"sevgili beyaz adam,
doğarım, siyahım
büyürüm, siyahım
güneşlenirim, siyahım
üşürüm, siyahım
korkarım, siyahım
hastalanırım siyahım
ve ölürüm, hala siyahım
ve sen beyaz adam,
doğarsın, pembesin
büyürsün, beyazsın
güneşlenirsin, kızarırsın
korkarsın, sararırsın
hastalanırsın, yeşilsin
ve ölürsün, grisin
ve hala utanmadan bana renkli dersin...
insanları ortaya koyduklarıyla değil, olduklarıyla değerlendirmek. aşağılık bir tutum, alçaklık. düpedüz or.spu çocukluğu dicem or.spu çocuklarına hakaret olucak. pezevenk diyebiliriz ama ırkçılar için. ırkçılık tıpkı: kahverengi gözlü birisinin mavi gözlü birisine "sen aşağılıksın, benden daha düşüksün çünkü mavi gözlerin var" demesi gibi.
insanların ilkel benliklerinde var olan dürtünün, kişilere ve toplumlara yayılmış bir tür hastalık haline dönüşmesi. tıpkı cinsel sapkınlıklar ve aşırı saldırganlık gibi...
ama unutulmamalıdır ki insan toplumda yaşadığı sürede kazandığı vicdanla insandır.
etle, kemikle , tenle değil.
aslen, ben de dahil olmak üzere, çoğu kişi tarafından farklı etnikten kişilere olan ayrımcılıkla karıştırılan olgu. öncelikle ırk, türün alt grubudur. buna göre bir beyaz bir siyaha ayrımcılık yaptığında bunun adı ırkçılıktır, ama örneğin bir sırp bir boşnağa, bir tutsi bir hutuya vs vs ayrımcılık yaptığında bunun adı ırkçılık değildir. zira farklı ırklardan değil farklı etnisitelerden(veya toplumlardan) insanlar birbirine ayrımcılık uygulamaktadır.
bizim temel, amerikan rüyası'ni keşfetmek için abd'ye gitmiş ve ülkeyi otobüsle bir uçtan bir uca gezmeye başlamış; ama her yolculukta siyahlar ve beyazlar arasında "otobüste ön kısma oturma" kavgası çıktığını gözlemlemiş. bir gün yine bu kavgalardan birinde artık dayanamamış ve demiş ki:
-uyy uşaklarum, niye tartışiysunuz? ha siyah, ha peyaz; hepimuz insan deyil miyuk? farz edun ki hepinuz yeşilsinuz.
bu konuşma siyahlar ve beyazlar arasında etkili olmuş; ama herkes birbirinin yanına oturunca, tartışmanın fitili yeniden ateşlenmiş. temel baktı ki olmayacak; bir düzeltme yapmış:
-"haçan yeşilsinuz" deduk; ama açuk yeşiller öne, koyu yeşiller arkaya otursun.
kaynakların kıt olduğu ya da paylaşılamadığı ortamlarda her zaman bir gruplaşma görülür. bu basit yapılı bakterilerde bile gözlemlenen bir doğa kanunudur.
gruba üye alımında ise benzerlik öncelikli temel şart olur. böylelikle bireyler aşağı yukarı aynı güçte olur ve birbirlerini kolaylıkla tanır. kendi grubumuzun bireylerine karşı olan tanıma ve diğerlerinden ayırd etme yeteneği yüzünden "lan bu japonlar birbirinin aynısı" deriz.
basit ama çok şey ifade eden tanımıyla; benzerliğin ırk olarak seçildiği gruplaşmaya ırkçılık diyoruz. ne kadar kötü olsa da ve inkar edilse de doğal olmasından ötürü insanoğlunun bilinçaltına işlenmiş bir dürtüdür.
marifet, aklı kullanıp bir bakteriden farklı olabilmektedir.
bir ülkede, bu kavramı savunan insanların coğaldığını görüyorsanız, bilin ki o ülke, eninde sonunda önce iç savaşa, daha sonra yok olmaya mahkumdur.
terketme şansınız varsa, orayı derhal terkedin, eğer yoksa, allah yardımcınız olsun.
insanoğlunun yarattığı en iğrenç ve en tehlikeli ayrımcılıktır. hele bizim gibi ota boka bölünmeye,en ufak bir gazla birbirini boğazlamaya meraklı ülkeler için çok ama çok tehlikelidir.
farklılıkarı yaşatmak için her toplumun benimsemesi gerektiğini öngördüğüm düşünce.efendim,madem farklılık güzellik demek o halde her toplum kendi farklılığına sahip çıkacak, ırkçı bir duruş sergileyecekki bu güzellikler dünya üzerinde daimi olsun.
çoğu zaman barış içinde yaşayıp giderken bir grubun azdığı, azgınlığıyla körüklediği bir düşüncedir. sağa sola sataşıp olay yaratıp kendinden nefret ettiren insanlar ırkçılıktan zarar görmeye başladıkça bu defa da özgürlük barış vs. demeye başlarlar.
bir milleti, soyu ya da ırkı diğerlerinden (aşırı derecede) üstün tutmaktır. bu tavır diğerlerini ezmeye bile yol açar. Dünya' daki en ünlü ırkçılık, zenci-beyaz ırkçılığıdır. Bu da Avrupalı'nın önce Afrika'da sonra da Amerika'da zencilerle karşılaşmasıyla başlar.
ırkçılık doğuştan gelme özellikleri yüzünden hayata iyi bir başlangıç yapmış olanların, yine doğuştan gelen özellikleri nedeniyle hayata daha kötü bir başlangıç yapanlar üzerinde hakimiyet hakkı olduğunu öne süren olgudur. yani insan emperyal bir hayvandır fikrinden yola çıkan herkes toplum hayatında iyi başlangıç yapmış bireylerin, hayata kötü başlamış bulunanları avlayacağını düşünmektedir. bir bakıma ırkçılık fikri hayvanlar dünyasına hayatiyet veren hiyerarşiyi insanlar dünyasına taşıma gayretinden ibarettir.
kakadır. pistir. Ders çıkarılması gereken olaydır. Eğer insan hakları var ulan bu memlekette, Avrupda, Dünyada deniliyorsa hala neden konuşuluyor artık denilesi konudur.
Türkiye de de buna benzer durumlar vardır. Memlekçilik gibi,cemaatçilik gibi.. insan kayırma da bizim ülkemizde bu şekilde oluyor maalesef. ****** ***
"Irk! Bu sadece bir duygudur, realite değil. Irk bilincinin en az %95'i duygulardan ibarettir. günümüzde biyolojik olarak saf ırkların varolduğuna beni hiçbir şey ikna edemez. ulusal gururun, ırkçılık hezeyanına ihtiyacı yoktur!" - benito mussolini
(bkz: fasizm ile nasyonal sosyalizmi birbirine karistiran guruh)
Dünyada sayısız ırkçılık mevcuttur.
Yerlilere yapılan,
Zencilere yapılan,
Müslümanlara yapılan,
Bu böyle uzar gider...
Nedir ırkçılık?
Irkçılık başka ırktan insanlara kötü davranıp öldürmek, köle olarak kullanmak,afedersiniz ama o insanlara köpek muamelesi yapmaktır.
Amerikalılar yerlilere ve zencilere yaptı.Yıllarca kendileri bile bunun filmini yaptı.Şimdi zencilerle iç içeler ve kardeş gibi yaşıyorlar(büyük kısmı tabi).Peki yıllar önce yapılan bu ırkçılığın sebebi neydi?Şöyle anlatıym;Zenciler biyolojileri gereği daha güçlü ve daha kolay güçlenebilen,daha azimli,daha çok uğraşmayı seven insanlardır.Beyazlar ise nispeten daha zayıf daha kolay pes eden insanlardır.Peki neden yapıldı bu ırkçılık?Sebebi basit;Amerikalılar bu insanların çalışkanlığı ve azmini fark etti ve korktular.Kendi işlerini yerlerini onlara kaptırmaktan korktular.Azınlık oldugunu fark ettiler ve dedilerki;"Madem bu kadar güçlüler bunları köle yapalım bizden üstün olmaya çalışmazlar".Onları renkleri yüzünden değil.Üstün oldukları sebepler yüzünden ırkçılığa maruz bıraktılar.
bir hastalıktır. köpekbalığı gibi kan kokusuyla kendinden geçenlerin, kendi kanlarına tapıp, başkalarınınkini akıtmak üzerine kurduğu "en muhteşem ırk benimki hı hı evet!" sloganıyla kendini bulmuş bir garip bağımlılıktır. en büyük dayanak noktası tarihtir. ki burdaki tarihin belli özellikleri vardır.
1- çarpıtılmıştır.
2- abartılmıştır.
3- anakronizmin amına konmuştur.
4- süslenip püslenmiştir.
5- disiplinden kurtarılıp, amaca araç edilmiştir.