- eee şimdi okul hayatı da bitti ne bok yiyeceğim ben fatma?
+evlenelim abdullah.
- ya o tamam da daha değil. iş falan ne yapıcam ben?
+ evlenmemiz lazım.
- ayşe iyi misin sen?
+ evlenmek.
-.......
+ evlilik...
( ve 5 senelik sevgilisi evlilikle kafayı bozan abdullah cinnet geçirip, yıllardır evlenmeden vermem diyen ayşeyi sabaha kadar hunharca ..... yapmak suretiyle öldürür.)
bir işsiz olarak uyuyacaksın. önünde yeni engellerle başlayacağın yeni günler seni bekliyor olacak evlat. işte o zaman "benim siyaretle işim yok " beynin idrak edecek.
Şimdi dolmuşta şuradan bir öğrenci al diyemeyek miyim ben diye hüzünlendiğim gecedir. Sadece dolmuşla bitse keşke. Bir gecede hayatı değişiyor insanın. Ne öğrencisin ne meslek sahibi. Biri tutup o anda sen necisin yavrum dese ne diyecek insan. Çük gibi ortada kalmak deyimini tam olarak karşılayan bir durumda kaldığım gecedir.
üniversite okumayı nasıl gördüğünüz ile ilgili bir durum. Eğer okumayı bir angarya, bir zulüm olarak görüyoranız "Ohhh bitti lan, bitti amk" gibi tepkiler verebilirsiniz. Sanki hapishanede çile doldurmuş ta tahliyesi gelmiş adamlar gibi... Oğlum zorlamı okuttular sizi... Eğer olaya böyle bakıyorsanız gerçekten okumak isteyen ama sizinle aynı olanaklara sahip olamadığı için OSYEME sınavlarında sizi geçememiş çocukların hakkını yemişsiniz demektir... Askerden yırtmak için falan okuduysanız hem kendinize hem de yine o gençlere haksızlık etmişsiniz demektir. Gidip açık öğretim okuyaydınız.
Kendi namıma çok güzel geçen bir dört senenin sona ermesinin hüznü vardı... Arkadaşlıkların, eğlencenin... iş hayatına atılacak olmak hasebiyle bir daha 3 ay tatili bir arada göremeyecek olmanın hüznü vardı. Bu süreci tam zamanında, 4 yılda bitirebilmiş olmanın gururu vardı. iş hayatı konusunda belirsizliklerim yoktu zira okuldayken işimi bulmuş ve çalışmaya başlamıştım... Ama yine de mezun olduğu günün akşamı hemen iş bunalımına giren adam olabileceğini sanmıyorum...
erkek için askerlik telaşının başladığı gecedir. askerliği bitirdikten sonraki ilk gecede ise, sabah koğuş kalk bağırtısını duymayacağı hissiyatıyla öğlene kadar uyuyacağını zanneder. lakin sabah 6'da gözleri açılır. kahvaltı sonrası birkaç saat anılarını anlatır ve ardından çük düşürücü soru gelir. "ee şimdi ne yapacaksın?".