sadece türbana karşı olan insanlar tarafından habire " kavga çıkacak, bizi okula almıyacaklar, hepimizi bayıltıp burnumuza pırasa kabuğu sokacaklar vs vs vs " tarzı çığırtkanlıklar yüzünden geç kalınmış durumdur. bu insanlar emin olsunlar ki kendileri çalıp kendileri oynuyor. kimse de gelip bunların zaten sulanmış beynine vurup daha fazla sulandırmak istemez. insanların istediği tek şey istediği gibi yaşamak. bu kadar basit birşeyi dünyanın en zor denklemi haline getirmemek lazım.
cahil oranı ve çabuk gaza gelen gençlik oranı yüksek olan toplumumuzda her türlü tarafa cekilebilecek sorundur. oyle ki bilim öğretilen universitelerde zaten var olan sorunlar yetmiyormus birde artı olarak dini bütün - dinsiz kavgasına sürüklemenin en güzel yoludur.
herkes biliyor ki pragma'ya körü körüne bağlı insanlar ne demokratik olabilmişlerdir nede insan haklarını savunmuşlardır. bu tip insanlar demokrasi ve insan haklarını amaclarına ulaşmak için sadece araç olarak kullanmışlardır.
herkes bilmekte ki türbanın universitede olması yeni 12 eylüllerin başlangıcına atılan ilk adımdır. hiç kimse kendini kandırıp kapital için akp şakşakçılığı yapmasın gercekten ciddi bir sorundur ve kaşınmaması gerekir. en azından cahil, dini araç olarak kullanan insanların zirve yaptığı bu zamanlarda bu problemi kaşımak cok tehliklelidir.
Türban ve baş örtüsünün bir birine karıştırılması muhtemel durumdur.
bir ortadoks yada yahudinin dini simgeleriyle okula yada kamusal alana girmesi ve bu unsurları teşhir etmesi nasıl olamayacak bir durumsa türbanda bu perspektifte değerlendirilmesi gereken durumdur.
demokrasi kılıfı altında dini simgelerin kamusal alana müdahil edilmesi demokrasiye ölümcül yara verecek bir durumdur.
kamu bir tüzel kişiliktir dini olmaz ve bu tüzel kişiliğin duruşuna saygı göstermek gerek yoksa birileri göstermediğin saygıyı bahane ederek iç işlerine ve azınlıkların dini özgürlüklerinin genişletmesi için boğazına basar.
osmanlı imparatorluğu bu duruma örnek olacak bir çok baskıdan geçmiştir.
(bkz: tarihini unutma)
(bkz: demokrasi için özgürlük)
(bkz: demokrasi araç değil)
(bkz: işine bak)
(bkz: işini en iyi yapan vatanını en çok sevendir)
(bkz: laf değil değer üret)
üniversitelerdeki çatışmaları daha da körükleyici bir girişimdir. türban eğer siyasi bir dava sonucu, siyasal bir simge olarak takılıyorsa * demokrasiyle alakası yoktur. özgürlükle alakası zaten yoktur, unutulmaması gerekir sınırsız özgürlük şuanda dünyanın hiçbir yerinde yoktur. herkesin kendi kuralını koyduğu yerde adalet olmaz. meclise de slip şortla gitsin ozaman milletvekilleri.. özgür ülkeyiz, demokratik bir sistemdeyiz kime ne değil mi?
Anayasa değişikliğinin gündeme gelmesiyle tekrar gündemin ilk maddelerinden birisi haline gelen konudur. Bir hafta eksiğiyle iki yıl önce konu hakkında yazdığım yazı ve şu anda karşıt görüş belirten konunun uzmanlarının argümanlarının neredeyse birebir uyuşması, "ampul prens ve kırkyedi yüzdeciler bu gerçeği göremiyor mu?" diye sormamıza neden olmaktadır.
Buyrunuz:
türkiye bilindiği üzere çok kültürlü bir yapıya sahiptir; doğu ile batı arasında hiç tartışmasız kültürel farklılıklar vardır. batı'daki bir üniversitede türbanlı bir bayan tepki toplamaz. özgürlüklerin olduğu bir ortamda, mesela boğaziçi üniversitesi'nde türbanlı kişiler derslere girebilmektedir. lakin erzurum veya bir doğu ilini düşündüğümüzde, eğer türbanla okula girmek serbest olsa türbansız okula gideceklere afedersiniz ama fahişe gözüyle bakılacaktır. serbest olması halinde takmayanlara neler yapılabileceğini ramazan ayı içerisinde oruç tutmayan öğrencilere anadolu illerinde neler yapıldığına/yapılacağına bakarak tahmin edebilirsiniz. unutmayınız ki,kimse neden türban takıyorsun ulan diye çıkıp birilerine ders vermeye kalkmaz, "neden takmıyorsun ulan?" olacaktır çıkış noktası, serbest bırakıldığında. ayrıca türkiye, din üzerinden siyaset yapılmasına şaşıracak kadar modern bir topluma sahip olduğunda bu olaylar da kendiliğinden bitecektir. bu toplumda allah'a inanıp inanmama veya hangi allah'a inanma konusunda yeterince özgür bir ortam yoktur. dolayısıyla yüzde 99'u kağıt üzerinde müslüman olan bir ülkede devlet yasaları inanmayanı inananın şerrinden korumak için yapmak zorundadır. zira inanan bir müslüman'a göre inanmayan, veya dinin gereklerini yerine getirmeyen kimse kafir, bir nevi şeytan gibi görünür ve her türlü kötülük hakkıdır; ama inanmayan inananın hakkına saygılı, din konusunun herkesin kendi dünyasına ait olduğunun farkındadır. erzurum'daki hacı amca veya hacı teyzemin atatürk üniversitesi'nde okuyan türbanlı rabia ile mini etekli buse'ye farklı gözlerle bakmayacak mantaliteye sahip oldukları an bu konuda çağ atlamışız demektir. gerisi yalandır.
normal durumdur. türbanlı insanların da yaşadığı bir ülkede, türbanlı insanlar da üniversiteye girebilirler. yok simgeymiş, yok şuymuş buymuş diye gelmeyin bana.. artık her iki başörtülüden biri o şekilde bağlıyor bunu. bırakın insanlar istediği gibi yaşasınlar, kimse kimseye karışıp baskı kurmadıktan sonra ne mahzuru var! mustafa bumin endişeliymiş, ergun özbudun da rahat.
bu olay gerçekleştikten sonra yakında imam hatiplileri doğrudan sınavsız üniversitelere yerleştirilmeleri de beklenmekte olacaktır. hatta ve hatta türbanlı üniversite öğrencilerine büt ve yaz okulu kaldırılsın. onlar harç da vermesin. onlar tabi ki zor koşullarda eğitim görüyorlar türbanlı oldukları için. yakında böyle şeyler savunulursa şaşırmamak gerekir.
üniversitelere tankların girmesi kadar tehlikeli olacak olan eylemdir. zira türban, rejim karşıtlarının simgesidir. herkes bilir ki din, bir örtüden ibaret değildir. hele ki islam hiç değildir. başını bağlamak var, başını sıkmabaş yapıp rejime karşı olduğunu haykırmak var. ikisi aynı şey değildir. rejime karşı olduğunu haykırırsan başına da gelecek vardır.
türban takmayan kızların "müslümanlıklarının", o türbanlı konuklar tarafından sorgulanmasına yol açacak, kamplaşma yaratacak durum. tabî dinsel simgeler serbest olduğunda isteyen haç takıp gelecek, çarşaf da giymek mümkün olabilir bu durumda. evet üniversite idi burası.
bu olduktan sonra neyle prim yapıp gündemde kalacaklar diye merak ettiğim tasarıdır.
bugünlerde türban takan genç kız sayısının fırlaması rejim karşıtlığını ya da bir gruba dahil olmak adına moda akımına kapılmayı göstermiyor mu? herkes tam müslüman olduğundan mı türban takıyor acaba?
ha türbanın altı başka şeylerle doldurulmamış olsaydı tabi ki üniversitelerde serbest olması gerekirdi. gerçi hal böyleyken de iyi olacak serbest olması. asıl derdi taharet bezi olanlar bakalım neyle dolduracak türbanın yerini?
bazı insanlara dert olduğunu görünce insanın kendini gülmekten alamadığı durum. o kadar mantıksız ki üniversitelere türbanın girmesini istememek, insan ne diyeceğini bilemiyor. mesela denmiş ki liselere inecek türban. yani uyuşturcu için kullanılır bu laf genelde.. o kadar mı korkunç geliyor insanlara türban/başörtüsü? ne yaptılar size? sizin gibi düşünen insanların onlara yaptıklarının yarısını bile yapmamışlardır emin olun.
üniversiteye türban/başörtüsü takan insanların girmesini istemeyen kişi ben özgürüm demesin sakın! özgür insanlara hakarettir bu.
türbanın tek başına üniversitelere gireceğini sanan zihniyetin sonuna kadar desteklediği girişimdir.
giriyor işte göstere göstere bağırmayınız. sonra olacaklardan da türkiye'yi amerika zannedenler , amerikayı islam cumhuriyeti olarak görenler , dinden tek anladıkları türban olanlar , özgürlüğü sadece kendilerinin hakkı sananlar , ülkenin iyice karışacağını gözardı edip türbanı masum bir dini gereklilik olarak gösterenler sorumludur.
ben anlamdımki ; bu türkiye zamanında onlarca insanı otele tıkıp yakan bunun adına din diyenlerin de yaşadığı ülke değil mi , oruç tutmadığı için dövülen insanlar yok mu, devletye cihad ilan edenler başka ülkede mi yaşıyorlar , islam dinini kullanarak oy toplayanlar , allah için yaptık deyip para çalıp kul hakkı yemekte hiçbir sakınca görmeyenler bu ülkede nefes almıyor mu anam *, üç yaşındaki çocuğun başını bacağını örtüp tahrik olmaktan korkanlar başka türkiye'de mi , tarikatlar cemaat evleri amerika'nın mı rejimini değiştirmeye çalışıyor kafam karıştı sözlük. sanki din istismarları , allah için cinayet işledik diyenler havai adalarında yaşamakta. bütün bunlar olurken türbanı bu kadar masum göstermeye çalışmak biraz salakca sanki. *
mühendis fakültelerinde bıyıklı ve türbanlı yaratıkların aynı bedende görülebileceğine delalettir. böylece herkes birbirinin yerine imza atabilecek, devamsızlıktan kalmak tarihe karışacaktır.