dün akşam tv'de yayınlanmasıyla memleketimde milli maç varmış hadisesi yaratan film. abi anlıyorum hadi kız arkadaşlarımın izlemesini, hatta bütün replikleri ezberlemelerini, de erkeklere noluyor.
bu film hakkında çok şey yazıldı zaten. ben de henüz bugün izledim. ve bana kalacak olursa özü şudur; aslında kalburüstü sayılabilecek bir aşk filmi. lakin senaryonun bazı boşlukları ve gerçekten kötü olan oyunculuklar filmden çok şey almış haliyle. türk sinemasına göre, ortalamanın biraz üstünde olduğunu kabul ediyorum. ama ne itin götüne sokulur, ne de göklere çıkartılır bu film. ki insanlar bu film hakkında en çok bu hatayı yapıyor.
filmde ağlamadığı belirtip, gelenek gereği not vererek entry'imi bitiririm ıssız sevenler.
ben bu filmi çok farklı duygularla izlemiştim sinemada. hatta etkilenmiştim bile. ama bir detay kaçırmışım gözden. buraya yazmak istedim.
şu alper denen karakter, annesinden babasından utanan karaktersiz gavatın tekiymiş meğer. aşk meşk diye neleri kaçırmışım gözden. köyünden dışarı çıkamayıp eşşek üstünde, çeşme başında yada kahvede ömrünü geçirmesi gereken ibnenin tekiymiş. piç !!
Bu filmi izleyipte boyle ıssız adam tribine giren erkek modellerine cidden sinir oluyorum. Nasıl bir özentiliktir ya bu .Girmeyende mutlaka vardır ama benim etrafımdaki herkes o model takılmaya başladı sanki matah biseymiş gibi
kendini bana tekrar tekrar izlettiren mütmiş bi çağan ırmak filmi. soundtrackler harika. özellikle michel fugain- une belle histoire. keşke daha çok çalsalardı filmde ama olsun. filmi çok sevmemin nedeni belkide başrol alper' i kendi karakterime çok yakın bulmamdandır he?
not: sibel egemen yalnız adam şarkısıda tam beni anlatır cinsten yani.
kimsesiz, zavallı dedirtmez kendine,
ağlayıp sızlamaz dertleşmez kimseyle.
karanlık sokaklar, yalnız bir adam,
yürüyor yollarda ardına bakmadan...
bunca sene sonra sırrına vakıf olduğum film. konusunu boş yere didikleyip atarlanmışım. halbuki şiir lan bu. ne dediğine değil, kafiyesinin ve estetiğininin zevkine varacaksın.
patladığı dönemde bir sevgilim olmadığı için izlemediğim film. izleyen erkeklerin yüzde doksanın da sinema karanlığı ve filmin atmosferinden faydalanarak yiyişmek için gittiğini düşünüyorum. çok sonraları izledim ve filmin bokum gibi olduğunu gönül rahatlığıyla söylüyorum. seksten başka hiçbir şey yok filmde. izlediğim en bayık, sanatsallıktan en uzak sevişme sahneleriydi bunlar ayrıca.
güya çağımız erkeğini anlatmaktadır fakat şaşırtıcı bir şey olmamaktadır filmde. insanların neden tribe girdikleri, filmdeki karakterler de dahil anlaşılamıyor. adeta toplumda canı belli belirsiz şeylere sıkılan insanların patlama noktalarıdır. film karakterleri de dahil tekrar söylüyorum.