-niye sen belli bir zamanda gitmiyosun okula?
+öyle derslerin saatlerine göre gidiyorum belli olmuyor.
-nasıl şey o öyle anlamadım.
+öyle işte.
-kolaymış, üniversite bende zor sanırdım.
+hözazzöha ?!.
e: ya pardon sen tıp mı okuyorsun?
t: evet, noldu ki?
e: sizin de böyle karneniz var mı pratik için? (bahsettiği pratik uygulama dersinin karnesi, masaj yapma, iğne, pansuman gibi uygulamaları ne ölçü de yapabildiğini derecelendiren bir karne )
t: hayır bizim pratik derslerinin karnesi yok.
e: nasıı ya nası olmaz siz şimdi burdaki masaj yapmayı falan bilmiyor musunuz?
t: biz masaj yapma falan görmüyoruz, steril eldiven giyme ve ameliyathane araçlarını tanıma gibi şeyler görüyoruz.
e: yaa fatmaaa baksana bunlar bi de tıp okuyor ha görmüyorlarmış masaj yapmayı hahaha
t: tıp okuduğumuz için masaj yapmayı görmüyoruz zaten. kolay gelsin kızlar.
memlekete gidincede aynı sorunu komşu teyzelerle yaşarsınız, ebelerle komşu teyzelerin pek bir farkının olmadığını yukarıdaki diyalogdan anlayabiliyoruz.
ben: ben
bir şekilde akraba olduğumuz yaşlı teyze : teyze
teyze: ne okuyosun evladım sen ?
ben: kimya.
teyze: bitirince ne oluyosun kimya mühendisi mi ?
ben: hayır ki.. (lafı bitirmeme izin vermez)
teyze: kimya öğretmeni o zaman ?
ben: hayır teyze kimyager oluyorum.
teyze: hmm ne iş yapar o ? sabun yapabiliyomusun sen ?
ben: hayır daha o konuya gelmedik..
bu muhabbeti üniversite okuyan bi arkadaşımla yaşadım:
- ne kazandın la sen?
- tekstil mühendisliği
- 2 yıllık niye yazdınla aöf okusaydın ya
- şaka mı yapyon lan
- abi ciddiyim en azından askerlikten yırtardın
-!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
baculumun tanımı. hayır vücutta ismlerini ezberleyebilmek için beynimizi erittiğimiz bir yığın kemik dururken neden sadece baculum. ağlamak istemiştim o an. aynı hocanın diğer bir sorusunu ise yazmaya terbiyem müsade etmiyor. *evet birazcık tuaf bi adamdı.
-ne okuyon kızım ?
* zihin engelliler öğretmenliği teyzecim.
- ayyy yavruumm!! başka iş mi bulamadın delilerle mi uğraşcan bu genç yaşında, ah kızım ahh !
böylelerine cevap bile veresim gelmiyor. biz öğrencilerimizi eğitmeden önce insanımızı eğitip engelli çocuklarımızın,vatandaşlarımızın bizim gibi bir insan bir birey olduğunu kabullendirmemiz gerekiyor. ki bu çocuklara bir şeyler öğretmenten kat be kat daha zor. unutmayalım ki hepimiz birer engelli adayıyız, hiç kimse dakikalar sonra başına ne geleceğini bilmiyor. bu insanlara bunu kavratabilirsek engelliler 2.sınıf insan muamelesi görmekten vazgeçecek. ki bizler bunu başarabiliriz, inanırsak her şey gerçekleşir. tabular yıkılır.
-hangi bölümü okuyorsun?
+Hemşirelik
-hıımm iğne felan mı yapıyorsunuz?
+sadece bunlar değil, prosfesyonel bir mesleğimiz var?
-2 yıllık mı?
+ hayır 4 yıllık ( sanki 2 yıllık olunca bi halt olmıyacaz )