bir yıllık eğitim sebebiyle üç aydır içinde yaşadığım şehir. kalan dokuz ay için pek iyimser olmadığımı söylemeliyim. öğrenci sayısı fazla olmasına rağmen genel seviye oldukça düşük, şehirde öğrenci şehri havası yok. içinde bardan çok berber olan bir barlar sokağı var, onun haricinde her yer dönerci. eğirdir gölü ve davraz kayak merkezinin de bir olayını göremedim(kayağa ilgim olmadığından zirvesine çıkmadım). çevrede güzel kamp alanları olduğu söyleniyor ama kış mevsiminde geldiğim için henüz deneme fırsatım olmadı, tavsiye vermek isteyenlerin bir mesaj uzağındayım.
Zamanında tayinimiz dolayısıyla 4 sene kaldığım, milli piyango Anadolu lisesinde okuduğum,cafeler caddesini ve ikamet ettiğimiz şehrin en merkezi yerindeki askeri lojmanı unutamadığım,bilimum itlik kopukluk yapıp bomboş hayat geçirdiğim, ilk aşkımı yaşadığım, davrazına kurban olduğum, Antalyaya yakın olması sayesinde sempatiyle baktığım bir acayip şehir
Ülkenin güneyinde olup yükseltinin fazla olduğu yerlerden gelen soğuk hava dalgasına maruz kaldığı için iklimi bir garip olabilen, iç anadolu akdeniz ege karışımı bir şehir.
insanlar arası görüş çeşitliliği elbet vardır fakat daha çok kısmen seküler, milli ve sağa yatkın tedanslı görüş ağır basar.
Zannımca burdurdan daha güzel bir yer değildir.
Bir de her şeyin güllüsüne burada rastlamanız mümkündür.
Bi kaç gündür uçakların uçma nedeni, dünya koku festivali için gelecek olan türk yıldızlarının antremanları.
Aslında merkezi hariç çok iyi ve güzel şehirdir. Okumak için pahalı hele büyük şehirden gelenler için küçük kalır zaten. Ama sakinliği ve müthiş davraz manzarası, çevredeki göller vs. doğa ile iç içe harika yerdir.
yaklaşık 2 sene yaşadığım şehircik. şehircik çünkü başından sonuna 3 tane paralel yolun ortasına kurulmuş, cafeler caddesinden ve gavur hamamından başka pek bir albenisi olmayan küçük ama sevimli bir yer. he bu arada, insan ısparta şişi özlemiyor da değil hani.
Berbat bir yerdir. Havasıyla, suyuyla ve insanıyla berbat.Tam bu sıralar gidip akşam vakti sokağa çıkarsanız ne dediğimi anlarsınız. Hoş yazında zamanında gölcüğün altında saçma sapan bir gerekçe ile delinen bir noktadan çıkan yumurta çürüğü gaz kokusu tüm şehre yayılır. Suları zaten yukarıdaki birçok entryde belirtildiği gibi içilmez, içilemez. insanı ise... Birkaç meşhur şeyinden herkes bahsetmiş zaten oraları geçelim.
Son zamanlarda ulusal medyada çıkan kötü haberlerden az çok görüyorsunuz burada neler döndüğünü. Yerel medyasını açın ve kronolojik olarak geriye doğru bakın. Ulusal basına çıkan kadar hatta daha fazla cinayet, intihar, fuhuş, çatışma, uyuşturucu haberi çıktığını göreceksiniz. Bunun başlıca sebebi durmadan her şeyi kendine yontan "ısparta esnafı" ve bunlara menfaatleri doğrultusunda destek çıkan yerel halktır. Bunlar şehre yatırım isterler ama yatırım gelince dahi yatırımı getirenin burnundan getirirler. Bu hem özel hem devlet için aynıdır. Isparta'ya yatırım gelir. Bu yatırım ya hiçbir gelişme göstermeden olduğu gibi kalır ya da barınamaz ve gider. Barınmanın tek şartı mafyavari ilişkiler içinde olabilmenizle olur. Buda ancak hemşehrililikle olur. Neyse, asıl meseleye gelelim.
Öğrenci ya da asker iseniz siz ıspartalının avısınız. Düşünün birkaç sene önce buranın esnafı basınada açık bir şekilde "bir öğrenci ne kadar harcıyor? Nasıl daha fazla para harcatabiliriz? " gibi soruların cevaplarını bir dizi toplantı ile tartışmıştı utanmadan. Böyle bir anlayış. işte bu anlayış Otogarda karşılar sizi hangi meslekten olursa olsun ıspartalı biri ise ayak üstü sizi aptal yerine koymaya çalışacaktır. Hele öğrenci ya da askerseniz bu nettir. Bunu bir anıyla pekiştireyim. Bu şehirden bir geçiş sırasında yemek yemek için bir yere girdik. Bir abimiz ısparta'nın neyi meşhurdur dedi. Garson bayan "öğrenci ile askerimiz" demesin mi? Biz yemek sorduk aldığımız cevap bu. Garsonun memleketi ıspartaymış bu arada. Otogardan uzaklaşmadan devam edelim meseleye. Otogarda ve hatta emlakçıların bazısınında şöyle bir ilan metni dikkatinizi çeker. Saatlik, günlük, aylık kiralık yer bulunur. Saatlik nedir arkadaş??? Otobüsten yeni inen sizin kimliğinize Çok ilgili polisler bu yazılarla pek ilgilenmez haber değeri taşıyana kadar. Gariptir. Ha, bunun dışında da çoğu "ısparta esnafının" dükkan camında kesin bir iki tane kiralık apart ilanı vardır. Yani normalde emekli olmuş Esnaf abimiz, apart da sahibidir, dükkanı işlemektedir ama buna rağmen dükkanında çalışana sigorta yapmaktan, doğru düzgün yemek vermekten uzak durur. Yevmiye ise günlük elli liranın altındadır. Eğer daha fazla kazanmak isterseniz mayısta gül, Eylülde elma toplamaya gidebilirsiniz ama bunlar için ilçelere gitmeniz gerekir. Unutmadan öğrenci ve asker dışında bu ikisine bağlı olarak memurda çoktur ama eskisi gibi memur şehri değildir. Çevre illerin hepsinden yüksek benzin-motorin satılır, şehiriçi ulaşım ve yine bayilikleri ıspartalıların elinde olan büyük şehirler arası firmalar Türkiyenin en pahalı biletlerini kesmektedir hiç acımadan. istanbul a Ankara ya aynı mesafede hatta daha uzak bir yer ile karşılaştırdığınızda bunu görürsünüz. Tüm bunların sonucu ısparta Tüm iller arasında bankalarda en çok mevduatı olan iller arasındadır. Yani parayı yukarıdaki şekilde kazanır, yemezler. Ama böyle kazananların oğulları torunları yer. Son model arabalar bunların altındadır. Milyon liraralara cafeler, barlar açıp batırırlar. Yetmez bir daha açıp batırırlar. Bunun dışında üretim için, doğru düzgün iş imkanı için kimsenin eli cebine gitmez ve hatta gidenede engel olunur. Böyle bir yerdir. Çocuklarını üniversite ye gönderecekler ya da burayı yazmayı düşünen yavrucaklar böyle bir hata yapmasın. Üniversite dışında bu şehrin size katacağı hiç bir şey yok. Muhtemelen olmayacakta. Bununla birlikte sizden alıp götüreceği birçok şey olacak. Emin olun.