hocanin finalden 2 hafta once sinav sorusunu vemesi, soz konusu sinavin sure kisitlamasi olmaksizin cay, kahve, sigara molasina acik bi sekilde tam gun surmesi. sinav arasinda hoca da dahil olmak uzere sinav sorusu ile ilgili tartisma yapabilme ozgurlugumuzun olmasi... tum bunlar sonucunda kimsenin tam puan almamasi ve fakat herkeesin sinavdan memnun olmasi... daha ne olsun.. hala cok sevdigim saygi duydugum hocadir kendisi..
forum bile değil ya. yemin ediyorum forum bile değil. bu entry de burada duracak bariz. format falan yok sonuçta. buradan enişteme falan kucak dolusu selamlar.
Sokak köpekleri için topladığımız artan yemek kovasının önünde bilgilendirme amaçlı "çöp değildir yemek kovasidir çöp atmayın. " tabelası ve ben olduğum halde çöp atan "üniversite" öğrencileri.
öğrenciyle öğrenci olabilen öğretim üyeleri.
ilköğretim ve ortaöğretim hayatı boyunca ders veren kişileri ulaşılamaz otoriteler olarak algılamaya alışmış olmanın yarattığı bir şaşkınlık olsa gerek diye düşünüyorum.
lise zamanında tuvalette onca pisliğin içinde kaçak göçek zıkkımlandığımız sigarayı, kantinde bile pöfür pöfür içebilmek...(sene 2000 kapalı ortamda sigara yasağı daha gelmemişti, hatta AKP diye bir parti bile yoktu henüz...eski Türkiye...)
Aslında öğretmenlerin cidden bir şey anlatmıyor olması bir öğüt vermiyor oluşu ve mezun olduktan sonra aklımda bir tane bile sohbet kalmamasına çok şaşırıyorum.