yavaş yavaş anlamaya başlıyorsun evlat bu üniversite okumak o kadar da süper bişey değil. birinci sınıftaki o havalı tavırlar. ikideki "ay ne kadar çalışkanım ben yaaaa"lar yavaş yavaş " ulan mezun olunca ne bok yicez"e dönmeye başladı değil mi?daha duuur dörtte neler olacak. birinci sınıftayken fark ettin mi koçum dörtler en hareketsiz en mutsuz gibi görünenlerdi. manita yapan manitasıyla oturuyor yapmayan da saplarla. fark etmedin di mi "ay ne kadar mutluyum üniversitedeyim. resmen çılgınım ben yaa" diye hoplaya hoplaya gezersen görmezsin. o adamlar neden öyle oturuyordu seneye sen de oturunca anlarsın.
"ee hani lan tavsiye" dersen (bu arada abiyle öyle konuşulmaz) halen geç kalmadın koçum sosyalleş. seneye zaten en sikko yılın olacak birinci ve ikinci sınıfta ertelediğin ne varsa onu yap geç kalma. daha mezun olup işsiz kalacaksın. hahahahahaha yok lan durum aslında bu kadar vahim değil de dikkat çekmek için diyom. hiçbir şeyi erteleme artık bitiyor olum üniversite.
liseli umarsız günlerini unut artık. gerçi ülkemizde bir liseli bile ne kadar umarsız olabilir tartışıl ama yinede hayattan beklenenler bir liste halinde bir kenara not edilip ona göre davranmak vakti gelmiş kardeş.
4. sınıfta mezuniyet ve seçmeli derslerin çoğunluk göstermesi nedeniyle hocalar biraz iltimas gösterebiliyorlar. o yüzden bölüm açısından ehemmiyet gösteren derslerin bir kısmının bulunduğu 3. sınıftaki dersler iyi değerlendirilmelidir.
tavsiyeye ihtiyaç duymuyorum ne stajım var ne de başka bir şey gidip okuyacağız işte 3. sınıfı sonra da hooopp 4. sınıf bitti gitti işte.
sözlükten tavsiye beklenir mi orası da ayrı şey .
