- work and travel'a gidecekseniz ilk sene sonunda gidin.
- eğer bölümünüzde hazırlık varsa, eğitimi bok gibi de olsa okuyun. zira o rahatlığı 4 sene boyunca bulamayacaksınız ve çok arayacaksınız.
- ilginizi çeken ne kadar topluluk varsa katılın, tanıyacağınız insanlar size üniversite ve sonrasındaki yaşamınızda her anlamda çok lazım olacak.
- bir de en önemlisi, moralinizi bozmayın. birinci sınıfta çuvallayabilirsiniz. unutmayın ki bu sizin değil, eğitim sisteminin suçudur. yıllarca test çözmüş öğrencilerden araştırma yapıp kendilerinin öğrenmesini beklerseniz, sonuç kaçınılmaz olur. buna da bir süre sonra alışırsınız, en zor derslerden bile bir kaç günlük çalışmayla geçersiniz.
okul bitsin de iş hayatına atılayım bir an önce demeyin sakın oturun dersinizi çalışın.
ders çalışmaktan oflamayın hayat dersi daha zor unutmayın bunu
öğrencilik insan hayatının en keyifli dönemi unutmayın.
kalacağınız yer neresi olursa olsun; ev ya da yurt farketmez, en yakın bim'in yerini ivedilikle tespit edin ve bim ile yaşamaya alışın. zira, öğrencilik hayatınız boyunca, en uğrak yerlerinizden biri olacaktır.
her yıl, bir önceki dönemden 1 ya da 2 ders bırakın. alt dönemlerle tanışmak, kaynaşmak için bundan daha iyi bir yöntem bulamazsınız. atolye başkanı, topluluk başkanı vs değilseniz elbette. elinizin altında hali hazırda güzel işleyen bir reklam atolyesi varsa, böyle şeylere hiç ihtiyacınız olmayacaktır. hepsi kendiliğinden size geleceklerdir.
herkesle olması gereken mesafeyi koruyun, yoksa samimiyetin boku çıkar; bir bakmışsınız tek başınıza yaşadığınız evde bir sürü antin kuntin adamla kalır olmuşsunuz veya aslında çok iyi anlaşabileceğiniz insanlardan nefret etmişsiniz. ilk sene gerektiği yerde susup gerektiği yerde lafınızı esirgememeyi öğrenirseniz(ilk sene diyorum, ailesinden hiç ayrılmamış insanlar için uzun süren bir süreç oluyor çünkü) hayat boyu unutulmaz 4 yıl geçirirsiniz.
kayıt sırasında tanıştığınız kimselerle eve çıkmak için kendinizi paralamayın. vize ve finaller için üst dönemlerin suyuna gidin.
olm ilk 2 sene ne ortalama yaptıysanız yaptınız. sonrası fos, kıçınızı yırtmanız gerekir toplamanız için. bu uğraşlar sırasında siz dağılmazsanız belki yapabilirsiniz. alttan ders bırakmayın, hadi bakim öptüm sizi.
(bkz: veteran üniversiteli)
(bkz: siyasete karışmayın)
(bkz: ülkücüyseniz de reis olmayın işinize bakın) (sonra kızlar vermiyo, kıza baktınmı "bu reyizler zaten şöyle" damgası yiyosun ama aynı boku herhangi biri yese kimse duymaz, umursamaz.)
40 küsür kişilik sınıfta 24-25 kişinin o dersten 2 ya da 3. kez kaldığını duyarsanız ve bu kalan kişiler "abi ne işin var bu derste senin kesin kalırsın" derlerse korkmayın. 1. sınıfın 1. döneminde 2. sınıfın 2. dönemine ait dersten rahat rahat geçebilirsiniz. ben yaptım biliyorum, buradaki püf nokta şu hocayı iyi gözlemleyin arkadaşım adam idealist bir tiptir belli kuralları vardır ona uyun mis gibi geçersiniz. gerçi ben geçene kadar siki tuttuğum konusunda bahse bşile girebilirdim ama geçtik işte notumda b+ idi . her sınıfta bu tip gaza getiren çalışma özürlüler olacakltır ciddiye almayın.
edit: yazıyı okuyunca baya baya çalışan adam havası vermişim:). ben de çoğunuz gibi derse bir iki gece önceden çalışarak vize ve finallere giren biriyim.
okumak için gitmiyorsanız bile sırf ortamı görmek için gidin, karı kız ortamıyla aradaki mesafeyi koruyun, eve atmaktan çekinmeyin, ders çalışmak bahanesiyle evlerine gidin, bol bol sevişin (dersinizi yaptıktan sonra), kampüs içinde kavga etmeyin.