ıssız adam

entry949 galeri13
    226.
  1. Çağan Irmak'ın Issız Adam adlı filmi zamanında çok eleştrilmişti. Hatta bazı köşe yazarları klişe aşk hikayesi deyip umarsızca emekleri hiç etmişti. iyiki de yorumları okumadan filme gitmişim. Öyledir ki okuduğum yorumlardan ötürü okumadığım romanlar ya da gitmediğim filmler hep en iyileri olmuştur. Fakat arada önyargılı yorumlardan ötürü kaynayan sanat eserlerinin bana kazandıramadıklarını ne yazık ki bir boku beğenmeyen köşe yazarları da kazandırmayacak.

    ilişkileri güzel özetleyen bir film. Çiftler birbirini sever, sevişir ve ayrılır. Aradan 5 yıl geçer ve sinema girişinde karşılaşırlar. ikisi de güzel ve normal devam eden hayatlarından bahseder birbirlerine. Hatta kadın adama 3 yaşındaki kızının fotoğrafını gösterir suratında tebessümlerle. Kadın söyleyemez adamdan ayrıldıktan sonra çocukluğundaki evine gittiğini, yastığındaki ten kokusunu kokladıktan sonra ten kokusunun hiç değişmediğini yeni öğrendiğini hatta eski sevgilisinin çocukluğundaki odasında dururken ''Sen oradaydın ve bir gün benimle tanışacağını bilmiyordun'' diye düşündüğünü...

    Alper adındaki adam ise iyiyim diyor, ben bildiğin benim her şey güzel. Diyemiyor o gittikten birkaç gün sonra diş fırçası bardağının kırılmasıyla ve eski sevgilisinin yere düşen tokasını görmesiyle ağlama krizlerine girdiğini. Küçük bir eşyanın onunla dalga geçercesine onu krizlere soktuğunu ve ona bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını hatırlattığını. Hatta aynı tokayı hala cebinde taşıdığını...

    Sonrası daha da sarsıcı eller birleşiyor, sonsuza kadar tekrar veda ediliyor fakat ikisi de tam gidecekken geri dönüp sersemce tekrar sarılıyorlar. Ardından ıssız adam kalabalığa geri dönüyor...

    Adam ıssız adam çünkü bir kadınla bütün bir gece beraber aynı yatakta uyuyamıyor. Kimseye sevgisini gösteremiyor hatta annesi ''oğlum bir kere bile beni yanağımdan öpüp, sevdiğini söylemedi bana'' diye sitem ediyor sevgilisine. Her türlü cinsel deneyimi yaşıyor fakat sevişmeler sona erdiğinde bütün çarşafları tiksinerek atıyor. Çocukluğundaki en yakın arkadaşının düğünü oluyor ama yoğun kalabalık kendisini daralttığı için çalıştığı restaurantta önemli kişiler ağırlayacağını söyleyip altını takıp gidiyor. Ardından deniz kenarında saatlerce dalgaları izliyor. Annesiyle dertleşemiyor bile. Annesi oğlum neyin var dediğinde defalarca '' Çok zor be anne '' deyip kitleniyor. Ardından yatağına geri dönüyor.

    Film bitiyor, ışıklar açılıyor, ben hala ağlıyorum. ilk defa gözyaşlarımı hissediyorum. Suratımdan nazlı nazlı dökülüyorlar adeta. Çağan Irmak'tan nefret ediyorum, her duyguyu böylesine abarttığım için kendimden nefret ediyorum, Alper'e küfrediyorum, sokağa çıkıyorum allahtan yağmur çiseliyor da gözyaşlarıma karışıyor. Bu sefer hafif seviniyorum bir yandan üşüyorum sonra gene ağlamaya başlıyorum.

    Kulaklarımda çınlıyor ''sen oradaydın ve bir gün benimle tanışacağını bilmiyordun'' repliği. Düşünsenize yatıyoruz, kalkıyoruz ama bilmiyoruz sokakta birisi var ve o kişi zamanı gelince hayatımızın akışını tamamen değiştirecek bir surat.

    Şimdi o suratı çiziyorum kafamdan. Uzun, sarı saçlar ve güngörmüş bir surat koyuyorum. Düzgün bir fiziğe ve sağlam bir müzik kültürüne sahip bir sevgili yaratıyorum zihnimde. Ve tam burada bir gün onunla tanışacağımı bilerek nefesler alıp veriyorum...
    5 ...
  2. 227.
  3. 228.
  4. msn ve facebook listesinin "yakaladım lan kelime oyununu" dercesine ıssız "ada"m şeklinde ileti yada her ne haltsa adı onu değiştirdği film. hıncal uluç fena giydirmiştir. "aşk böyle mi olur" altyapılı bir isyanı var.
    1 ...
  5. 229.
  6. 230.
  7. harikaydı..
    son zamanlarda izledigim en iyi türk filmiydi. sanattı.
    aşktı.. gerçekti..
    cok etkileyiciydi. hala olayın şokundayım.

    ''ben sadece ben olmamalıymışım sanki bana baktığında kendi hayatından bir an yakalamalısın bir hikaye olmalı sevdiğin herkes her şey o an ben olmalıyım...''

    alper dogrusunu yaptıgını düşündü hep. çünkü o an o dogrusu gibi gelıyordu ona, kızın hayatını mahvedecekti yoksa. kendi hayatını mahvetti, geç anladı.. ada evli cocuklu bir kadındı artık. sarıldılar, agladılar.. agladık.
    3 ...
  8. 231.
  9. gittim, gördüm, kendimden birşeyler de buldum.. * *
    1 ...
  10. 232.
  11. tanım: çağan ırmak'ın çok konuşulan, tartışılan bir filmi.
    gitmedim bu filme. hakkında yorum yapmanın da doğru olduğunu düşünmüyorum bu nedenle. ama eğer 32 yaşlarında, hayatını yeterince hızlı yaşamış, hovardaca harcamış, geçmişinde kalpler kırmış, kalbi kırılmış, uslanmaz aşık, evlilikten korkan bu yüzden evlenemeyen, bağımlılık duygusunun kırıntısını bile içinde barındırmayan, hergün hadi evlen artık diye beynini işlemeye çalışan bir anneye sahip adamla aşk yaşıyorsanız, ve ada gibi sırf sevginizden güç alarak ben bunu sevgimle adam ederim mantığındaysanız, çok aşıksanız, kendinizi aşkın o muhteşem renklerine kaptırdıysanız, bu renkli ışıklardan gözleriniz kamaştı ve kör olduysanız filmde yaşananları, anlatılmak isteneni yaşamanız muhtemeldir. yalnız bitişi hep aynı olmayabiliyor. alper'in uslanmaz halinden bıkan, "hiçbir şeyden mutlu olmuyorsun. senin derdin ne be adam?" deyip terkeden ada'lar da azımsanacak kadar az değil. en azından ben birini tanıyorum.*
    4 ...
  12. 233.
  13. bu arada daha önceki sayfalarda bahsedildi mi bilmiyorum ama filmin isminde bir cinlik var.

    filmin adı ne? ıssız adam. neyi simgeliyor? adam'ın (alper'in) ıssızlığını.
    çevir şimdi diğer yönden bak. filmin adı ne? ıssız ada'm.. kızın adı ne? ada..

    kurdun mu baglantiyi.
    3 ...
  14. 234.
  15. izleyen -hemen hemen- her genç erkeğin, olduğunu sandığı kişi.
    6 ...
  16. 235.
  17. --spoiler--

    filmin sonunda ada'nın "bak alper amcası bu da benim kızım." diyerek gösterdiği kız alper'in kızı olabilir pekala. zira korunmasız seks yapıldı bir çok kere.

    --spoiler--
    4 ...
  18. 236.
  19. --spoiler--
    aslında çağan ırmak'a dair tüm önyargılarımı, kurallarımı zırh alıp geçtim sinema salonuna.
    her zamanki gibi bir film.
    alışıldık başlangıçlar, erkek kızı kovalar, kız önce kaçar, sonra onaylar.
    tanıdık son olacaktı muhtemelen, heyecansızdı. durağandı. yavandı.
    ve belki de zaman kaybıydı.
    ama öyle olmadı,
    birden saptı bambaşka yerlere, hikaye kendini unuttu, bana da unutturdu. değişti.
    bilindik beklentilere isyan etti.
    dingin ama huzursuz yeni bir hikaye doğurdu.
    aslı hikaye de değildi.
    masaldı.
    masalları sevmeyen yoktur. yetişkinlerin de masalları vardır çocuklarınkilerden daha çocuk. bir vardır, bir yoktur. hep aşktır. hep aşıktır. belki mutsuzdur, belki değildir ama sonunu kendi yaratır yalnızca.
    içsesine karışır kelimelerin, gördüklerin de hayallerine. bir film kuralsızca o zaman dokunur.
    dün akşam bunu anladım. her aşk kendi masalını yaratır, bizi de kaf dağının ardına anka kuşlarına bırakır, başka aşıkların dünyalarına doğru yol alır.
    ıssızlık bundandır.
    bundan olsa gerek sarsıcıdır.
    --spoiler--

    ve bir film beşinci haftasında bile gişelerde kuyruklar oluşturuyor, sinema salonlarında sandalye üzerinde bile bunun rahatsızlığı hiç düşünülmeden izleniyorsa ve hakkında neredeyse 3oo küsür entryi hakediyorsa herhalde başarısız olduğu söylenemez. içinde yarım kalan birşeyler taşıyan herkesin kulağına fısıldayacak birkaç cümlesi olan derin bir film.

    edit : müziğiyle mekanlarıyla karakterleriyle sanatsal olan bu filmin beğenilmemesinin tek sebebi, hitap ettiği kitlenin yani türk insanın algıları üzerinde bir film olmasıdır. bunu bilir, bunu söylerim.
    0 ...
  20. 237.
  21. film ilk çıktığında hakkında yapılmış hiç bi yorumu okumadan gittim, zaten onda ıssız adam başlığı henüz sol fıreymin demirbaşı haline gelmemişti, nerden okuyayım .. neyse, gittim, izledim, ağladım, hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti, kızda kendimi görmek istedim (ama göremedim tabi ki de ahhahaasdjfh) falan. kısaca artık klişe olmuş ıssız adam izleyen insan triplerini, hiç bi etki altında kalmadan, en doğal haliyle ve tastamam olarak yaşadım. evet, çağan ırmak'ı da tebrik ediyorum, süpersonik bir hayalgücü ürünü olmasa da gayet güzel iş çıkarmış, gene olsa gene izlerim.

    lakin ben, sözlüklerde filmim hakkında yapılmış yorumları okuyan bir çağan ırmak olsaydım, ben bile sıkılmıştım lan entarileri okumaktan, başlığı sol fıreymde görmekten. bak, kendimi janie olarak düşünmüyorum, çağan olarak düşünüyorum; ki çağan filmin sahibi olarak gayet de meraklıdır heralde izleyici yorumlarına. ama o bile sıkılır lan, yeter.
    2 ...
  22. 238.
  23. izledim hem de tek başıma son seansa yetişip izledim. herkes bastırıyordu kız arkadaşım bile hadi nolur gidelim demesinden bıkmıştım ki lan ne var şunda hele bir de biz gidip bakalım dedim ve ıssız ıssız düştüm sinema yoluna.

    --spoiler--
    çağan abi yine yapmış yapacağını dedik ve klişe bir ilk yarı izledik. valla ben kendimi bulamadım dedim ve sevindim. geldik ikinci yarıya ( tabi şu önyargı oluşuyor) millet hep ikinci yarıda ağlayacan kendini bulacan falan dediğinden ( tabi benim kendimi bulma namına hiç umudum yok ) girdik bi hışımla.

    ben ikinci yarıda ilginç sürprizler olacak diye beklerken klasik sahne ayrılacam ben( sanki minübüsten iniyor) monologu. ve geldik filmin en güzel sahnesine hatun ayrıldıktan sonra çok güzel oluyor evet o kadar sevişti etti eyledi ama hiçbir yerde o kadar güzel olmadı.
    --spoiler--

    ve filmin sonuna geldik benim uykum gelmiş gözler kanlı ama sonuç hiçbir şey. olsun yine de türk sinemasında çoğu filmden güzel, hiç değilse gerizekalılar için yapılmış komedilerden değil.
    1 ...
  24. 239.
  25. her erkek ve kızın izlemesi gereken bir film. ikinci yarıda bomba şeyler olmasını bekliyordum ama olsun aşk teması yine de güzel işlenmiş.

    not: ya bu hangi ibne ise kendisine bildiği bütün küfürleri armağan ediyorum. lan bu da mı ofsayt hoca? yuh be....
    1 ...
  26. 240.
  27. parmaklarımın arasından kayıp gidenin , ben çabaladıkça önüme duvar örenin , uzun bir aradan sonra ,bir film izledim , seni düşündüm vs.vs diyerek aramasına sebep olmuş benim tırmalaya tırmalaya yapamadığımı 1 saat içerisinde başarmış olan , kim ne derse desin benim işime yaramış filmdir.şapka çıkarıyorum.
    4 ...
  28. 241.
  29. kızların üzerinde anormal bi' etki yaratmıştır. denek olarak kullandığım 19- 22 yaş arası 5 kız arkadaşa sordum, "neydi sizi böyle ağlatan, duygulandıran?" "yaşanmışlıklar... anılar... bizi anlatıyordu yani." dendi. yahu daha kaç yaşındasınız? şu koydumun hayatında ne gördünüz ki, ne yaşadınız ki, bu çağan sizi anlattı? anlam veremiyorum sözlük.
    1 ...
  30. 242.
  31. 243.
  32. 244.
  33. bu filmle ilgili söyleyebileceğim en kesin şey, seksomanyak aşçı ve ebleh kızımız yiyişirken arkadaki kitaplıkta beliren ve kameranın bir kaç kere odaklandığı 'türk insan mühendisliği' adlı kitabı çağan ırmak'ın yalayıp yuttuğu. bu da size son kıyağım olsun.

    hepinize hayatta başarılar.
    1 ...
  34. 245.
  35. çağan ırmak'ın ki ıssız adam'ken buna karşılık kelime cambazlığı yapıp da işsiz adam diye film çeken elemanlara da saygılar. onların yaptığı bence daha büyük bir film olmuş.

    http://foto.gazetevatan.c...1220080311225372945_3.jpg
    0 ...
  36. 246.
  37. herkesin gidip de beğendiği film. dillere pekesenk oldu şu aralar. sırf bu yüzden gitmeyeceğim.

    (bkz: antipopulerizm)
    0 ...
  38. 247.
  39. hakkında; "yaşanmışlıkları götüme sokuzladım." yorumumun gazetelerde yer bulmadığı film.
    0 ...
  40. 248.
  41. 249.
  42. bu ıssızsa biz kayıp kıta atlantisiz abura koyim dediğimizdir.
    5 ...
  43. 250.
  44. hakkında bu kadar entry girilince iş bulduğunu sandığım adam.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük