elleri bir inşaat işçisi gibi damarlı ve kocamandır. ayakları taraklıdır ve pis kokar. saçları omuzlarından tel tel dökülür.. ama yere dökülür, keldir kel. bir gözü kalk git derken diğeri otur oturduğun yere der. nitekim etkili konuşmayı da beceremez, o konuştuğunda ortamda ağız kokusundan durulmaz. dişler belli aralıklarla siyahlarla kaplanmıştır. sakal ve bıyığına şekil vermeye bayılır. maçlara gider, küfür eder, adam döver, çok seri ve güzel araba kullanır.
işte tüm bunlardan dolayı bu kız hayat boyu bakire kalacaktır, haliyle üniversiteyi de bakire olarak bitirebilmiştir. alkolle bile gideri yoktur. yoksa bırakırlar mı lan.
gayet normal bir durumdur. asıl mağrifet olan bakire bitirmek değil bitirmiş olmaktır. sonuçta üniversitede ilk ve ortaöğretim gibi bir öğretim kurumudur. sadece sosyal aktivete olarak biraz daha gelişmiştir o kadar. hee sosyal aktivite anlayışınız sevişmekten ibaretse denilecek pek bir şey yoktur.
iyi veya kötü bilinmez. bildiğim tek şey kötü olanlarının sadece bekarete deger veren erkeklerin basında patlamasıdır. HEr türlü ilişkiye girmis ve sadece bekaretini korumus bir kız isteyen düşük IQ lar kendilerini boyle kızlarda eleyerek giderler. Geriye bunun farkında olan az sayıda kızlar ve erkekler kalır.
kısacası tencere yuvarlanmıs kapagını bulmus.
evlilik hayatları boyunca bakire kadına deger vermis erkek, karısını defalarca aldatmaya devam eder. farkında olmadıgı aynı zamanda evinde tüpçünün, tesisatçının, sucunun, postacının, hatta en yakın arkadasının bile karısıyla beraber evcilik oynamasıdır.
bakireliği verilecek çok kıymetli bir eşya gibi gören kızların öyle bitirmesi gayet doğaldır. bakirelik neden özeldir. ya da bakirelik ve ilk ilişki neden büyütülür. bak işte onu anlayabilmiş değilim. hay başınıza tabu heykeli düşsün.