çünkü insan tam olarak nereye düştüğünü bilemez hemen.üzerine bastığı kara parçasını gezmesi gerekir ki bir adaya üstelik ıssız bir adaya düşüp düşmediğini anlayabilsin.
zira önünde bir kumsal arkasında orman görünce ıssız bir adada olunduğu korkusu kuvvetle muhtemel olsada insan, aksi yönde bir umutla ıssız olmayan hatta ada da olmayan bir kara parçasında olmayı arzular.
sonuçta hiç mi film izlemediniz amk.
önce bir adayı turlarlar sonunda her yere hakim bir tepeye çıkarlar bir de bakarlar ki ıssız bir adaymış orası.
kişi muhtemelen içinden kendisiyle hesaplaşıyordur;
"ulan keşke ihtiyacımı gidermeden atlamasaydım mnakoyim, ne vardı 10 dk geç çıksaydım şimdi çömelmeye niyetlensek arkadan gelecek maymuna mı, hadi hallettik diyelim ısırgan otuyla sileceğime mi yanayım. sahile de edilmez şimdi uydudan muydudan görürler, rezil rüsva oluruz amk.
nereye sıçacaz biz şimdi, nereye sıçacaz!!!? çukur açıp deliğe mi eski usül..." .