kafasını önündeki cam masaya vurmak istediğim satıcıdır. ürün gösterirken kikiri kikiri gülmesine rağmen "ben biraz daha dolaşayım" dediğinizde küfür eder gibi bakar. ki genelde bakmaz bile yüzünüze.
sinir bozocu bir hadise. taki sıyrılmak için bişiler bulana kadar,kurtulmanın en basit yolu telefon gelmiş gibi davranmak ve konuşarak ordan uzaklaşmaktır.
müşteri kaybedecek olan salak satıcıdır. hoşnut olmadığı durumlarda surat ifadesini belli etmemesi ve hep güler yüzlü olması gerekir. yoksa birkaç ay sonra ''zararına satıyoruz!'' tabelası açması yakındır.
bazı durumlarda aradığınız satıcıdır..
surat asmaktan ziyade başınıza daha ters şeyler gelebilir..
sadece ramazan ayında, ihtiyacı olduğu için değil iftar zamanında insanlar güzel ekmek yesin diye çalışan bir fırıncının,
yaptığı ekmeği eleştiren birisine, eleştirisinden sonra defalarca özür dilemesine rağmen, "satmıyorum sana ekmek, çık git dükkandan, bir daha da gelme.." dediğine şahit oldum..
satmaya çalışırken dünyanın en iyi insanı olup sonra doğadaki haline dönen sahtekarlardır.giderken tesekkür etsen umrunda olmaz hatta arkandan onca şey de duyarsın.
Sadece ürün değil her türlü hizmet alımında aynı suratla karşılaşılıyor. Mesela bugün bi taksiciye yol sorduk:
Taksici: Bak burdan düüz git
Biz:Şurdan mı abi
Taksici:Bi sus beeeeaaa. Hem yol soruyon hem de dinlemiyon bak...
Biz:Tamam a.q.
Arabana binmedik diye bu kadar çemkirilmez ki, ayı.
bu şahıslar öncelikle sizi kapıda elerler. ürünü alabilecek ya da bakınacak müşteri diye.sonra yanınıza yanaştığına göre ürünü alabilecek kapasitenizin olduğuna inanırlar. aldırmak için binbir türlü şakalar hileler tatlı espriler kakara kikiriler yaparlar.baktı ki almayacaksınız, "almayacak mısınız! gibi soru mu azar mı tam anlamadığınız bir cümle fırlatırlar suratınıza. sonra az uzaktan şöyle bir size bakarlar öldürücü bakışlar atar ve sizi mimlerler. dükkandan çıkmak için kalabalığı yırtarsınız. sonra su için mesela.