmaya başlasa nasıl tepki alır? hiç kimseye bunu yediremez, çünkü akıllı insanlar bu kadar kısa sürede bir insanın tüm fikriyatını çöpe atıp saf değiştirmesini normal bulmaz, altında mutlaka bir çıkar arar. akılsız insanlarsa... neyse hak ettiklerini buldular zaten!
evvel zaman içindeki bir makine zirvesinde, uludağ sözlük dövizi tutmuş.. lan ben onu tamamen unutmuştum amk. o dövizi de ben yapmıştım lan. güzel yazmışım amma ha. kim verdi lan şafak'ın eline?
