aslında yıllardır bilim insanlarının zihinini kurcalayan bir konudur. yapılan tüm araştırmalara bu uğurda akıtılan onca paraya, sökülen bir dünya ıspanak köküne rağmen daha henüz net bir kanıya varılamamış problemdir.
net olmamakla beraber tunç denen madenin ıspanaktan beslenen bazı sülük benzeri canlıların ayak uçlarında bulunması, bazı sinek türlerinin dışkılarında tunç madeninin oksitlenmesiyle oluşan zıbrttaksiyonelleşmiş fotosiltörn bulgularına rastlanması ve son olarak çarşı camisinin altındaki manavın çırağı tuncayın tunç zehirlenmesi nedeniyle ağır cırcır olması ıspanakta tunç olma ihtimallerini güçlendiriyor.
not: bu gibi konuların nick altlarında tartışılması gerçekten çok ayıbtır. konuyu genele taşıyarak insannık adına büyük bir adım attığımı düşünüyorum.
artık ben bu tartışmayı herkesin anlayabileceği bir düzeye indirmek istiyorum ziro hala benim savımın aksini dillendirenler var ki bu evrende façalı bi adama atarlanmıcaksın!
ısmınakta tunç var hee mi?
peki gardaş eyvallah, bi an için bu dediğini kabul edelim.
eve gittin evde ısmınaklı börek yapmışlar. tunç ısınınca nolur? nolur gardaş bana bunun bi cevabını ver önce. yamulur de mi? böyle akar kokar.
peki ısmınaklı börek neden yamılmıyo? görünce yumuluyosun, ağzına manyakcasına kekremsi bi tat gelmiyo neden?
artık bunu bizim ilkokul 3e giden ismail oğlana bile anlatsam anlar. siz de kabul edin hatanızı. mevlana ne demiş "hatayı kabul etmek bi erdemdir ama kabul etmesen de gel".
bakın efendim, bunlar artık saklanan bilgiler değil, insanlığın hizmetine çoktan sunuldu ama siz uyuyorsunuz.
şimdi ispanak yetiştiricisi verdiği fireden muzdarip. neden derseniz ıspanak dediğin sebze çok acaip fire veren bir sebze. iki poşet ıspanak alıp pişiriyorsun taşak kadar kalmıyor amk. neden ?
ıslandığında çekiyor.
peki tunç ne? suyun çekme kuvvetini en çok engelleyebilen yegane element.
işte sır burada. toplanmasına yakın sulamak zorunda kaldığı ıspanaklarının suladıktan sonra kilo bazında eksildiklerini düşünen türk çiftçisi icat çıkardı; tunç..
aslında tunç yeni icat olmadı zaten vardı ama bundan bu şekilde yararlanmak kimsenin aklına gelmemişti. bundan tam elli sene önce türk çiftçisi aldığı tunçları gübrelerin içine karıştırarak tuçpanağı buldu. artık fire vermiyor ama ölüyoruz amk..
şimdi bu tartışmayı ısıtıp ısıtıp, tercih pilavı gibi tekrar gündeme getirmenin alemi yok. aslında bu konu hakkında yeteri kadar nefes tükettim. konu kapanmıştı.
ama zebze ve zebzecilikteki kimyasal olaylar özel ilgi alanım ve bu yüzden bu sözlükte atıp tutanlara karşı zebze ve zebzeciyi yine yeniden inatla savunacağım.
arkadaşım, dünyadaki tunç rezervinin yaklaşık %10'u ısmınak zebzesinde bulunur. tarihsel olaylar da bunu kanıtlar niteliktedir. cilalı taş devrinden tunç devrine geçişi şöyle üstünkörü inceleyin derim. gözünüze ilk çarpan ısmınak olacaktır.
ben gayet bilimsel gerçeklere dayanan bilgilerimle konuyu aydınlatırken, hurafelerle halkın kafasını karıştıranlar oluyor, en çok buna kızıyorum.
açın okuyun be gardaaaşım, açın okuyun. azcık okuyun ve ilerleyin.
sene olmuş 2013 hala ıspanakta çıkan kurbaa sol ayğı üzerinden bilimsel tartışma yürütülüyor.
arkadaşlar, dünya bunları aştı artık. bizim şu an tartıştığımız şeyi almanya 1887'de sonuca bağladı.
gürthen freute adlı sayntist, çok net bir dille şunu ifade ediyor:
"bakın arkadaşlar, artık bu kısır döngülerden kurtulalım. tunç alaşımı ısmınaaa (aslen büyük dedeleri denizlili olduğundan ısmınak diyor) göre sonradan ortaya çıkan bir şey. biz biliyoruz ki dinozorlar, mideleri bozulduğunda ısmınak yiyorlardı. ancak tunç insanlık evrildikçe bulunmuş bir şey. artık bu tartışmalardan sıkıldım. 2000li yılların insanları ileride bu tartışmalarımıza götüyle gülecek.
ayrıca bugünden itibaren sosyo kültürel bi konuda da yenilik getirmemiz gerekiyor. bundan böyle bizde osurmak ayıp bi şey gibi nitelendirilmesin. ama geğirmek ayıp sayılsın. herkesin dikkatine arz ederim".
evet üstad kanıtlarla yaklaşıyor duruma. bence bu konuyu artık kapatalım.
arkadaş şu başlıkta ne kadar insan varsa ısmınakta tunç vardır demiş.
ben bunu anlamıyorum. en başta kendime kızıyorum. benim gibi bi bilim üstadı nasıl olur da çocukluğunda bilim teknik okuyup büyüyünce astronot olacağını sana adamlarla tartışıyor.
şu köylümün, şu çiftçimin haline bakın! başı yaşmaklı, elleri gurbet kokan, türkü türkü bakan anadolu kadınımın haline bakın. amcamın giydiği kota, verdikleri emeğe bakın!
aga ıspanakta tunç olsa bu adamlar kilosunu 2 liraya vermekle uğraşırlar mı* bugün çinin önündeki en büyük engel tunç rezervlerinin kısıtlı olması.
geçen günkü vaşington temaslarımda kulislerde iki üst düzey yetkilinin konuşmasına şahit oldum. isimlerini veremiyorum, diyalog şu:
- olm bu çin var ya acayip büyüyor hee. böyle giderse yalan oluruz biz 10 seneye.
+ aga korkma! çinde tunç yok tunç. yoksa bizi havada karada siker de adamların tunç rezervleri bitti bitiyo.
eeee nereye varıcam? bak canım kardeşim benim çiftçim karıncayı siker de belini incitmez. ısmınakta tunç olsa, niye ısmınak satsınlar, tuncu direkt çine satarlar.
umarım bu bilgiler sizi nihayet "gerçeğe" ulaştırır.
de ki; ezilen ve sömürülen her ıspanak tunçun verdiği direniş kuvvetini köklerinden alacaktır. şüphesiz o tunçun varlığını kalplerindeki mühürden sebep göremeyenler zarardadır.
üstad gürthen freute'nin ölürken ağzından şu cümleden habersiz sözde araştırmacıların karşı çıktığı realite.
üstad ölüm döşeğindedir hayat arkadaşı mutfakta onun en sevdiği yemek olan yımırtalı ıspanak yapmaktadır. bir ara üstadın odasından bir tıkırtı elir, yengemiz telaşla odaya seyirtir, üstad kapının önünde yerde boylu boyunca yatmaktadır. "herif nooldu sana?" der. üstadın cevabı bugünki tartışmalara ışık tutacak niteliktedir; " sakın bana ıspanak yaptığını söyleme hatun..beni bu hale getiren onun içindeki tunn.." der ve hakka yürür. allah rahmet etsin. amin.