alişanla fotoğraf çekilirken elimi omzuna atmıştım, ayrıca bebekliğimde mazhar alanson'un kucağındayken fotoğrafta çekilmişim. Melih Gökçeği gördüm birde, ama bunu saymayalım.
cevdet bağcayla içki içmişliğim var. adam bana konser bileti hediye etti la. oğluyla telefon konuşmasına şahit oldum; çok duygusal adam... adam gibi adam.
Isim veremem bi aralar bi basketbolcuyla bi alakam olmustu. simdi besiktasta oynar arada maçlarını izlerim, baya ünlü bi kadınla beraberler şu anda, onu da üzülerek izlerim. ha bi de bir gün tarkanla kesişmiştik azcık. Doguşa da laf sokmuştum uçakta o sayılmaz herhalde.
Gülse birsel'in anne ve babası. konu çok alakasız ama olsun bu sırrı artık içimde tutamayacağım.
zatı şahaneleri ile bir araya gelme lütfuna mazhar olamasak da anne ve babasını tanır biliriz. ev oturmalarımız, cenazelerde gidip gelmelerimiz mevcut. kan bağımız var.
ünlülüğü tartışılır belki ama sosyetedendi kendisi, hani şu çırağanda düğün yapanlardan.
ortak bir arkadaşımız vardı, doktor. onun vesilesiyle tanışmıştık, tanışmak istemişler zatı muhterem.
ben detayları bilmiyordum ama yani sadece inşaat sektöründe olduğunu biliyordum. mühendis sanıyorum; tipik memur zihniyetimle...
akşam kahve içecektik. illa seni arabamla alayım falan da dedi, taksiyle gelirim ben dedim, buluşacağımız yer de yakındı zaten. kapıda buluştuk güveliğe bahşiş verdi, dedim içimden ne kibar adam. her neyse oturacağımız yere ben karar verdim, birer kahve söyledik. sohbet etmeye başladık, ben işten güçten bahsettim, memleketten annemlerden falan, sıra ona geldi, annesinden bahsetti mimar diye herşey normal gidiyordu derken kardeşinin düğün fotoğraflarını gösterdi, çırağanda. tabi ben çırağanı içerden hiç görmediğimden emin de olamadım, sormaya da utandım. derken fotolar ilerledi. pat 'rahmi koç' ikisi birlikte fotoğraf çekmişler, sonra diğer simalar derken ben uçak kullanıyorum falan dedi, ne uçağı yahu adam pilot muydu yoksa derken, bu da benim uçağım dedi. harbiden ufak bir uçağın içinde ve kokpitte, kullanıyor.selfie yapmış bi de görgüsüz. o anki şokumu atlatmak için lavaboya diye kalktım..
derin bi nefes alıp geri geldiğimde biraz daha oturduk. ve annesinden telefon geldi kalktık.. lavaboya gidicem valeyi arar mısın dedi.. vale? vale? - bildiğim tek vale iskambildeki vale, bacak, oğlan, herneyse- elime bi kağıt tutuşturdu gitti, kağıda baktım telefon numarası valenin numarası demek ki. arayamadım şoktan arasam ne diyeceğim ne denir kii bir valeye? ben bunları düşünürken beyimiz geldi valeyi aradın mı dedi, 'yok' diyebildim. nası diyim lan benimle dalga mı geçiyosun diye. herneyse çıktık kapıdan beyimiz valeyi aradı bişeyler söyledi. ben bırakıcam dedi, yok dedim merdivenlerden aşağı indik araba gelmiş başında bir herif. aha dedim vale bu. canlı kanlı görmüş oldum. araba audi a8. tabi beyimiz annesinin arabasını almış, bunu da söylemeden edemedi. kendi arabası ne Allah bilir. hiç de sevmem araba muhabbetini.
gecenin sonunda kendimi eve atmamla arkadaşımı aramam bir oldu. dedim sen benimle dalga mı geçiyorsun. niye ya takılırsınız işte. oha dedim adam takılmak istiyor bir de , hadi lan ordan. başka birini bulsun dedim ve bir daha da o konuyu hiç açmadı. bu da böyle bir anımdır. ismini cismini de veririm de doğru olur mu bilemiyorum.
anlatılanlar tamamen gerçek olup içerisinde en ufak bir hayal ürünü barındırmamaktadır
Yakında buraya adımı yazdıracağımdır. ilhan gülten 'e olan hayranlığım azalmıyor aksine her ortak arkadaş bulduğumda artıyor. Horon bile öğrenirim senin için ilhan!
