bugün

göz açıp kapayıncaya kadar biteceği gerçeği unutulmayarak,

gençliğin tadını çıkarın ! ders ekip bir şeyler yapmanın tadı başka bir yerde yok ! not tutmak da zevkliymiş. bitince anlarsınız.. *
1-)ailenizin yaşadıgı şehirde kesinlikle okumayın.
2-)Ayrıca derslerde not tutucaz diye parçalamayın kendinizi.ne de olsa eski dönemlerde tutulmuşu vardır ya da sınıfta yardım sever ve çalışkan arkadaşlar mevcuttur.
3-)kesinlikle projeni hocana bizzat teslim et ve hatta birkaç kere teslim et. yoksa biri disketi alır, içindekini değiştirip kendi adıyla verir ve hatta senin disketi boşaltıp oracığa koyuverir. notlar verildikten sonra da gider bunu hocana söyler ve sen hocandan öğrenirsin disketin nasıl boşaldığını.
4-)siyaset falan boş iş. karın doyurmuyor.yaptıkça göze batarsınız.
5-)eğer istanbul'daysanız hemen bir akbil edinin. yoksa toplu taşıma araçlarına ödediğiniz paralarla harçlıklarınız bitebilir, aç susuz kalabilir hatta ölebilirsiniz bile.
6-)birinci sınıftan sonra çoğu arkadaş gurupları değişir. bunu bilin buna göre arkadaşlık kurun.
7-)aşk meşk olaylarına, abi bir kız var çok hoşlanıyorum triplerine girmeyin. bol bol sevişin, rahatınıza bakın.
(bkz: başlamadan bırak)
şimdi çok basit gelecek bu laf ama daha ciddi şeylerle uğraşılmalıdır, ben öss sınavına hazırlanırken matematik dersinde reel sayılan konusuna çalışmam gerekiyordu, ön lisans bitti, dikey geçiş sınavına hazırlanırken reel sayılara çalışmam gerekiyordu, onuda yaptık lisans eğitimi bitti, kpss sınavına çalışırken reel sayılara çalışmam gerekiyordu. bu ülkenin problemi reel sayılar. 6 sene üniversite hayatımdan sonra reel sayıların önemini anladım. sadece reel sayılar değil matematik 1 bölüm konuları.
"sınavdan yeni çıktım ilk sene salıcam ben ya", falan demeyin. salacaksanız illa, hazırlığa gidin.. aksi halde;
(bkz: 10 dersin 9 undan kalmak)
(bkz: get up stand up don t give up the fight)
önemli olan okumak değil ortamında bulunmaktır bakın keyfinize.
not tutun.. aksi taktirde sınava girdiğinizde karşınıza çıkabilecek total station ve nivo arasındaki farklar sorusuna tek düşünceniz; 'hmmm... total station play station gibi birşey olsa gerek.'olur.
üniversiteye yeni başlayacaklara tavsiyeler (6) ...
cocuksun sen (2) ...

rahat ol. daha neler göreceksin.
kulağınız delikse gazi yi, başınız kapalıysa ödtü yü yazmayın. sizin için bir önemi yoksa da onlar için var.
kaçıncı sınıfta olursanız olun okuduğunuz bölümü gerçekten sevmediğinizi anladığınız an o okulu bırakın.
stratejik davranın, büyük düşünün. hayat bir zincir ve yaşadığınız her dönem bunun halkalarıdır ve tüm halkaların birbiri ile bağlantısı vardır.

üniversiteyi kazandım diye karakterinizi değiştirip amı götü dağıtmayın.

idealleriniz olsun. gerçekçi düşünün.

ot gibi de yaşamayın, akıllı insan iktisadi yani ölçülü davranan insandır.

aşk meşk olaylarına gereğinden fazla önem vermeyin, sonra büyük acılarınız, üzüntüleriniz olur.

yüzeysel yaşayın ilişkilerinizi, bu değer vermeyin demek değildir. ancak ölüp ölüp dirilmeyin zira karşı taraf o kadar da hayırsever olmayabilir !

ciddi ilişki yaşayacağınız bir aday bulmayı düşünüyorsanız bu sizinle aynı kültürden, aynı hayat görüşünden ve mümkünse aynı şehirden olsun.

aksi halde sevişirken her şey mükemmel ancak mesafeler,aileler,düşünceler ıvır zıvır devreye girince arızalar çoğalır. bunu göz önünde bulundurun.

eşek yüküyle para harcamayın, öğrenciliğinizi bilin.

paranız çoksa bile yine harcamayın harcayamayanlar çoktur, öteki olursunuz.

üniversiteyi kazanınca süper kahraman olduğunuz sanmayın lisedeki sümüklü kişisiniz hala tek fark üniforma giymiyorsunuz ve daha özgürsünüz.
benim üç altın kuralım;* ilk sene sessiz ol. çok dikkat çekme.*ikinci sene kız ilişkilerini iyi tut. notlar genelde kızlardadır.* üçüncü sene zaten kaşarlanmışsındır. artık ne yapacağını bana sorma. son sene ayrılma hasreti koyar. ilk başta ''ne çekicem lan bok gibi üniversite zaten'' şeklinde yakınsan bile tabi eğer köyden veya berbat bir ilçeden gelmediysen bu durum geçerlidir. son sene üniversitenin kıymetini özgürlüğünün kıymetini bil, adam ol.
kendiniz olun kişiliğinizden vazgeçmeyin.

(bkz: kişiliğin olmama sorunsalı).
üniversiteye başladıktan birkaç ay sonra üniversiteye yeni başlayacaklara tavsiyelerde bulunma.
beklentilerinizi mümkün olduğunca düşük tutun.
hamam fişi diye bir şey yok,yemeyin sakın.
üst sınıfların derslerle ve hocalarla alakalı tavsiyelerini kesinlikle dinlemeyin.
kırıkkale üniversitesini tercih etmemeleri olacaktır. bir diğer tavsiyem ise, amerikan gençlik-komedi filmlerinde görüldüğü gibi kızlı erkekli havuzlarda sevişmeler falan yoktur. amigo kızlar bulunmamaktadır.
çalış, eğlen, kendini bozma.
iibf'ye başlıyorsanız boş vaktiniz çok olacaktır. tutarlı birer hobi edinin, ot olmayın.
ilk yıl yada ilk altı ay yurtta kalın
sınıfınızla aranız iyi olsun(benim gibi çıban başı olmayın)
özgürüm artık diye götü başı dağıtmayın
üniversitenin verdiği klasörleri kullanmayın.
montla sıç
(bkz: olaylara karışma yavrum)
etrafınıza iyi bakın herkesi dinleyin ama herkese inanmayın az,öz,sıkı arkadaslar edinin,herkesin peşine takılmayın,bir çok düşünce vardır her düşünceye saygılı olun ama kendi düşüncenizde olsun...eleştiriye açık olun ve eleştirileri dikkate alın gelişmeniz açısından yararınıza olur.
etrafta deli dana gibi koşturup ota boka gülen, dünyada herşeyi üniversite ortamından ibaret sanan, otobüslerde erkek "arkadaşları"nın evine gidip sabaha kadar alkol partisi yapıp sabahın altısında topluca evin ortasına kustuklarını marifet gibi anlatan kızların peşinden koşmayın, onlara özenmeyin. unutmayın 4 sene sonra bütün bunlar hayal olacak ve siz önünüzde onlarca pişmanlıkla kalacaksınız. unutmayın gençlik cinnettir, siz en az hasarla kurtulmaya bakın. hep bir sonraki adımınızı düşünün ve ona göre hareket edin. kimseyle aşırı samimi olmayın. insanların sizi nereye sürüklediğini fark etmezsiniz bile. eğer internet bağımlılığınız yoksa -ki olmasın- boş vakitlerinizi kitap okumakla geçirin. alttan ders bırakmayın. hedeflerinizi belirleyin. ne olduğunu tanımlayın. bu kadar.