kendisine aşkı sormuşlar zamanında. demiş ki: "aşk, ben olmaktan çıkıp o olabilmektir." peki demişler. siz hiç o oldunuz mu? "evet" diye cevaplamış oğuzcan ve eklemiş: "ama o hiç ben olmadı.."
her eserini hayranlıkla defalarca okuduğum, bana bıraktığı o eşsiz yazılarıyla ömrümün sonuna dek anmaktan vazgeçmeyeceğim aile dostumuz.. hiç bir zaman unutulmayacak, hatta eserleriyle sonsuza dek aramızda yaşayacak olan şairdir..
benim adıma altına kendi el yazısıyla not iliştirdiği o anlamlı şiiri okumaktan bıkmayacağım, benim için çok anlamlı olan şiirlerinden biri :
sevmek neymiş bir gün anlarsın
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişcesine dolar içine
Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
Gün gelirde sesini bir kerecik duymak için
Vurursun başını soğuk taş duvarlara
Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
Duyarsın
Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
Niçin yaratıldığını
Bu igrenç dünyaya neden geldiğini
Uzun uzun seyredersinde aynalarda güzelliğini
Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
Dolar gözlerin için burkulur
Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın sevilen dudakların
Sevilen gözlerin erişilmezliğini
O hiç beklenmeyen saat geldi mi
Düşer saçların önüne ama bembeyaz
Uzanır gökyüzüne ellerin
Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin
Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın hayal kurmayı
Beklemeyi
Ümit etmeyi
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
Lanet edersin yaşadığına
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
O zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden
Seni sevdiğimi bir gün anlarsın..
"merfe en içten dileklerimle sevmeyi benim gibi acı bir şekilde öğrenmemeni temenni ederim.. büyüyüp bir genç kız olduğunda ve aşkla tanıştığında demek istediklerimi anlayacaksın.. biliyorum ki ben ne kadar iyi dileklerimi dile getirsem de sen bir gün aşktan yana acıların en büyüğünü çekeceksin.. eğer en büyüğünü çekiyorsan sakın korkma çünkü sevmek neymiş anladığın gün işte o gündür.. sevmekten sakın korkma.. acılar gelip geçicidir.. kalıcı olan tek şey sevgidir...... "
sevgili ümit yaşar oğuzcan bana yazdığın bu anlamlı yazını sen aramızdan ayrılalı yıllar olduğunda okudum..
bir gün büyüdüm ve bir genç kız oldum.. ve babam 18. yaş günümde hediye etti bu kitabını ve kitabın içinde birkaç şiire yazılmış olan bu cümlelerini.. cümlelerin de iyi dileklerin de yüreğimde saklıdır.. acıların en büyüğünü çektim sanırım aşktan yana.. ve sanırım sevmek neymiş o gün anladım.. ve dediğin gibi oldu.. herşeyden vazgeçtim.. herşeyden vazgeçtim de sevmekten asla.. **
Dönebilmek o dönüşü olmayan yollardan
Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha
Çıkabilmek ve sevmek durmadan usanmadan
Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla
Duymak büyülü sıcaklığını beyaz ellerin
Her geçen dakika var olduğunu anlamak için
Yaşamak arzu dolu dudaklarda, şarkılarla
Unutmak ne varsa kötülükten yana
inmek sevilen gözlerin derinliğine
Öyle mutlu, öyle sarhoş, alabildiğine
Bin yıl içmek o sulardan kana kana
Her gün ona koşmak dağlardan tepelerden
Her yerde, her zaman onsuz edememek
O en tatlı hayal, en büyük gerçek
Anlarsın taşan o günlerden gecelerden
Sonra bir gün o bütün karanlıkları yırtasın gelir
Başını alıp gidesin gelir uzak denizlere
Artık her şey boş ve yalan sevdin ya bir kere
Her yerinden bir buğu halinde o yükselir
Sen yoksun artık anla yeryüzünde bir o var
Onun elleri var, gözleri, dudakları
Anlarsın tenin beslediği zaman toprakları
Ve hala seversin zaman bitinceye kadar
Yeniden var oluştur ya da bir başka türlü oluştur bu
Nice aldanmalardan sonra bir aşka dönüştür bu.
ayrılığı, aşkı, platoniği en güzel anlatan şairlerden biri. ama ayten'in sonu şiirinde "ayteni markiz pastahanesinde vurdular, onu ben vurdum." dedikten sonra "ayten'i hiç ayıplamadım, o anda kim olsa ölürdü" dediği için ayrı bir sevdiğim şairdir.
kötüleyiniz vurunuz kırınız; ''ancak ağaçlara sevdiceğinin baş harfini kazıyıp acısını dindiren lise gençliğinin hislerini temsil etmiş şairimizdir'' tanımıma hiç bir güç engel olamayacaktır.
Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
Katar gidiyordu kuşlar uzaklara
Deli deli esiyordu rüzgar
Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar
Neydi o bir zamanlar
Sevmişliğim, sevilmişliğim
O heyheyler, o delişmenlikler neydi
Ne bu kadere boyun eğmişliğim
Ne bu acıdan korlaşan yürek
Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım
Önümdeki diz boyu karanlıklar da ne
Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşım
Beni kötü yakaladın haziran
Gamlı, yıkık eylül sonuma
Bir ilk yaz tazeliği getirdin
Masmavi göğünle
Cana can katan güneşinle
Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime
Çiçekler açtı dokunduğun
Çimler büyüdü yürüdüğün
Ve güller katmer oldu güldüğün yerde
Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi
Oldurduğun yemişlerin ağırlığından
Dallarım yere değiyor
Güneşi batmadan saçlarının
Bir dolunay doğuyor bakışlarından
Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma
Uykusuz gecelerim seninle apaydınlık
Başım dönüyor, of başım dönüyor yaşamaktan
Ölebilirim artık
Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Baksana; parmak uçlarım ateş
Lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe
Benimle uyu, benimle uyan
Birlikte varalım on üçüncü aylara
met cezir'lerin şairi. bir tarafı aşk'ın coşkusu ile bir tarafı ölümün hüznü ile doludur. e zaten aşk'da böyle bir şey değil mi? bir an sonsuz bir yaşama sevinci veren, bir an tüm yaşama isteğimizi alan.
Dağ başında bir avcı kulübesi
Yerle diz boyu kar
Ocakta ateş
Dışarda rüzgar
Hadi gel
Önce sevişmeliyiz uzun uzun
Yerdeki ayı postunun üzerine uzanmalıyız
Bütün vücudunu santimetrekarelere ayırıp
Birer birer öpmeliyim
Ve sonra sımsıkı sarılmalıyım sana
Böylece ölmeliyiz
Aradan yıllar geçip
Bizi buldukları zaman
Etlerimiz çürümüş olsa da
Kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden
Hadi gel
Nefes almak hüner değil
Seninle ölmek istiyorum.
Okudukça ne güzel aşık olabiliyor bir adam aşık olunca dedirten şairimiz. DAğ rüzgarı adlı şiirini ezbere bilirim. Hiç abartısız bu kadar yalın nasıl anlatıyor diyorum her okuyuşumda. içtenliğindendir başarısı bence.
Oğlu Vedat ' ın intiharından sonra cebinde bulunan notta sunlar yazıyordu :
"intihar öyle edilmez böyle edilir"
Oğuzcan ' ın defalarca deneyip bulamadığı ölümü oğlu tek hamlede bulmus (!)
türk şiirine damgasını vurmuş şairlerimizden birisidir.
HERŞEY VAR BiRŞEY YOK
kirpiklerim döküldü bak balıklar yedi gözlerimi
eksildim öylesine beni tamamlasana
öyle bir bütün et ki birdaha bozulmayım
herşey var birşey yok diyorum anlasana
dileğin içkiyse al bir kadeh dolusuyum
hadi içsene beni,hadi yudumlasana
sarhoşluğum çaresizliğim kadar büyük ve güzeldir
herşey var birşey yok diyorum anlasana
utan verdiğin kaderden güzelim,allahsızım
geç aynanın karşısına düşün ağlasana
söndür gözyaşlarınla söndürebilirsen bu yangını
herşey var birşey yok diyorum sana anlasana.
ya çok ön plana çıkmayı başarmış harika şiirleri vardır ya da yazılmış olması için yazılmış şiirleri vardır. çok orta noktayı tutturamamış şairdir aslında. çok başarılı olmuş belli şiirleri ve yakaladığı satırlar ile ismi duyulmuştur. herşeye rağmen bu o'nu aşk, melankoli şiirlerinin başını çeken şairleri listesinden alıkoymamıştır tabii.
....istanbul rüzgar rüzgar sevdiğim
....Kah bir lodos denizlerden esen
....Ilık mı ılık
....Kah ustura gibi bir deli poyraz
....Bırak saçlarını rüzgarına istanbul'un
....Bu şehirde aşksız ve rüzgarsız yaşanmaz
....istanbul bulut bulut sevdiğim
....Kimi beyaz mı beyaz
....ince gül gibi
....Kimi katran misali kapkara
....Bulutları da insanlarına benzer istanbul'un
....inanma sevdiğim inanma bulutlara
....istanbul yağmur yağmur sevdiğim
....Kah ince ince
....Kah bardaktan boşanırcasına
....Hele bir yağmur yağmaya görsün
....Ölürcesine yaşanır bu şehirde sevdiğim
....Ve bir gün ölünür yaşanırcasına
.........................................ümit yaşar oğuzcan