hayatını kaybedeli çok zaman olmadı ama bilmem hatırlar mısınız bir tane daha metin vardı. sözleşmeli öğretmendi de maaşı yetmediği için amelelik yaparken ölmüştü. milli eğitim bakanı çıkıp ''o da bu mesleği seçmeseydi'' demişti taziyesini iletmek yerine. hayatını kaybeden öğretmen ve metin olunca onu anımsadım...
(bkz: metin kurtçu)
yani demem o ki;
bakanı bu sözleri söyleyen hükümetin, başbakanından ne bekliyordunuz ki? ''polis abartmış, olmaması gereken çok üzücü bir olay meydana gelmiş, tekrar hopa'ya dönüyorum, bu işin avukatı benim'' vs gibi cümleler mi kuracaktı rte?
insan hayatının kutsallığı onlar için önemli değil, varsa yoksa iktidar arzusu.
bir kişi ölür, bin kişi ölür umurlarında mı sanki? var mı halka karşı bir sorumluluk anlayışı?
bir gün aldığınız canların kanında boğulursunuz inşallah!
yazık ki vefat eden emekli öğretmen olayları yatıştırmak için çabalamış, polisle halk karşı karşıya geldiğinde sağ duyu çağrısı yapmış. "velev ki" bunları yapmamış olsun, ne fark eder? bu açıklama reva mıdır? bu kadar sağ duyudan yoksun bir "boşbakan" beni neden yönetebilsin? seni neden yönetebilsin?
sözüm ona "lider"lerine körü körüne bağlanan şakirt gerizekalılara selam olsun.
artık şaşıranlara şaşırmak zamanı gelmiştir. ne bekliyordunuz sanki. kimsede kusura bakmasın. şaşırmasın. kimse uzaydan dün gelmedi. yıllardır böyle bu memleket. kimsede bu olaylar ilk defa oluyormuş gibi yapmasın lütfen. bende neden yazdım şimdi bunları. nasılsa 3 gün sonra hepsi unutulacak. sütten çıkmış ak kaşık olacak herkes.
orada kalp krizi geçirip ölen biri, başörtülü olsaydı ve kendi cemaatinden falan olsaydı. ona çok iyi bir seçim malzemesi çıkacaktı. ve her gittiği yerde bundan bahsederek bu ölümü bile siyasete malzeme edecekti.
insan bir baş sağlılğı diler. üzülmesen bile üzülmüş gibi davran bari.
Yaşını başını almış bir insanın, polise güç gösterisinde bulunan bir gurubun arasında yer alıp taş atması mümkün değil. Miting başlamadan önce protesto varmış. Emekli öğretmenimiz de kanunların verdiği portesto hakkını kullanıyormuş. Anlaşılan her protesto gösterisinde olduğu gibi kadrolo provakatörler yiyecekleri haltı yemişler ve ortalığı karıştırıp olay çıkmasına neden olmuşlar. Emeklimiz de bir anda olaylar arasında kalmış. bu esnada polisin sıktığı biber gazı nedeni ile kalbine yenik düşüp hayatını kaybetmiş.
Manzara korkunç, ama yanıltıcı olmamalı. Bu emeklimizin olaylar esnasında hayatını kaybetmesi başbakanımızı yanılttı mı acaba? Başbakan onu terörist mi sandı? Neden bu lafı etti? Bu sözü söylemek bir insana yakışmaz, değil ki başbakana yakışsın.
Bu ağır lafları kimse hakketmiyor. insanın içi acıyor. insanlık onuru ayaklar altında resmen. Nereye gidiyoruz? Hayaller mi gerçek oluyor, kâbuslar mı gerçek oluyor ey güzel Allah'ım? Sen acı bu halka!
Arkadaş ben inanamıyorum bazı insanlarımızın bu sığlığına, Başbakan onlardan biri dedi diye hiç araştırılmadan, soruşturulmadan, başbakan dediyse doğrudur desturuyla günahsız bir emeklimiz (keza adamcağız tapu işleri için dışarı çıkmış, şans eseri o esnada orada olan bir emeklimiz) başbakan yalakaları tarafından terörist ilan ediliyor (ki aynı başbakan yalakalarının gerçek teröriste terörist gibi davranamaması da ayrı bir tartışma konusu), birde müslüman geçinen bu çevreden küfür ve hakaret alıyor. (bkz: ölünün arkasından konuşulmaz)
Allah sizi bildiği gibi yapsın, nasibinizi vicdanınıza göre versin inşallah.
işine gelmeyen durumlarda yaptığı çıkışlardan biridir. başbakan olarak olayı sorgulamak yerine, hep kendi adına rant elde etmeye çalışıyor. manevi kapitalizm diye bir kavram doğurdu zihnimde.
Rahmetli öğretmeni terörist ilan eden beyinsizlere gelince... adam tapu işleri için sokağa çıkmış, olayın ortasında kalmış ulan, bir kere de bilgi sahibi olun fikir sahibi olmadan önce be! Allah belanızı versin!
insanı bu ülkede yaşamaktaktan soğutan detaylardan biridir. konuşmalarının danışmanlarınca hazırlanmış olması birşeyi değiştirmez. bu ülkenin başbakanı bu şekilde konuşamaz, konuşamamalıdır. yaşanan gerilimin ve artan şiddetin müsebbibi olarak anılmak istemiyorsa elbette.
bir vatandaşımızın ölümüne "oh olsun" diyebilecek kadar nefret dolu, kindar ve halkı kendisine biat ederse halktan sayan, elinden gelse karşıtların defterini toptan dürecek kadar gözünü hırs bürümüş, az gelişmiş ülke diktatörü türü söylemdir. kabahat, belediye başkanlığı döneminden ders almayıp, onu başa getirenlerdedir.
