urduca ve sanskritçe'nin bile üzerine bilimsel çalışma yapıldığı, hatta bazılarının yok olmaya yüz tuttuğu dillerin fakültelerde öğretildiği ülkemizde, 10 milyonu aşkın yurttaşımız tarafından konuşulan bir dilin akademik olarak okutulma girişimidir. Evet geç kalınmıştır ve evet gereklidir. Sadece bunun için değil, bütün anadolu dilleri için gerekirse bu tür girişimler yapılmalıdır. Ha şimdi başlar bazılarımız "bölücülük yapma, pis terörist" demeye! olsun, alıştım zaten. Nasıl kişilersek artık, aynı insanlar, bu ülkede hem yobaz hem de etnik bölücü olarak etiketlenebiliyorlar. Çok güzel hareketlerdir bunlar, ilginç yaklaşımlardır bunlar!*
(#5192087) numaralı entry'de de yazdığı gibi zoolojiye eşdeğer bir bölüm olmalı bu kürtçe bölüm.
çünkü kürt olmak, gerçekten düşünülenden daha çok, hayvanlarla uğraşmayı gerektiriyor.
Gayet normal ve mantıklı bir açılımdır. Bütün dünyanın bir gün türk olacağını düşünen genç milliyetçiler neden bu kadar sinirlenmiştir veya türk ve kürt milletinin birliğinden bahseden atatürk'ün, mezarında ters döndüğünü söylemiştir anlamak imkansız. insanların dillerini, yaşam alanlarını, giyim tarzlarını, konuşma şekillerini, cinsel hayatlarını sadece "kürt" oldukları için yargılayıp, hakaret etmek, dalga geçmeye çalışmak aptallığın, bölücülüğün en büyüğüdür. Ve asıl bunu yapanlar için zooloji bölümü gereklidir.
ingiliz dili ve edebiyatı bölümü varsa ( allahım en gıcık olduğum iştir bu karşılaştırma mevzusu ) kürt dili ve edebiyatı bölümü de olabilir ve varlığı konusunda -geçmişten kalma bir alışkanlık ile küçümseyici olmayı bir başka reddediş methodu olarak seçmiş tavırları bir kenara koyarsak- bir mutabakata vardığımız bu dilin eğitiminin devlet tarafından üniversitelerde verilmesi gayet olağan bir 'şey' dir. şöyle ki; kürtçe, coğrafyamızda ( sadece ülkemizde değil ) milyonlarca insan tarafından konuşulan bir dil olmakla beraber, geçmişten bu güne kürtçe romanlar, hikayeler, şiirler yazılmıştır yazılmaktadır, dergiler basılmaktadır, filmler çekilmektedir hatta bu filmlerin festivalleri yapılmaktadır. kürtçe bir dildir efendim bir tank ya da bir bomba değildir, korkmayınız. mezopotamya' da karadeniz' de yağan yağmurlar yağmaz, yeşilliği yoktur oraların ya da anlatılan hikayeler, destanlar mesela ege' den değildir oralarda, başka bir kültür vardır anlayacağınız, başka bir dil olması da sıradışı gözüküyor olsa da istanbul' dan, bu aslında normaldir. bu dili bilenlerden bilgisini analitik olarak geliştirmek isteyenler ile bu dili öğrenmek isteyenlerin var olabileceğini de aynı sağ ve salim kafa ile düşünebiliriz. düşünemez miyiz?
ingiltere'de yaşayan pakistanlıların urduca veya hintçe , irlandalıların keltçe , polonyalıların da polonca üniversite bölüm istemesine benzer olaydır . tek fark , bu sadece türkiye'de gerçekleşir .
kürtler önce kürtçe eğitim verebilecek prof. lar doç. lar yetiştirsin,
kürtçe eğitim verilebilecek yeterlilikte bir dil olsun,
son olarak da kendi aralarında anlaşamayan kürtler hep birlikte anlaşabildikleri bir kürtçe bulsun, sonra
kürt-türk kardeştir edebiyatı yapıp sonra hönkürenlerin tahammülsüzlüklerini ortaya koyan bir diğer durum. bunlara göre kardeşlik sadece lafta, pratiğe döküldüğü en küçük alan ise tehlike.