bugün

Benim yan komşum üniversite, biraz aşağısında marketin üstü de üniversite. Siteye bile üniversite alacaklar yakında. Kardeşim adamlar bir bina dikiyor adını bilmem ne üniversitesi koyuyor. Bizim millet de sever oraları doldurmayı. Sonra da üniversite mezunu işsiz diye geziyorlar.
Okula okumaya gitseler iş bulurlar, sevişmeye eğlenmeye ortam var diye gidenler heralde iş bulamaz.

okumak için gidenler şuan işini buldu çalışıyor. tespit.
Her şehre üniversite açılması en önemli sebeptir.
işsiz kalmak diye bir şey yoktur. Önce bu gerçeği bir kabul edelim. Eğer siz mahrumiyet bölgesinde yaşamıyorsanız. Ha derseniz ki ben üni filan bölüm mezunuyum, doğru dürüst ev geçindirecek maaşa sahip bir iş bulamıyorum, şimdi tamam o halde esas meseleye geldik demektir. Öncelikle O yapacağınız işin piyasasını iyi bilmeniz iş bulma olanaklarını iyi araştırmış olmanız gereklidir. Ayrıca firmaya para kazandıracak bilgi birikim tecrübe sahibi değilseniz, sanayici ve işadamlarının tercih kriterleri sizin için daralacaktır. O halde ne yapmak lazım? işte handikap ta tam burada. Oturup bekleyelim mi kös kös? Zaman kaybı para kaybı güven kaybı can sıkıntısı moral bozuntusu oradan buradan laf söylentisi cabası. Bunun yerine yapılması gereken tek şey var. iş beğenmemezliği terk ile Mevcutların içinde en iyisini seçip bir an evvel işe koyulmak. Maaşı az olabilir. Sevmediğin bir iş olabilir. Okudun bölümle eşdeğer mevkii, kıymet ve itibarda bir iş olmayabilir. Kafanı kullan sevgili genç kardeşim. En azından yakın çevrenin dırdırından kurtulursun. Masrafların çıkar. Ana babaya kardeşe eşe dosta muhtaç olmazsın. Bundan sonrası sana kalmış. imkanlar, gayret zaman ve sabırla genişler. Hergün yeni yeni olanakları getirir. Nereden ne geleceğini kestiremezsin. Sen Yap en iyisini şuan, her ne iş yapıyorsan. işi öğren, burun kıvırma. O işyerinde teknik personelin en iyisi en bilgilisi sen ol. öğrenmeye açık ol. Çıraklığını yapmadığın işin ustası olamazsın. Yarın allah kerim. Bu arada baktın ki olmadı, ne uzalıp ne kısalıyor sende daha iyi fırsatları takip et, fırsatı yakaladığında, hesabını kitabını iyi yapıp uygun zamanı yakaladığında, yani tam zamanında öldürücü vuruşu yapmalısın. Sakın acele etme. Sakın sabrı terk etme. Sakın ümidini yitirme. Sakın başkasının hakkına göz dikme. Sakın mücadeleyi gayreti çalışkanlığı dürüstlüğü terk etme. Sakın iptidai (kötü karanlık şüpheli adi çirkin şerefsiz) yollara tevessül etme. Bak göreceksin ki Sonunda salim (hayırlı) başarının yolları ve kapıları ardına kadar açılacak önüne. Hayata ne verirsen onu alırsın. Unutma hak ettiğini yaşarsın..
Çok fazla genç nüfusun olması. Çok fazla üniversite mezununun olması. Bir diğer deyişle arz talep dengesidir. Ülkenin üniversite mezunundan ara elemana ihtiyaç duyduğu gerçeğini de gözardı etmemek lazımdır.
Bunun başlıca nedenlerinden biri ülkemizde aynı bölümden mezun pek çok insanın olması ve iş alanının bunun yanında yetersiz kalmasıdır. insanların üniversite mezunu olmalarının yanında kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Sadece mezun olmakla yetinenlerin işsiz kalması olasıdır elbette. Bazen şanssızlıklar peş peşe gelebilir fakat girişken olmak bizim elimizde. Gerçekten çalışmak isteyipte işsiz kalmak istemiyorsa bir insan sadece mezun olduğu alanda değil " geçici " olarak farklı alanlarda da çalışabilir. Kaç tane üniversite öğrencisi aynı şeyi yapmıyor mu? Okul bitene kadar pek çok işte çalışıp bir şekilde geçiniyorlar. Fırsat bizim ayağımıza gelmez. Biz ona gitmeliyiz.
herkes bi bölüme yüklenirse olacağı bu.
şimdi herkeste devlet işi anlayışı olduğu için haklı olarak işssizlik oranında pek bir pozitif düşüş gözlemlenmiyor.
Kendilerine, Onları diğer mezunlardan farklı kılacak bir şeyler katmamaları.
Yüksek lisans, doktora, yabancı dil, bilgisayar vb. şeyler
söylenebilecek her şey söylenmiş sanki ama başlık hatalı, kimse fark etmemiş olsa gerek. doğrusu üniversite mezunlarının işsizlik nedenleri olmalıydı. çünkü işsiz kalmak için önce bir işte çalışıp sonra işi bırakması, işten atılması vs. nedenler gerekmektedir ya da uzun süre hiç iş bulamamaları gerekir işsiz kalmak için. halbuki iş niteliksiz dahi olsa bulunabiliyor ve kısa süreli de olsa çalışma durumu mevcut. dolayısıyla uzun süreli işsizlikten bahsetmek mümkün değildir.
iş beğenmemeleri.

başka açıklaması yok.

adam gitmiş fen-edebiyatta okumuş, iktisadi ve idari bilimler fakültesinde okumuş, su ve su ürünleri okumuş, öğretmenlik okumuş şu okumuş bu okumuş.

ulan bitirdiğin bölümden, bitirdiği bölümle ilgili işe girebilen en fazla %10, memur olabilen belki daha az.

yabancı dil yok, bölümünle ilgili 1 tane işe yarar sertifikan yok, kulüplere, topluluklara, sosyal işlere girmemişsin, tek çevren okey attığın arkadaşların.

hala gelmiş 5 bin lira maaşla müdür olarak işe başlayayım istiyorsun.

dünya o kadar güzel değil aq.
üniversite mezunu kavramının içi boşaltıldı çünkü.
her yere bir sürü kaliteden yoksun üniversite açıldı, e illa ki burda okuyan öğrenciler de olacaktır ama sen kaliteli bi eğitim vermediğin üniversiteden mezun çocuklardan yarın öbür gün nasıl kalifiye eleman olmalarını beklersin ki?

O yüzden ben çok yanlış buluyorum. tabi ki yeni üniversiteler açılmalı ya da şehirlerin gelişimleri için bunlar bence de gerekli ama bundan daha önemli olan bi şey varsa o da doğru yönde büyümek.
+işe al
-Olmaz
+Neden?
-Tecrüben yok
+E işe al?
-Olmaz
+Neden?
-Çünkü tecrüben yok.
Ülke üni-açıköğretim mezunu koca bir çöplük haline geldi herkez üniversite mezunu yarın seni dener firma bir sonra ki gün başkasını yeni işe gireceklere tavsiye az çok demeden en az 1 yıl kendinizi siktirin gerekirse masa silip çay verin işi öğrenip kendinizi geliştirince o zaman istersiniz iyi maaş yıllık tatil fazla mesai vermezlerse ayrılırsınız illa ki bir firma sizi kapar yeni mezun arkadaşlar ilk maaşım 5 bin tl net olsun diyorsanız boğaziçi odtü çıkışlı olmalısınız ki onda bile son sınıfta stajer olarak it gibi sağda solda çalıştırırlar okulunuz bitince size kadro açarlar.
çünkü devlet her ile bir üniversite açınca ülkenin aydınlanacağını düşünüyor. çünkü devlet yeni memur atamak yerine emekli ettiği memurlarını ucuza çalıştırmayı tercih ediyor. çünkü devlet fen edebiyat fakültesi mezunlarına öğretmenlik formasyonu verip yılda 400 öğretmen yerine 4000 öğretmen mezun etmeye bayılıyor. çünkü kpss'de insanlar liyakate göre değil tanıdığı milletvekilinin nüfuz derecesine göre atanıyor. anasıyla babasının kedi köpek beslemek yerine üremesi sonucu dünyaya gelen ve hiçbir işe yaramayan odunlar bu konuda çöm çöm çöm konuşmasalar keşke.
Iş olmaması. Başka nedeni yok. Adam 2000 lira maaşlı , insan yaşamına uygun bir iş arıyor. Maaşı gününde yatsın , yemeği olsun kafi diyor ama bulamıyor. Tezgahtar oluyor. Mutsuz bir tezgahtar oluyor. Mutsuz bir güvenlik görevlisi oluyor. Ne yapsın ki ? Para kazanmak zorundayken kpss ' yi kazanması da pek kolay olmuyor.

Ben 3 , 4 yil iş aradım. Call center , sekreter ya da tezgahtar olmak istemedim ve sonunda çocuk yapmaya karar verdim.
Isterdim ki düzgün bir işim olsun çocuğu sonra yapayım. Hepsi hikayeymiş.
bir ilk olarak yakinda bilgisayar muhendisligi de istihdam problemi yasayabilir. o kadar cok mezun veriyor ki ulke neredeyse hindistanla yarisacak durumda.
işsizliğin yüzde10un altına indirilmeme hassasiyeti aman devlet yüzde onun altına idirmeme hassasiyetidir birisi kanun vermiş üstten 10a yaklaşınca devlet harcamaları nereye gidiyor kimbilir gelir dağılımı sosyal devlet anlayışı hepsinin geleceğine binmektir kafasını kaldırana höst deme mesafesidir.
ekonominin her sene yüzde 7-8 kadar büyümesidir. sürekli büyüyoruz diyorlar birileri de bunu duyup ekonomi çoh eyi diyor ama işsizlik %15 civarlarında. %20-25 kadarda gizli işsiz var. hakikatten büyüyor..
Onca suriyeli Afgan varken bu ülke insanına zor sıra gelir.
Mezun olduklari universitenin sikko olmasi.
ben ben diye ötmeleri.
kafanızı kullanın, sabıkanız ve kronik bir sağlık sorununuz yoksa fransız yabancılar lejyonu'na başvurun. eğer şansınız yaver giderse hem güzel para biriktirir hem fransız vatandaşlığı için hak kazanma şansını yakalayabilirsiniz. Görev süresince öğrenip tüm avrupa birliği ülkelerinde geçerli olacak mesleki yeterlilik belgelerini alma şansınız olması ise ayrı bir güzellik.

korkmayın, deneyin!
Çünkü başkanlık sistemine geçtik güçlü Türkiye için evet dedik.
Dedik dedik yarra yedik.
halk ve insanlık düşmanı, şeytan gibi kibirli nurcuların işsiz üniversitelileri aşağılamaya çalışmasına vesile olan sebeplerdir.

şu mütekebbir rezilin yazdıklarıyla ilgili yorumum şurada: (bkz: lightsaber/#39239549)

eh, ne demişler? armut dibine düşer. bunun hayranı olduğu akıl hastası sahte peygamber yalancı sait kürdi de şeytan gibi kibirli bir tipti.
Kişiden kişiye farklılık gösterebilecek sebeplerdir.

Orta öğretimde öğrencilere doğru düzgün rehberlik dersi veriliyor mu? Rehberlik dersine giren hoca öğrencileri yönlendirecek bilgi birikimine sahip değilse ve bu dersi birkaç öğrenci ile sohbet ederek geçiriyorsa ortada bir problem vardır.

Meseleye "üniversiteler meslek vermez, meslek için okuyacaksanız meslek yüksek okullarına gideceksiniz" gibi yaklaşanlar da olabilir ancak MYO mezunları ne kadar iş bulabiliyor o da ayrı mesele.

Vatandaş formasyon alıp öğretmen olurum diye Coğrafya bölümü yazıyor, mezun olduktan ve formasyon aldıktan sonra üstüne bir de KPSS'den yüksek puan alma problemi ile karşılaşabiliyor.

Bu arada "Coğrafya bölümünün yahut daha genel olarak Fen-Edebiyat fakültelerinin asıl maksadı öğretmen yetiştirmek midir veya öyle mi olmalıdır?" gibi bir mesele daha var ama üzerinde pek durulmuyor.

Aslında liseyi bitiren her öğrencinin iş bulabilecek donanımla yetişmesine yönelik bir sistem kurulabilirdi ancak Türkiye'de meslek lisesi mezunlarının bile MYO'ya devam etmeleri beklenebiliyor.

Yüksek lisans ve doktora yapanların dahi aldıkları tahsille alakalı iş bulamamaları söz konusu olabiliyor.

işsizlik konusunda şahsî hataların, eğitim kurumlarının hatalarının, siyasetçilerin hatalarının ve daha başka kişilerin, kurumların ve kuruluşların hatalarının tesiri olabilir.

Bir yerlerde tanıdığı olanın yüksek maaşlarla bazen saçma sapan işlerde çalıştırıldığı gibi iddialar da dolaşıyor.

Bu problemler nasıl çözülebilir?

Mevcut durumda çözülmesi zor görünüyor. Zira Türkiye'de eğitim sistemi yap boza dönmüş durumdadır. Aynı hükûmet değil aynı bakan döneminde getirilen sistem bir daha değiştirilebiliyor. Bazı şeylerin değiştirilmesinde önce cemaatçilerin (!) önünün açılmak istenmesi daha sonra ise FETÖcülerinin engellenmek istenmesi tesirli olmuştur.

Mesela ÖYP adında üniversite mezunlarının sırf diploma ortalaması, ALES ve yabancı dil puanları ile atanabilecekleri bir sistem mevcuttu. (Sistem eski olmakla birlikte mülakatsız hâli Ak Parti döneminde şekillendirilmişti.) Bu sistemle üniversite mezunu olan kişinin ideolojik görüşüne yahut üniversitede tanıdığı olup olmadığına bakılmadan merkezî atama ile ataması gerçekleştiriliyordu. Sonra FETÖ olaylarından dolayı bu sistem de kaldırıldı.