gerçekçi bakıcak olursa çalışana iş çok derler.haklılarda her dükkanın önünden geçtiğinde eleman aranıyor yazısına rastlıyoruz ama
üniversiteden mezun olmuş bir insan atıyorum ziraat mühendisi bu adamın mezun olunca herkes mühendislik yapmasını ister .evet lokantadada çalışabilir 4 yıl boyunca ailesinin yaşadığı sıkıntıyı,kendisinin emeğini,ailesine 4 yıl boyunca hasret kalmasını bir kalemde hiç yaşanmamış gibi silerse.
sizcede devletin ayıbı değilmidir mühendis olarak yetiştirdiğin bir çocuğu garson yapmak.
üniversitenin onları mezun edince otomatik olarak iş sahibi yapacağını sanmasından dolayı üniversite hayatı boyunca laylaylom takılan gencin hüsrana uğramasına sebep oluyor.
Bizler genellikle yapmak istediğimiz iş için değil, toplumca değerli görülen bölümlerin mezunu olmak için okuyoruz. Ya da puanımızın yettiği ve en çok itibarı olan bölüm hangisiyse onu seçiyoruz. Birinci hatamızı bize tamamen eğitim müfredatı ve toplum yargıları yaptırıyor. Oysa ki bazı ülkelerde olduğu gibi gençler, spesifik uzmanlıkları tespit edilerek yönlendirilse, eğitim müfredatı her bireyin şahsi yetenekleri üzerine gelişebilmesine imkan sağlasa bu gibi problemleri yaşamazdık.
ilkokul mezunu bile iş buluyoken kendini sorgulaması gereken eğitim seviyesi. ben salağım demiyo çok üniversite mezunuvar diyo. ulan lise mezunu daha çok.
üniversite mezunu olmanın aman aman bir bölümden mezun olmadığın müddetçe işe yaramaması.
benim gibi anadolu lisesinde 4 yıl matematikten, kimyadan 1(yazıyla bir) alan, ortalama yükseltme ile geçen davar bile akdeniz gibi güzel bir üniversitede mühendislik okuyorsa, sistemde bir anormallik var demek abes olmaz.
Kamu Yönetimi Bölümü mezunu olup devlet kpss ile memur istihdam ediyorsa devlet kendi eğitim sisteminin ürünü olan mezuna bilgi seviyesi olarak güvenmiyor demektir.
Her ile en az bir üniversite açalım diyerek kalitesiz eğitim veren okullardan mezun olan öğrenciler belki üniversite sınavında yigilma yapmıyor (sorsan boş kontenjanlar var) ama mezun olunca herkes iş bulacak diye bir kaide yok ki diyen sistemin sonucu açıkta kalıyorlar. 2010 sınavında kopya ayyuka çıktığında ben tatmin oldum diyenler şimdi cadı avlar gibi malum kişileri avlıyor.
okudukları bölüme ülkedeki o bölümden mezun kişiye olan ihtiyaç sayısını doğru analiz etmeden başlamak. iş bulmak ve işsiz kalmak meselesi malesef ki arz-talep meselesidir. fakat çalışma şartları dendiğinde işler değişiyor. o zaman ülke işçiye çalışana ne kadar değer veriyor ortaya çıkıyor bu iki meseleyi birbirine karıştırmamak gerek.
160 soruda 25 net yapıp üniye yerleşmeleri sonucu bide üstüne kendilerinden büyük egolarının olması turkiyede işsizlik yok iş beğenmeme var 16 yaşındaki çocuk rahatça iş bulup 1 milyarla ise başlıyor ee digeride ben 7 sene okudum asgari ücret mi alacam diyor ve işsiz kalıyor.
Her mezrada bir üniversite olması. Her meslek grubundan yüzbinlerce sırada bekleyen olması. Emeklilik yaşının 784 olması. Artık üniversite mezununun bir farkının kalmaması.
dil bilmemek,kendini geliştirmiş olmamak,ülkede rağbet görmeyen bir bölümden mezun olmuş olmak, kırsal bölgelerdeki ünilerde okumuş olmak diye sıralanabilir, he bir de türkiyede yaşıyor olmak.
Üç işçinin yapabileceği işi bir işçiye yaptıran, kimisi laik, kimisi solcu, kimiside dinci ve parayı gavurdan çok dafa çok seven ensesi kalın patronlar yüzündendir. Herkes kendi ideolojinın patronunu önce hesaba çeksin.
Ben işçi hakkı yiyen, tekelleserek üniversite mezunu gençlere iş alanı bıraknayan paraya tamak dinci patronlar suratına tükürüyorum.
Haydi sizde samimi iseniz kendi ideolojinızın savunucusu patronların yüzüne tükürün.