Şu şialarla birbirlerini sıkselerde bizde kurtulsak. Ama nerdee. Tasmaları elinde tutan efendileri nerde garip, samimi bir müslüman kitle var hemen oraya sürüyor bunları.
Afrika'yı tehdit eden yedi terör örgütünden en korkulanı DAEŞ
--spoiler--
Afrikalı uzmanlarca, Afrika'da birçok ülkeyi içine alan Büyük Sahra Çölü'nün terör örgütlerinin üslendiği bir yer haline geldiği belirtildi.
CEZAYiR (QHA) -
Afrikalı uzmanlarca, Afrika'da birçok ülkeyi içine alan Büyük Sahra Çölü'nün terör örgütlerinin üslendiği bir yer haline geldiği belirtildi.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre Afrikalı siyaset ve güvenlik uzmanları tarafından Afrika'da birçok ülkeyi kapsayan Büyük Sahra Çölü'nün terör örgütleri için önemli bir gizlenme alanı haline geldiği, Libya'daki DAEŞ örgütlenmesinin bölgedeki en güçlü terörist yapılanma olduğu belirtildi. Bilindiği gibi DAEŞ örgütü gayrinizami harekatlar yürütmesinin yanı sıra bünyesindeki eski ordu mensupları nedeniyle kısa sürede organize olup topyekûn ve nizami savaş icra edebiliyor. Bu da örgütü idari istikrarsızlıkla boğuşan pek çok devlet için ciddi tehdit haline getiriyor.
Afrika'daki terör örgütlerinin son yıllarda artan faaliyetleri hakkında Anadolu Ajansı muhabirine değerlendirmede bulunan uzmanların, bölgede genel olarak istikrarsızlık ve zayıf yönetimlerden kaynaklı en az yedi büyük terör yapılanması bulunduğu ifade edildi. Cezayir, Libya, Mali, Nijer ve Moritanya'yı içine alan Büyük Sahra Çölü kendilerini 'cihatçı' olarak adlandıran gruplar için mükemmel bir gizlenme yerine dönüştüğü belirtilirken bölgedeki Selefi cihatçı örgütlerin de çoğaldığı bildirildi. Bilindiği gibi bahsi geçen ülkelerin bulunduğu bölge, DAEŞ terör örgütünün sözde "islam Hilafeti Haritası"nda "Magrib" (Batı) olarak
isimlendiriliyor .
Büyük Sahra Çölü'nde 2000 yılında Cezayirli bir terör örgütüne bağlı küçük bir grup dışında neredeyse hiçbir terörist grup bulunmazken bugün çölde en az yedi terör örgütünün varlığından söz edildiği, bölgedeki terör örgütlerinin sayısının artmasının Libya'da 2011'de patlak veren olayların ardından bölgede yaygınlaşan silah kaçakçılığının yaygınlaşması ve ülkelerdeki idari kaostan kaynaklandığı ifade edildi.
Buradaki terör şebekelerinin kaçırdıkları Batılı rehineleri serbest bırakmaları karşılığında aldıkları fidyelerle kayda değer bir gelir sağladıkları belirtiliyor.
Cezayir'deki terörle mücadeleden sorumlu emniyet kaynaklarının da kuzey ve batı Afrika ile Sahel Kuşağı bölgesindeki en büyük tehdidin "Libya'daki DAEŞ varlığı" olduğuna dikkat çektikleri, bahsi geçen yedi büyük terör örgütünden en tehlikelisinin DAEŞ olduğunu ifade ettikleri bildirildi. Örgütün sadece az sayıda kişiden oluşan silahlı bir grup olmadığı, askeri güce benzeyen bir yapılanma içerisinde oldukları için tehdit yarattıkları belirtildi. Cezayir'in bin kilometrelik Libya sınır hattına 50 bin asker konuşlandırmasının, bahsi geçen tehdit karşısındaki endişelerin ne denli büyük olduğunu gösterdiği de kaydedildi.
Libya'daki DAEŞ unsurlarının henüz Cezayir'i hedef almadığı ancak bir fırsat çıktığında örgütün bunu yapacağının tahmin edildiğini belirten uzmanlar, Cezayirli yetkilileri Libya ile sınır güvenliğini artırma ve komşusu Tunus'la askeri iş birliğini geliştirme gibi adımlar atmaya sevk ettiğini ifade etti.
Uzmanlar bunun dışında Büyük Sahra Çölü'nün DAEŞ'in pek çok savaşçısın eğitecek kamplara sahip olduğunu, Boko Haram'ın örgütsel yapısını kaybetmesi ve büyük hedeflere karşı nitelikli operasyonlar gerçekleştirememesi nedeniyle "daha az tehlikeli" olduğunu kaydediyor.
El Kaide'ye bağlılığını açıklayan gerçek adı Halid Ebu Abbas olan Cezayirli Muhtar Bilmuhtar'ın liderliğindeki "El-Murabitun" örgütünü de (eski adı Kanla imza Atanlar Tugayı) "çok tehlikeli" olarak nitelendiren uzmanlar, siyasi ve fiili bölünmüşlük nedeniyle terörle mücadelede en zayıf halkaların Mali ve Libya olduğunu belirtiyor.
Mali ve Nijer'in kuzeyinde, El-Murabitun, Mağrib El Kaide'si, Ensaruddin ve DAE örgütlerine üye en az 2 bin militan olduğunu ifade eden uzmanlar, DAEŞ'e biat eden Boko Haram'ın 3 binden fazla militanı olabileceğini, Nijerya hükümetinin yıllardır bu örgütle savaştığı ve Boko Haram militanlarının Çad'da da saldırılar gerçekleştirdiği bildirerek Mağrip El Kaidesi'nin Cezayirli Yahya Ebu el-Hemmam liderliğindeki Mali'nin kuzeyinde faaliyet gösteren kolunun bu bölgedeki en güçlü örgüt olduğunu, Mali, Nijerya ve Cezayir'de faaliyet gösterdiğini ve Burkina Faso, Nijer, Cezayir ve Moritanya'da terör eylemleri gerçekleştirdiğini kaydetti.
Tuareglerin kurduğu iyad Gali başkanlığındaki Ensaruddin örgütünün de bölgede büyük bir varlığa sahip olduğunu belirtilerek, silahlı grupların Azavad bölgesini ele geçirmesinin ardından 2013'te Fransa'nın Mali'ye müdahalesinin gerçekleştiğini hatırlatan uzmanlar, Mali'nin kuzeyinde Murabitun örgütünden ayrılarak DAEŞ'E bağlılığını açıklayan Ebu Velid es-Sahravi liderliğinde bir örgütün daha varlık gösterdiğini de ilaveten belirttiler.
kırım haber ajansı
--spoiler--
ödül listesi ortaya çıkmış terör örgütü
--spoiler--
Dinci terör örgütü IŞiD'in militanlarını motive etmek için verdiği ödüller ortaya çıktı.
Sky News’den John Sparks’ın haberine göre; Irak’ta teröristlere ait kâğıtların, defterlerin ve günlüklerin bulunduğu bir kitaplık ele geçirildi.
Buradaki belgelerde; IŞiD’in militanlarına hangi eylem karşılığında neler verdiği ortaya çıktı.
1- Uçak, helikopter ya da drone düşürenlere, 7 altın dinar (yaklaşık 3 bin 200 lira).
2- Tank imha edenlere, 7 aldın dinar (yaklaşık 3 bin 200 lira).
3- Askeri bir hedefi vurana, 1 gümüş dirhem (yaklaşık 4 lira). Fakat görüntüsü ya da tanığı varsa…
4- inanmayan bir askeri öldürene (keskin nişancı dışında), 10 gümüş dirhem (yaklaşık 16 lira).
5- inanmayan bir askeri yakalayana 1 gümüş dirhem (yaklaşık 4 lira).
Bir keskin nişancı, bir tanık huzurunda vurulursa, yarım dinarla ödüllendiriliyor. Bu da yaklaşık 245 liraya tekabül ediyor. Eğer bu eylem görüntülenirse, bir dinar (yaklaşık 490 lira) veriliyor.
--spoiler--
böylesine palazlanmasında "dış güçler"in payından daha fazla "iç güçler" in payının olduğu terör örgütüdür. bizim insanımız hala ayakta uyuyor ama mevzu bundan ibaret. silah desteği verildi yaralılarına tıbbi destek verildi sınırdan rahatça girip çıkmaları sağlandı muhtemelen askeri eğitim bile verilmiştir. putine sövmeye gelince herkesin ağzı leğen gibi oluyor ama adam söylemişti cebinde akrep taşırsan illa seni de sokacaktır diye sınırlarımız içerisinde kaç defa canlı bomba eylemi düzenlediler bizim verdiğimiz imkanlar ile bizleri katlettiler değil mi..
Akpliler'i öldüreceklermiş. Amk yaşadığım yerde akp'ye %80 oy çıktı. Biz de bok yoluna gitmeyek? Pazara falan gitmem bu ara, arka sokakları kullanırım.
--spoiler--
Irak Başbakanı Haydar el Abadi, Musul'daki IŞiD mensuplarına çağrıda bulunarak, "Eğer yaşamak istiyorsanız, silahlarınızı bırakın" dedi.
ingiliz yayın kuruluşu BBC’nın Irak medyasından aktardığı habere göre; doğu cephesine ziyarette bulunan Abadi, hükümet öncülüğündeki güçlerin geri çekilmeyeğini ve pes etmeyeceğini” söyledi.
Abadi, Musul halkına yönelik mesajında ise “Kısa süre içinde sizi özgürlüğünüze kavuşturacağız” dedi.
Irak ordusunun Musul’un doğusunda zemin kazanmasının ardından Abadi, IŞiD’li teröristlere “teslim olun” çağrısında bulundu.
Gazetecilere konuşan Abadi, “IŞiD’e mesajım: Canlarını kurtarmak istiyorlarsa, şimdi silahlarını bırakmalılar!” dedi.
Hükümet güçleri dün Dicle Nehri kısında Musul’un 15 kilometre güneyindeki Hamma el Alil’in kontrolünü sağladı.
ABADi’DEN SÜRPRiZ ZiYARET
Öte yandan, Abadi dün sürpriz bir şekilde Erbil’e gitti. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (IKBY) Başkanlık Divanı Başkanı Fuat Hüseyin, gazetecilere yaptığı açıklamada, Abadi’nin IKBY Başkanı Mesud Barzani, Başbakan Neçirvan Barzani ile havaalanında bir araya geldi.
Rudaw’ın haberine göre; görüşmede, muharebe meydanındaki zaferler, Irak ordusu ile Peşmerge arasındaki işbirliği, Musul Harekâtı’nda özgürleştirilen köy ve kasabaların yeniden inşası ve yerinden edilen insanların topraklarına dönmeleri gibi konular masaya yatırıldı.
IŞiD’in elinden kurtulan seks kölesi yaşadıklarını böyle anlattı --spoiler--
Terör örgütü IŞiD'in esiri olan ve daha sonra serbest bırakılan Ezidi esirlerden Zeynep, seks kölesi olarak gördüğü işkenceleri anlattı. Zeynep, IŞiD tarafından 130 bin dolara satıldığını ifade etti.
Zeynep, kendisini Ebu Cafer olarak adlandırılan terörist tarafından işkence gördüğünü ve seks kölesi olarak kullanıldığını belirtti.
Sputnik’in haberine göre, Zeynep, “Teröristler bizi ilk önce Telafer’de, sonra Musul’da ardından da Suriye’nin Rakka kentinde tuttu. Daha sonra tekrar Irak’a getirdiler. Burada beni Ebu Cafer adlı bir teröriste sattılar. Ebu Cafer’in eşi, kocasını elinden alacağımı düşünerek beni sürekli dövdü” ifadelerini kullandı.
KADINLAR, ERKEKLERDEN DAHA KÖTÜ DAVRANIYORLAR
Zeynep, IŞiD bünyesindeki kadınların erkeklerden daha kötü davrandığını kaydetti. “Kadınlar, cariyelere ve cariyelerin çocuklarına çok sert davranıyor. 3 çocuğun IŞiD’ci kadınlar tarafından zehirlendiğini biliyorum” diye devam eden Zeynep, terörist kadınlardan birinin ise, 2 yaşındaki bir kız çocuğunu evinin penceresine astığını anlattı.
CiNSEL ŞiDDETE MARUZ KALANLAR CANINA KIYDI
Ebu Cafer’den sonra bir başka teröriste satıldığını ancak geçirdiği psikolojik travma nedeniyle teröristlerin kendisini seks kölesi olarak kullanmayı bıraktığını ifade eden Zeynep, cinsel şiddete maruz kalan bazı kadınların intihar ettiğini aktardı.
“130 BiN DOLARA SATILDIM”
Zeynep, Ebu Cafer’in kendisini IŞiD’in Suudi liderlerinden Ebu Ali El-Harbi’ye 130 bin dolara sattığını da söyledi. Ezidi kız, “Benim için neden bu kadar yüksek meblağ ödendiğini sordum. Arapça konuştuğum, Kuran-ı Kerim’i ezbere okuduğum ve ev işlerinde çok iyi olduğum için bu kadar yüksek fiyata satıldığımı söylediler” dedi.
--spoiler--