seksi kızların erkek çocuk sahibi genç dul erkekleri arzu nesnesi olarak gördükleri mesajını veren ve bu açıdan kimi yararlarını gördüğüm film. gerçi ben dul değilim oğlum da yok ama yalandan kim ölmüş?
yoğun kar yağışının yaşandığı bir istanbul gününde izlenen film. açıkçası güzel filmdi. yazık o kızcağıza. seven insanı sadece bir defa bulursun bu s.ktiğimin dünyasında. ya değerini bilirsin ya da elinin tersiyle itersin.
peşinize takılan,sizi rahatsız eden bir erkeğin yemek davetini kabul etmeniz,ilk buluşmada sevişmeniz ve bunun sonucunda ayrıldıktan 5 sene sonra bile hala o adama aşık olabilecek derecede büyük bir aşkı bulmanız,filmde aşktan çok şansın anlatıldığı gerçeğini ortaya çıkaran aşk filmidir ıssız ada'm..
tam kizi anneyle tanıştırdıktan sonra, o kadar guzel günden sonra, kız annenin getirdigi yaprak sarmaları yerken ayrılmak istiyorum dedigi sahnede, neee! diye bagirdigim film. olmaz boyle kardesim, o anda bu yapılırsa sen omur boyu ıssız adam olmaya mahkumsun demektir.
filmin 56. dakikası itibariyle yatakta geçen muhabbette ada "sabahları hiç de çirkin olmuyorsun" diyor ve alper de kızımızı öpecek oluyor; gelin görün ki, kızımız çırtlak bir sesle -niyahhğğğgh şeklinde- oğlumuzu geri itiyor. işte orada alper, ada'ya gelişine bi' çaksa bence her şey daha güzel olurdu. oha.
çok yapay durduğunu düşündüğüm acaba çağan ırmak klonlandı da klonu mu yaptı diye düşündürten film. çıkışında salya sümük ağlamadığım için insanlar duygusuz olduğumu düşünmüştür. halbuki ortada üzülecek tk şey vardır o da filmin başında alperin fanntezilerine kurban olan, kötü yola düşmüş lise öğrencisidir. onun dışında ayrılmak isteyen alper, kabul eden ada, birbirlerini bir daha arayıp sormayan bu ikisi. ee napim, herkes duruma razı ben niye ağlayım???
--spoiler--
esas kız, en esaslı kız arkadaşıyla çay bahçesi gibi bir yerde oturup konuştuğu sırada , sigara içen arkadaşı , biten sigarasını tükürdüğü peçetede söndürmesi...
--spoiler--
~
puu allah belanı vermeye senin gibi kızın~ ~dur bari sigaramı söndüreyim de tükürük boş gitmesin~
can acıtan şarkıları dinlemenin bahanesi. anlamazdın, anlamazdın.
--anlamazdın anlamazdın--
az evvel seyrettim. vizyona gireli aradan 1 yıl geçmiş. evet yeni izledim. eski aşklarım aklıma geldi. ayrıldığım bir kıza, kurduğum ayrılık cümleleri.
"ayrılmak istiyorum."
"sen daha iyisine layıksın."
"sorun sende değil, bende."
amına koyim. hakikaten kızılay dağıtmış lan bu cümleleri bize. ne kadar ucuz prodüksiyon. ne kadar adi, ıssız'dan hallice.
kız karşımda, ada gibi ağladı. sustu. kahkaha attı. ağladı. derken sustu tekrar ağladı...
be bileyim işte. sanırım film gam, tasa yaptı bende. belki açım ondan heralde.
kanımca tam bir kız filmidir. hatta chick flick diye tabir edilen türden.
erkek sorunludur, hata yapar, kız mükemmeldir, rüya gibidir ama adamı yola getiremez. en sonunda adam pişman olur, mükemmel kız hala mükemmeldir. bu yüzden bu kadar kız filme ayıla bayıla gitmektedir.
hatta sex and the city izleyenler bilir, kızlar barda oturup the way we were söyleyip, filmdeki hubbell'dan bahsederler. sonra esas kızımız carrie kendi hubbell'ını yola getirmeye çalışır. bizim kızlar da muhtemelen anlamazdın diye şarkıyı söyleyip kendi alper'lerine dert yanacaklardır artık.
Beni, bir yandan bilgisayarla uğraşıp ancak ikinci monitörden göz ucuyla izlemeye iten gözlük kabı. Evet, gözlük kabı. Film olmasın bunların adı. Film başka bir şey.
Gözlük kabı! bittikten sonra da salak bir arkadaşın odaya girip "abi, sonu nasıldı ya off yok böyle bir şey" söylemini hatırlıyorum.
+ bu ne lan?
- bu bir ask filmi abi, bir kadinla erkek arasinda geciyo.
+ baska neyin arasinda gececek? dingil! bi essekle adamin arasinda gececek hali yok ya..
güzel filmdir. verilen mesaj çok açık: hayatının kadını olacak birisi çıkarsa karşına, gerçekten aşık olduysan, gerçekten seviyorsan mallık yapma, kaçırma elinden. sonra mantık evliliği bilmemne dersin gerçekten aşık olduğun kızı kaçırır sıradan bir kızla evlenirsin.
çağan ırmak diye izlediğim ama hayal kırıklığına uğradığım vasat bir film. hani film müzikleri iyi hoş da abi o replikler ne öyle ergen gibi sen dizime yattım ben hikaye anlattım. hani verseler 16 yaşındaki kuzenimin eline daha duygusalını yazardı.
ama objektif olup gözümden kaçmayan detayları yazacak olursam.
alper çok güzel yemekler yapan, çalışanlarıyla iyi anlaşan, aşık olmayı beceremeyen ve en önemli sorunu cinsel fantezilerini yaşamaktan bir türlü kendini alamayan genç yakışıklı karizmatik jön. ada sürekli terk edilen, çocuk kostümleri hazırlayan sonra onların fotoğraflarını çeken hanım kız.
bir gün kitapçıda karşılaşırlar ve her şey başlar..
film müzikleri gerçekten güzel seçilmiş.. alper plakların ses kalitesinin dijital çekimlerden daha iyi olduğuna inanıyor. ve sadece plak dinliyor. vurucu sahnelerde michel fugain une belle historie ve ayla dikmen anlamazdın filme eşlik ediyor..
