Haritasına kargaların bile güleceği örgüttür. Harita da ki bütün ülkeleri alsa bile ispanya, israil ve türkiyeyi alması imkansızdır. israil e dokunmadan biterler Abd sayesinde.
türkiye'de de ciddi şekilde cirit atmaktadırlar. çünkü ultra mal gavat hükümüetimiz cemaatlere öyle boş bıraktı ki ülkeyi istedikleri gibi at koşturuyorlar. bunlar laik olsun dinci olsun türkiyedeki tüm akımlara karşılar. ben okudukça şok oldum. sadece suriye ve ırakı bırakın dibimizdeki tehilkenin farkına varın. buyrun sosyal medyada bazı siteler. görün ne mal olduklarını. (dikkat çekici ayrıntı yandaşların çoğu kürt ve kafkasya kökenli!)
burda erzaklar suriyelilerden ziyade ışide gider. he birde devletin ziraat bankasında bunların hesabı var işin dikkat edici noktası burası. nerde mit? nerde destan yazan polis?!
dışişleri bakanlığımızı ırak daki vatandaşlar için 2. kez "türkiye ye kaçın" diyecek kadar korkutmuş olan örgüt. MUSUL, KERKüK VE BAğDAT daki tüm vatandaşlarımızın kaçması gerekiyormuş.
Konsolosluğu basmasında haklı gerekçeleri olan örgüt.
Ortadoğu'daki terör örgütlerinin genelini baz aldığınızda Türk'lerle alıp veremedikleri bir davanın olmadığını görürsünüz. (Tabi Türkiye Türkleri için söylüyorum, Türkmenler bizim kadar rahat değiller) Burada mevcut hükümetin ne kadar gereksiz ve yancı politikayla kendine düşman çektiğini, Türk konsolosluğunun basılmasıyla daha iyi anlıyoruz. Tayyip sıfır sorun diyordu, dünyayı düşman etti bize. Türk'ler için ''Peygamberimiz karışmamamız konusunda bizi uyarmıştır'' diyen IŞiD şimdi ''Türk askerinin eti lezzetlidir'' diyor. Ah be Tayyip hadi sen neyse huyun gereği boş beleşsinde ne gereği vardı bu kadar Türk insanını riske atmanın?
Suriye'de iç savaş var, kutuplar oluşturulmuş ve çatışmalar devam ediyor. E kardeşim Birleşik Devletlerin kulu olmanın anlamı ne? Savaşı kınadığını belirt, bunun için gerekli görüşmeleri yap. Böyle bir kan meselesinin tüm Ortadoğu'nun huzurunu kaçıracağını söyle. Geç köşene abiliğini muhafaza et. Zaten Türkiye'yi Ortasya dahil, Ortadoğu'nun tamamı saygın bir büyük olarak görüyor. Bizim savaş sevdalısı Kasımpaşalı bütün itibarı yerle bir etti. Platformda dinlenmiyoruz bile artık. Şom ağızlı sürekli sorun çıkartma derdinde. Biraz daha yüz bulsa Tayyip Silahlı Kuvvetleri diye ordu kuracak...
Her neyse IŞID militanlarından biri 29 Ocak 2014'te Türk Hava Kuvvetlerinin Suriye'de IŞiD saldırısının ardından açıklama yapmış. Okursanız Türk konsolosluğunu basan katillerin haklı olduğunu da anlayacaksınız.
"Allahu Ekber, Türk ordusu Ellerini Suriye'deki savaşın içine soktu. Dün Al-Rai'de Fsa'yı yenilgiye uğratırken sınıra yakın bölgede üstümüzde uçan insansız hava araçları gördük, birkaç dakika sonra ne olduğunu ancak Allah'ın bildiği bombalar başımızın üstüne yağmaya başladı. Patlamalar çok büyüktü, helikopterlerin attığı varil bombaları gibiydi. Geri çekilmemiz gerekti ve Fsa'ya karşı kazanacağımız kolay bir zafer elimizden kaçtı. Daha sonra birkaç kayanın arkasına arkasına saklandık. Güneş battı, biz her hareket ettiğimizde üzerimize yağmur gibi mermi yağdı, biz karşıda hiçbir şey göremiyorduk. Sırt üstü yere yatarken mermiler yüzümüzün üstünden geçiyordu. Star Wars filminden sahne gibiydi, önce ışıkları görüyor sonra tepemizden geçen şeylerin seslerini duyuyorduk. Resmen üzerimize fırtına gibi geliyordu. Tek yapabildiğimiz şey olduğumuz yerde yatıp atılan şeylerin üzerimize gelmemesini ummaktı.
Elhamdülillah sağsalim kurtulduk, ama bir otobüsümüz Türkler tarafından bombalandı, emirlerimizden Ebu Cafer Dağıstani şehit düştü. Fsa'ya karşı mevzi aldığımız yerdeyken, komşu ülkeden keskin nişancı ve tank ateşi beklemiyorduk. Bu küffara hiçbir zaman güvenilmemesi gerektiğinin başka bir kanıtıdır. Biz geride olduğumuz için sağsağlim kaçabildik, Allah orada kalan ve sırtını Türk sınırına vererek Fsa'ya karşı savaşırken arkalarından vurulan dostlarımıza kuvvet versin, çünkü hala oradalar. Bombardıman hala bitmiş değil. Yine de belirtmem lazım, Irak ve Şam islam Devleti, Ebu Bekir Bağdadi ve Şeyh Adnan'dan aldığı emirler doğrultusunda hiçbir şekilde Türklere saldırmaya niyetli değildir. Peygamberimizin bize hadisi, Türkleri kendi başlarına bırakmamızı söyler. IŞiD'in hiçbir askeri Türkleri hedef almayacaktır. Eğer medya ilk saldırıyı bizim yaptığımızı söylüyorsa bu bir yalandır. Eğer yalan söylüyorsam Allah hemen şimdi burada benim dilimi felç etsin. Onların uçaklarını üstümüzde gördük, bombaları onların attığına tanık olduk ve kafamızın üstünden geçen mermilerden kurtulduk, bu yüzden elimizden kolayca kazanılacak bir zafer kaçtı. ama demek ki Allah buna izin vermiyormuş."
Kasımpaşalıyı eleştirirken haklı mıyım, haksız mıyım düşüncesi size kalmış. Görünen köy kılavuz istemez. Belirttiğim gibi varsa bir savaş, en güzel yanı tarafsız olmaktır. Bu adamın sarhoş dediği ismet inönü 2. Dünya Harbine sokmadı koca vatanı. Eğer varsa adam gibi adamlar işte o yerinde adım atan inönü gibi devlet adamlarıdır. Bu omurgasızlardan bir halt olmaz.
türkiye'nin kontrol edebileceği bir örgüt değil kesinlikle. yakalanan tırlarla kesinleşti zaten, türkiye esad'a karşı oradaki direnişçileri destekledi. ama ışid'ın ırak politikası kesinlikle türkiye'nin işine gelmez. çünkü ırak'taki en büyük yatırımı yaptığımız ve işbirliği içinde olduğumuz oluşum barzani. hatta akp'ye kalsa barzani'ye türkiye'de şube açtırıp pkk'nın etkinliğini kırdıracak. öyle ışid eliyle pkk'yı yıpratmış oluruz falan diye bir şey yok, bir kere ışid'ın pkk'yı vurabilmesi için barzani'yi geçmesi lazım. orda yürüyen bi ticaret var türkiye bunu ister mi. ayrıca işi gücü bırakıp pkk'ya saldıracak halleri de yok herkalde, hedefe giden yolda barzani var. pkk ile arası iyi olmayan barzani yönetimini yakınlaştırdı bu gelişmeler. ırak ordusu da silah ve mühimmatı kürt yönetimine bırakarak bağdata çekildi. oranın kontrolü kürt yönetimine geçti ve pkk, barzani'yle beraber savaşacağını duyurdu. ışid'in bölgede bu kadar hızlı ilerlemesi, doğrudan hedef olmasak bile bölge politikaları açısından bizi de sıçırtmış durumda.
bu örgütü emin olun esad ve türkiye'de dahil herkes destekler. çünkü bölgenin kapılarını açtı. doğru hamleleri yapanlar bölgede uzun vadede kontrolü alanını genişletebilir. ama ışid'i birilerinin üzerine salmak, kontrol etmek falan zannetmiyorum ki mümkün olsun. çok katı ideolojiye sahipler, hedefleri belli, korkusuz ve acımasızlar. onları yönlendiren tek şey karşılarına çıkan direniş bence. sünnilerin ırak'ta kaybedeceği bir şey yok. ama kazanacağı çok şey var. buna rağmen düzenli ordu tecrübesi, donanımı yok. toplu, uçaklı bir taaruza karşı fazla dayanmaları mümkün değil. ikmal yolları havadan ve karadan vurulursa bölgenin kontrolünü kaybedip şehirlere yerleşerek gerilla savaşı vereceklerdir. bu işte de uzmanlar. bölgede halk(şii veya kürt) desteği alan düzenli bir ordu onları ama 1 ama 3 ama 5 yılda illa ki söker, kökünü kazır. sünniler bölgede tamamiyle pasifize edilir. türkiye buna da göz yumamaz. ama ırak çevresinde kimse bu mentalitede bir yapının devlet olmasını istemez. eninde sonunda ışid'a diz çöktürülecektir.
dünya üzerinde el kaide out, ışid in algısı var şuan. tüm dünya üzerindeki militanlarda eğer "aha oradoğuda beklediğimiz islam devleti kuruldu gün bu gündür" algısı oluşursa işte o zaman gerçek anlamda kıyamet savaşına doğru gidebilir o coğrafya. ışid'e katılımlar da başlamış diye haberlerde duydum bu sabah tvde.
bunlar bence bağdat konusunu netleştirene kadar bizim rehinelerimizi salmaz. iran müdahalesi olursa ortalığı iyice karıştırmak için türkiye'yi de bölgeyi çekmek isteyebilirler. kürtler, türkler ve iran aynı sahada olursa kendilerine bir nefeslik ömür sağlanmış olabilir. amerika'nın da gelmeye götü yemiyor görünen o ki.
tabi tüm bu yazdıklarımın sallamasyon olma ihtimali var ama hemen dibimizde çok ciddi bir çatışma patlak verdi. türkiye'nin kaderini etkilemesi kaçınılmaz. takip etmek lazım. türkiye bu konuda 10 yıllık deneyim sahibi ama başımızda kafası atınca hiçbir denge, politika dinlemeyen bir lider var. bizi oralara sürebilir. halkın da buna dur demesi gerekebilir. oraya girdin mi çıkış yok.
içinde abdli, çeçen, hollandalı,kanadalı, ingiliz, isveçli, kosovalı, türk ,özbek, kazak, kürt militanları bulundurması beni şaşırtmayan terör örgütü . profesyonel militanlar tarafından oluşturulduğu için içinin etnik köken ve dini köken açısından karmasık olduğunu önceden yazmıştım . sonuçta israil tarafından desteklenen bir örgüt . bu yüzden ne kadar yetenekli katil varsa hepsini içeri doldurmuşlar .
hakkında kafamda deli sorular olan örgüt. biri diyor akpnin desteklediği örgüt. öyleyse bunlar konsolosluğumuzu niye rehin aldı. eğer öyleyse ışid çakal değil önde gidenidir. bu nasıl çelişkidir. yalnız kesin olan şey ise bu dümbükleri birileri destekliyor değilse böyle şekil yapamazlardı.
halifelikti, neo-osmanlı'ydı, rabia'ydı, esed'di derken vatan toprağına sokulan yüzbinlerce suriyelinin ekseriyetini canlı bomba olarak devşirebilecek manyaklıkta bir örgüt olduğu için böyle cılız cılız tepki bile veremeden durduğumuz "aslında gerçek islam bu değil" örgütlerden biri. alevi/caferi/şii katilleri.
din uğruna kelle kesmeler, katliam yapmalar ve buna benzer bir çok pisliği bünyesinden bulunduran insan dışı canavarların oluşturduğu topluluktur. bu canavarlara göre ve bunların din anlayışına göre türkiyenin yüzde 99 u dinsizdir.
zamanında el kaidenin içinden çıkan bu güruh, her fırsatta el kaideye olan bağlılıklarını dile getirmiştir. ancak el kaide, işid i afaroz etmiş ve suriyedeki muhataplarının el nusra oldugunu acıklamıştır. bunun ardından el nusra ile bir çok çatışma yaşamış olan bu örgüt, şimdilerde musulu ele geçirmiş ve bizim neredeyse kapı komşumuz haline gelmiştir.
suriyede ki muhalifleri destekleyecem diye bu örgütlere silah para vb yardımında bulunda akp bu durumun getireceği sonuçlara katlanmak durumunda kalacaktır. nitekim bu insanlıktan nasibini almamış güruhun türkiye için büyük sıkıntılar doğurmaya gebe olduğu aşikardır.
Sadece 30 bin militanı olan kısa ömürlü örgüt yapılanması.
Uzun yazdım, okursanız farklı bir bakış açısı dahilinde size birşeyler katacağından eminim.
AKP, Birleşik Devletlerce oluşturulan batı merkezli küresel sermaye projesinden ibaret olan bir parti. Bunu her ne kadar kabullenmekte zorluk çeksenizde malesef durum böyle.
Batılı siyasi güçlerin Türkiye gibi gelişmesini geriden tamamlayan ülkeler için politikaları kendi sistemleri dahilinde değerlendirmeleri ve mevcut hükümeti belirlemeleri ''Turuncu devrim'' olarak adlandırılır. Türkiye'nin turuncu devrimi 3 Kasım 2002'de Erdoğan'la yaşandı. O zamandan günümüze Tayyip ve partisi Birleşik Devletlerin planlarını, projelerini uyguladı ve verdiği görevleri yerine getirmeye çalıştı. Irak savaşında Bağdat gibi şehirleri her bombalayan uçak incirlik'ten havalandı. Lojistik desteği Türkiye sağladı. Kumanya yine bu ülkeden ulaştı Amerikan askerlerine. Yetmedi sağ salim ülkelerine dönmeleri için Erdoğan iyi dileklerde bulundu emperyalizmin askerlerine. Sonuç olarak resmi kayıtlara göre 1milyon kadın ve çocuk öldürüldü. Bunun geneli 4milyon olarak geçiyor. Hesabını yapmak size kalmış.
Dünya ülkeleri için temel felsefe ekonomidir. Hiç bir ülke dini, kültürü, doğal güzelliği önemsemez. Şeriatın öncüsü iran bir gecede masaya oturup en büyük düşmanı Birleşik Devletlerle anlaşmaya vardı. Nerede kaldı din? Hikayede. Bu gün 189 küsür ülke var. Sadece Birleşik Devletler ekonominin %30'luk bir dilimine sahip. Yapılan her savaş paranın neticesinde olan çıkar çatışmasından başka birşey değil.
Irak savaşında Amerika günümüz normları için silahın etkinliği olduğu kanısından vazgeçti. Milyar dolarlar çöpe gidip, halen yaraları sarılmamış ekonomi alanında uçurum diyebileceğimiz açıklar var adamlarda. Bunu bildikleri için zihinsel yatırımları baskın operasyonlarından daha fazla gündemlarine aldılar. Fethullah Gülen ve Nur cemaatinin asıl faaliyetlerini buradan anlayabilirsiniz. Bu yapılanma dışarıya sıcak para çıkmasında en büyük etkendi ve AKP sayesinde sıfır vergiyle para alışverişi altın olarak Birleşik Devletler kasasına giriyordu. Bu durum elbette pürüzsüz değildi ki hiç bir yüksek para miktarındaki artış sessiz gerçekleşmez. Türkiye Cumhuriyetinde cari açık diyebileceğimiz yüksek miktarda parasal kayıp ortaya çıktı. IMF'den borç almanın bile üstünü kapatamayacak kadar devasa parasal yapılanmayı düşünün. Bu durumun değişmesi ve Tayyip'in sağlam irade dediği tek adam hayalinin yıkılmaması için ülkeye altın girişinin olması gerekiyordu. Dünyada en büyük altın ve petrol rezervi iran'da. Birleşik Devletler ambargo koyduğu için iran ekonomide ürün satamadığından eli kolu çaresiz bekliyordu. Bu durumda gizli anlaşmalar yapıldı ve Halk Bankası üzerinden taşeron belirlenip alışveriş gerçekleşmeye başladı ki Sarraf olayını biliyorsunuz. Türkiye Adnan Menderes'ten günümüze Birleşik Devletler müttefiki olduğundan bu durum ağır abinin hoşuna gitmedi ve Fethullah Gülen aracılıyla yolsuzluk suçlamasıyla deşifre edildi. Tayyip, yavaş yavaş sıfırı tüketmeye başlatınca Birleşik Devletlerin en dişli ezeli rakibi Çin'den füze aldı. Bu durumda Washington yönetimi Tayyip için tamamen hükümet değiştirme zamanının geldiği kanısına vardı.
Buraya kadar genel bilgi geçtim. Gelelim son olarak iŞID'ın Türk konsolosluğu hedef almasına.
Irak ve Şam islam Devleti yani IŞiD, El Kaide uzantılı bir örgüt. IŞiD, Suriye'de Esad'a karşı Özgür Suriye Ordusunu oluşturan birlik olarak sürekli çatışma halindeydi. Bu adamlar haftasonu pikniğe gider gibi bir anda kalkıp Irak'a girdiler. Böyle bir süreç çok sürpriz oldu ki Suriye'de savaşan bir örgütün Irak'ta birden işi neydi? Burada yine ülkelerin gizli anlaşmaları söz konusu. Irak'ta Birleşik Devletlerin halen komandoları ve askeri birlikleri bulunuyor. Bu gün herkesin göklere çıkardığı IŞiD'in sadece 30 bin militanı var. Bu durumda etkin ağır silah materyalinin envantere girdiğini düşünün ki bunun sonucu IŞiD için hiç iyi olmaz. Lakin bu adamlar serbest davrandı ve IŞiD'e herhangi bir saldırı olmadı. Özellikle petrol kaynaklı bir çok anlaşmanın yenileneceği bu zaman diliminde böyle bir operasyonun Türk ekonomisine sapladığı bıçak yarasını tahmin edebilirsiniz ki Türkiye, petrolün büyük bir kısmını Irak'tan karşılıyor. Burada olası her durum Tayyip'in zararına çalışıyor. Ne enterasan ki daha 3 ay öncesine kadar otobüslerle, ambulanslarla, tırlarla Hatay'dan Esad'la çarpışsın diye silah gönderdiği örgüt bu gün kendisini hedef almış durumda. Tayyip yanmasında kim yansın?
Artık şunu AKP parlamentosu ve bürokrasi tabanı çok iyi biliyor ki Birleşik Devletlerin kullan at politikasına maşa oldular. Hayatta şunu unutmayın her kimi kınarsanız başınıza gelmeden ölmezsiniz. Allah'ın belki en güzel takdiridir bu durum. Kaddafi'ye gülenlerin akıbeti Kaddafi'den farklı olmayacak. Bunu her zaman söylüyorum. Bu gün sizler rahatça yaşarken mehmetçik 7/24 sınırda nöbet tutuyor her türlü tehlikeyi göze alarak. Jitem'e terörist diyenlerin, askere ergenekoncu diyenlerin nerde görürseniz yüzüne tükürün. Hele hele Atatürk gibi bir lideri karalamaya çalışan babanız bile olsa haysiyetini düşünmeyin. Ortadoğu'da ölenlerin artık tutanağı bile tutulmuyor. O derece önemsiz oldu insan hayatı. Bu gün Türkiye farklı bir konumda ise o çamur atılan liderin böbrek sancısı çeke çeke vatanı savunmasındandır. Böyle hayırlı bir günde tüm Atatürk düşmanlarının lanetlenmesi dileğiyle kandiliniz kutlu olsun...
bazılarının saçma sapan analizlerle pkk'ya benzettiği, sonra türkiye'ye saldırdığını hayal ettiği çok yavşak bir devlet. aşırı islamcı bunlar. ağaları sünni olmayan her canlının katli vaciptir diyor. o kadar da orospu çocuğular yani.
ramazan'dan önce, ortadoğu'nın sınırlarını ve dengelerini tamamen değiştirecek bir şeriat devleti kurma hayali kuran katil sürüsü.
adamların hayali şeriat, yani islami esaslara yönetilecek olan bir ülke; fakat trafikte yanlarından geçen arabalara ateş ederek insanları öldürüyorlar, bombalı saldırılar düzenliyorlar, kafa kesiyorlar, paralara ve petrol rafinerilerine el koyuyorlar. e sonra? biz islami esaslara göre yönetilmek istiyoruz.
bazı sığırlar da, bu katil sürüsünün sünnilerden oluşmasını hazmedememiş olmalı ki; yok onlar bizim buradaki sünnilerden değil, yok onlar başka türlü sünni falan diyerek neredeyse savunuyorlar bu katil sürüsünü.
hatırlıyorsanız geçtiğimiz aylarda bu orospu çocukları niğde'de biri polis, biri asker olmak üzere iki canımızı şehit etmişlerdi. olay ise rutin bir trafik kontrolü sırasında gerçekleşmişti. tesadüfen yani.
varın şimdi siz düşünün ülkemiz sınırları içerisinde bu orospu çocuklarından kaç kişi var? sınırı yol geçen hanına çeviren hükümet acaba şu anda ne düşünüyor?