musul ve kerkük savaşla değil masada kaybedilmiştir. türk ordusu ile kürtler birlikte ingilizlere karşı savaşmışlar fakat lozan görüşmeleri nedeniyle savaş durdurulmuş gelmeyen destek kuvvetleri nedeniyle orda kalan ordumuz erimiş gitmiş bizi destekleyen kürtlerde ingilizlerin eline kalmıştır. lozanda çözüme kavuşturulamamış sonrasında ise iç karışıklıklar bahane edilip üzerine gidilememiştir. maalesef musul ve kerkük hiç bir zaman atatürk'ün umrunda olmadı.
kurtuluş savaşında ingilizlerle hangi cephede savaştık. ordumuzun komutanı kimdi, nerde savaşıldı hanginiz biliyor? hiç kimse bilmez. böyle bir ayıp unutulmalıdır.
eskiden..çok eskiden vuku bulan olay. hani doğu ve güneydoğu anadolu kürdistan iken, hani 1921 anayasasında "türkiye kürtlerin ve türklerin ortak vatanıdır" ibaresi var iken. eskiden çok eskiden, ben daha çok küçükken, cennet plajı otopark olmamışken.
eskiden...çok eskiden vuku bulan olay. ortalıkta provokatörler dolaşıp insanların arasına nifak sokmaya çalışmadan , birbirlerine düşürmeye çalışmadan önce vuku bulan olay.
---alıntı---
kurtuluş savaşında ingilizlerle hangi cephede savaştık. ordumuzun komutanı kimdi, nerde savaşıldı hanginiz biliyor? hiç kimse bilmez. böyle bir ayıp unutulmalıdır.
#5570635 (rush, 11.07.2009 12:48 ~ 12:51)
---alıntı---
kurtuluş savaşında ingilizler her zaman yaptıkları gibi sömürge devletleri öne sürdüler.
çanakkale savaşında anzakları üzerimize yollayanlar kurtuluş savaşında yunanistan'ı destekleyip ateşi ellemeden yunan maşası ile bu işi halletmek istediler.
ama her seferinde tokatı yediler.
ingilizlerin tarihin her safhasında sömürge halklar bulup o halkları ateşe atmaları ayıbı hiç unutulmamalıdır.
musul ve kerkük atatürk'ün almak isteyip de alamadığı yerlerden biridir.
ordumuzun o zamanki şartları göz önüne alınırsa mustafa kemal ülkeyi ateşe atmamıştır.
bu konuyu daha iyi irdelemek için musul ve kerkük meselesi ve özdemir bey kimdir bilinmesi gerekir. musul ve kerkük'e ordu gönderilmesine kimler niye karşı çıkmış meclis tutanaklarına bakılması gerekir. musul'a ordu gönderip alalım diyenlerin sonu ne olmuş bakılmalıdır. atatürk samsuna çıkmadan önce hangi olaylar yaşandığına bakılması gerekir. mesela doğuda yapılan anlaşmaya aykırı biçimde her yer işgal edilirken mücadele başlandığını, izmir'in işgaline kadar mustafa kemal'in işgal kuvvetleri ile anlaşmaya çalıştığını bilmek gerekir.
o yılları kısaca özetlemek gerekirse musul ve kerkük için bir ordu hazırlanır. * bu ordunun başında bulunan özdemir bey orda bulunan kürt, türkmen ve araplarla birlikte ingiliz ordusuna karşı mücadele eder. ingilizler ile hiç bir yerde çatışmayan kurtuluş savaşı ordularımız musul ve kerkükte ingiliz ordusu ile çarpışmıştır. kıytırık yunan ordusu ile yapılan büyük taarruzdan bir gün sonra ingiliz ordusuna karşı kazandığımız bu zaferi tarih kitaplarımız nedense hiç yazmaz. hatta musul ve kerkük'ü kaybetmemizin nedeni haksız biçimde suçlanan yerli halka yüklenir. büyük taarruzda meclis kararı olmadan mustafa kemal musul ve kerkük'e gönderilecek doğu ordusunun büyük taarruza katılmasını ister. genelkurmay başkanı rolundeki mareşal fevzi çakmak doğu ordusunu musul ve kerkük'e göndermek için meclisten karar çıkartmaya çalışır. bu yüzden doğu ordusu büyük taarruza katılmadan bekler. mustafa kemal bu yüzden fevzi çakmak'a çok kızıp "softa sen ne anlarsın askerlikten" diyor. sonrasında ise meclisten zar zor karar çıkıp musula yola çıkan bu kuvvetler lozan'da amerika'nın boğazların türkiye'ye bırakılamayacak kadar değerli olduğunu ileri sürmesi ve gerekirse işgal edebileceğini söylediği bahanesi veya gerçeği ile yoldan geri çevrilip boğazları korumaya gönderilir. elimizde olan topraklar lozan'da bir sonuca bağlanamaz. ileri dönemde ise hızlı devrimler ile ortalık karıştı diyerek unutuluuur gider. kurtuluş savaşının meclisi yerine bana muhalif kimseyi mecliste görmek istemiyorum diyen mustafa kemal'e ilerde kimse musul ve kerkük'ü hatırlatmaz. kürtler, araplar ve türkmenler bizimle birlikte olmuşlardır. taki kendi kaderlerine terkedilene kadar. ne zaman fırsat bulsalar bizimle birlikte olmaya çalışmışlardır.