internet gazetelerinin yeni manşet trendi. "Önce kızını kaçırdı sonrada....." manşeti, başını ellerinin arasına almış yüzü görünmeyen bir kız resm,i üstüne basılmış. Haberi tıklarken diyorsunuz ki hayvan oğlu hayvan kızın ırzına mı tasallut etti acaba? Sonra açılan pencerede bir de ne göresiniz?_
"Önce kızını kaçırdı sonra da" başlığının altında daha sonra kızını okula götürdüğünü görüyorsunuz mesela. Haberin detayına bakınca kızın babasının kızı okula göndermek istemediğini, annenin de ayrıldığı kocasının evini basıp kızını okula götürdüğünü görüyorsunuz...
geçmişin, şimdinin ve geleceğin sembolü. binlerce kelimeye bedeldir yerinde kullanıldığında. en güzel iltifatlardan, en güzel cümlelerden yeğ tutulmalıdır.
bazen kurallı; öznesi,yüklemi,nesnesi yerinde cümleler dahi yeterli olmuyor hissi yargıyı aktarmaya. o vakit elzem oluyor "üç nokta" bütün noktalama kurallarına inat...
seni cümle içinde kullanmamı isteseler kullanamam
çünkü artık adını ne kadar çok istesem de anamam
senin için dağları delerim
güneş olur denizleri yakarım
yüreğine yağmur olup damlarım yok yalan
senin için dağları delerim
güneş olur denizleri yakarım
yüreğine yağmur olup damlarım
yok yalan hem de kocaman
ne kimse dağları delebilir senin için
ne güneşin olurum alev alır denizlerim
ne fırtına ne de rüzgar gibi esebilirim
yağmur da olamam ki yüreğine damlayayım
ne kimse dağları delebilir senin için
ne güneşin olurum alev alır denizlerim
ne fırtına ne de rüzgar gibi esebilirim
yağmur da olamam ki yüreğine damlayayım
seni cümle içinde kullanabilirdim elbet ama yok ama yok
sende cümlelerin sonu ya ünlem ya soru işareti hem de çok hem de çok
arada parantez açmışım yormuş bu parantezler beni
senle cümlelere nokta koydum hayatıma
arada parantez açmışım yormuş bu parantezler beni
senle cümlelere nokta koydum hayatıma üç nokta şimdi
ne kimse dağları delebilir senin için
ne güneşin olurum alev alır denizlerim
ne fırtına ne de rüzgar gibi esebilirim
yağmur da olamam ki yüreğine damlayayım
ne kimse dağları delebilir senin için
ne güneşin olurum alev alır denizlerim
ne fırtına ne de rüzgar gibi esebilirim
yağmur da olamam ki yüreğine damlayayım
ne kimse dağları delebilir senin için
ne fırtına ne de rüzgar gibi esebilirim
en cesur noktalama işaretidir. insanoğlunun taşıyamadığı onca anlamı yüklenir.
"..." soldaki sen, sağdaki o, aradaki nokta ise yoldur... Üç nokta; yolculuktur...
üç nokta sansürlenen kelimeler için ya da sonunu getiremediğimiz ama getirmek istediğimi siz getirin bari diye kestirip attığımız cümlelerin sonuna konan nacizane bir noktalama işaretimizdir.
ah bu üç nokta... ard arda... sıra sıra... devamın simgesi... "gelecek elbet bekle" demek gibi... sanki güzel gözlü bir kadın... uzaktan ama derinden... göz kırpar gibi... biraz sabrı da barındırır gibi... çoğu zaman yani... sürecek... devamı gelecek... sürer de bu... öyle de bir şeyi var ki bu üç sihirli noktanın... böyle... tam gizli bir şeyin açığa çıkması gibi... biraz heyecanlı... çoğu zaman duygusal... duygu dolu... sanki yutkunacakmışsın da... boğazın düğüm düğüm... geçmiyor... geçemiyor... hüzün var içinde... sonbahar gibi... sanki arka fonda naif bir şarkı... içte biraz burukluk... melankoli... ah melankoli... bir kadeh şarap gibi... ayrılık hüznü gibi... ne gidişler... hep gidişler... ah... çok sıkıldın... farkındayım... öyle bir farkındayım ki... bende bile diyemiyorum... olmuyor... imla kuralları ah... işte... öyle... adı bunun üç noktanın hüznü... bu toz... klavyeme toz kaçtı... ondan düğüm düğüm boğazım... neyse gözlerim yaşarmadı... geçecek elbet... bu da geçecek... bir sonraki üç nokta da... cümlenin en ucunda... bitecek... ama böyle işte... tam da böyle!
ayrılırsınız ama sevginiz bitmemiştir. işte o zaman bu üç nokta sevginizin sonuna gelir. anlatacak çok şey vardır ama sevginizi anlatacak kelime kalmamıştır çünkü ayrılmışsınızdır.